Ah bir gazoz
olsaydı oturduğum masamda.
Neler anlatacaktım ah bir gazoz olsaydı.
Varsın bir tek metelik bulunmasın kasamda
Neler anlatacaktım ah bir gazoz olsaydı.
Maddiyattan başlayıp manadan çıkacaktım.
Van Gölüne bir dalıp Sina’dan çıkacaktım.
Kuruçay’ı pas geçip Tuna’dan çıkacaktım.
Neler anlatacaktım ah bir gazoz olsaydı.
Gelmişin, geçmişinden, velhasılı maziden.
Kara Murat, Köroğlu hatta Battal Gazi’den.
En son vizyon filimden, türlü türlü diziden
Neler anlatacaktım ah bir gazoz olsaydı.
Fabrikatör Hulusi, zengin kızı Nalan’ı
Garip çoban Eröl’ü, arkasında palanı.
Yarına kalacaktı hikayenin
kalanı.
Neler anlatacaktım ah bir gazoz olsaydı.
Sana anlatacaktım bizim dertli Kerem’i
Kolerayı, sıtmayı, tifo, tifüs, veremi.
Sen sürerken yüzüne salatalık kremi,
Neler anlatacaktım ah bir gazoz olsaydı.
Silecektim gönlünden ne ki varsa yasını.
Pamuk eyleyecektim gerilen her kasını.
İndirirken kafama zâtın hamam tasını.
Neler anlatacaktım ah bir gazoz olsaydı.
Mevzular açacaktım felsefeden ve dinden.
Buda’dan, Konfiçyustan, Hindistan’dan ve
Çin’den.
Beni imha eylemek geçiyorken içinden
Neler anlatacaktım ah bir gazoz olsaydı.
Peynir, zeytin, domates, hülaseten katığı,
Her türlü santrali, radyoaktif atığı,
Ah bir de olmasaydı şu lanet bel fıtığı.
Neler anlatacaktım ah bir gazoz olsaydı.
Protezler ağzımda etse de takır takır.
Bülbül misali vallah öterdim şakır şakır.
Sen burnundan soluyup kaynarken fokur fokur.
Neler anlatacaktım ah bir gazoz olsaydı.
Dağların kekliğini, güzel gözlü
maralı,
Hem ormanı hemi de bizim aslan kralı.
Ben anlatıp dururken olmasan da oralı
Neler anlatacaktım ah bir gazoz olsaydı.
Beni çoktan defterden çıkarıp silsen bile
Söylediğim her şeyi önceden bilsen bile
Ben kıraat eylerken kıçınla gülsen
bile.
Neler anlatacaktım ah bir gazoz olsaydı.
Sami der gücenirim sözlerimi duymazsan.
Bu tatlı muhabbetle tıka basa doymazsan.
Son bir şey daha kaldı, gözlerimi
oymazsan.
Neler anlatacaktım ah bir gazoz olsaydı.