Sanal  alemde  kadın  profil  resmi  kullanan  sapık  hemcinslerime  ve  onlara  kanan  daha  da  sapık  hemcinslerime  ithaf  olunur.
----------------------------------------------------------------------------------------------------

Tam  üç  sene  konuştuk sanal  alem camından.
Resimler  gönderirdi  Galata  Hamamından.
Bir  kez  olsun  girmedim  kapısından,  damından.
Dudaklarına kiraz,  yanak  elma  diyordu

Güzelliği  hep  ona  vermiş  idi  Yaradan.
Nice  koyun  milleti  susuz  geldi  dereden.
Sorduğumda  kaç kere bu  güzellik  nereden?
Annem  Ukraynalıdır,  adı  Vilma diyordu

Onu  camda  görünce  bir  hoş  olurdu  içim.
Nasıl  anlatayım  ki,  anla  işte  o  biçim.
Demişti  ''Ben  ağzına  layık  olan  pilicim.''
Hem  organik  hemi de kuru  yolma diyordu

Aşkı  ile  bağladı  sanki  beni  zincire
Açık  idi  daima, çam,  çerçeve,  pencere.
Ocağın  üstündeki koskoca  bir  tencere,
Sana  yaptım  vallahi, etli  dolma diyordu.

Canım  ve  cicimleri  sanma  fitre  nisabı.
Etrafında  it  oldu, semtimizin  kasabı
Parasının  pulunun yoktu  haddi  hesabı.
Sorduğumda  her  sefer  yolda  bulma  diyordu

Mart  kedisi  olurdum  onu  her  gördüğümde.
Kopasıca  kelleme  çoraplar  ördüğümde
''Sen  beni  nerden  buldun?''  diyerek  sorduğumda
Şuh  bir  kahkaha  atıp  falda  bulma  diyordu.

Yoldu  beni  üç  sene, oldum  hayır  kurumu.
''Seni  çok  seviyorum''  olurdu  hep yorumu
Cıscıbıldak  kalınca  sordum  ben  bu  durumu.
Ne  olacak  şekerim,  gönül  alma  diyordu.

Para pul  tükenince  kusur  buldu  yaşıma.
Gözlerim şaşı  imiş,eğri  dedi  kaşıma.
Bir  de  çocuk  çıkarttı  en  sonunda  başıma.
Elimi  dokunmadım,  senden  olma  diyordu.

Velhasılı  dostlarım  bir  sapığa çatmışım.
Bunca  sene  boşuna  bir  hayalle yatmışım.
Dedim  ulan  bu  işin  anasını  satmışım.
Anlayınca uyandım,  sakın  silme  diyordu.

Sami  der  ki namussuz  içimizde  çıbanmış.
Dağda  koyun  otlatan  abaza  bir  çobanmış.
En  sonunda  öğrendim  asıl  adı  Şabanmış.
Oysa  tüm  soranlara  adım  Selma  diyordu.

( Adım Selma Diyordu - Sükût-u Hayal başlıklı yazı Sami Biber tarafından 18.05.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu