Gönül meyhânesinin bağrına sinmiş gece
Sevdamı sarmalıyor kara tüllü ferace
 
Savurur dört bir yana mâzinin küllerini
Gözlerimin üstüne döker kâküllerini
 
Duvarlarda oynaşta onlarca ayyaş gölge
Burası unutulmuş, ele yasaklı bölge
 
Fethedilmeye hazır kadehteki ruj izi
Fırtınaları bekler hüznün çılgın denizi
 
Ayrılık içiyorum, şerefe, zehir zıkkım
Ne kadar çile varsa hepsi de benim hakkım!
 
Eski bir gramofon şarkımızı çalıyor
Hatıraları deşip beynimi parçalıyor
 
Masama kim otursa hep seni soruyorum
Yabancı omuzlara yıkılıp duruyorum
 
Dilim niyaz yangını; sorgular acımasız
Buğulu bakışlara ruhum yansır sîmasız
   
Yatırdım yalnızlığı solumdaki boşluğa
Alışamadım gitti ölüm kokan loşluğa
 
Kaçıncı mevsimdesin; bilmiyorum nerdesin
Belki bir sokak öte… Terk ettiğin yerdesin
 
Belki de bir şilebin ıslak güvertesinde
Hasret damgalı yükün bin seher ötesinde
 
Bitimsiz nöbetlerde gözlerken gül cemâli
Kalbimi kurşunluyor ihanet ihtimali
 
Kıskançlık çıkmazında çıldıracak gibiyim
Gittiğin günden beri cehennemin dibiyim
 
Kar ayazı düşlerden mâteme düşüyorum
Ümit sihirbazının kutbunda üşüyorum
 
Ben ki göğün göğsünden kanarım damla damla
Her şafak, özlem vakti, kana kana yudumla!


Mücella Pakdemir

( Kanarım Damla Damla başlıklı yazı M.Pakdemir tarafından 16.01.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu