Gelemem gölgelere

Gelsem bile neyime,

Zannımca bir lakap

Bir de şiar edindiğim o tutsak kalbime

Dokunsan bile

Delip de geçen bakışlarında

Aşkın ve isyanın;

Zaman ötesi yolculuğunda

Firar eden varlığımın da

Kaçkın siluetine

Konan bir kelebek kadar

Kısa ömürlü olsa neşem ne çare?

 

Vasıfsız ya da alakasız bin bir cümle;

Kayıtsızlığın dipçiğinde soldan sağa

Tetikleyen yalnızlığı belki de

Şehla bir zan

Yine tevazu yüklü kalbe çektiğim mim kadar da

Derinden ağıtlar yakan

Ziftinde gecenin

Lanet bir şarkı olsam ne çare?

 

Diyemediklerimden çıkıp da yola,

Varsam sona

Başı olmayan bir hikâyeden mi derleyeceğim

Mutluluk şarkılarını?

Sonra da adını unuttuğum lal isyanlarımı

Sondan başa mı sunacağım

Lanetini yalnızlığın;

Şevkini sevdalanmış şavkımın da

Derleyip dizdiği satırlara boş yere mi boca edeceğim

Tutuklu kaldığım nazarında?

 

Tutarsız sözlerim yine başa bela

Hele ki tutanaklarda kayıtlı ismimi

Söküp yerinden

Gözüne soka soka en deli ve fevri söylemden

Kırptığım istilasını şiirlerin

Şair vasfına sığınıp da beyan edeceğim

Ufkun firarına yakışır bir namede,

Soyut bir resmi sen bilip;

Sensizliği ölüm gibi derleyip de

Gireceğim mezarına hükümlerin;

Sunacağım acıları

Gıyabında hüznün.

 

Sonralarım da müşkül

Öncesizliğin izine rast geldiğim;

Andan kopup da yarınlara eremediğim;

Ser verip sırları dahi yollarına serdiğim;

Temkini cümleler yine emir babında

Soysuz değil de sonsuz olmayı dilediğim

Bir şarkı tadında dilime doladığım;

Nefret değil de aşk tadında

Kanadığım, kandığım her güfteyi

Soluksuz içime çektiğim

Bir gün nazarında geceden sonrasını

Yine yüreğimle bilediğim.

 

Keremden çıkıp da yola varmak ne mümkün?

Sondan başlayıp da satır satır

Arza sunmak bir lütufta mı,

Esaretin gizeminde kaynakça;

Sevi dilinin rotasında

Yine dünden kopup gelen bir hatıra nazarında

Kaybettiklerimi de sarıp sarmalayıp

Yüreğin kıvrımlarına;

Bukleler bırakıp her şiirin satır başına

Arşa alaya çıksa sevdam ne yazar?

 

Kalıplardan dökülüp satır satır

Boylu boyunca nidaların sırtlandığı anlamlarda

Kansa yalanlara o da mı zarar yine

Gölgenin ufkunda bir hezeyan;

Şanın şerefin nazarında olsa da zarar ziyan

Hele ki derlediğim değil de dertlendiğim;

Sükûtu arz edip üç beş kelime dilendiğim

Yine şiar bildiğim mizacında alışageldiğim

Bir tebessümden çıkıp da yola

Yaşlarımı boca ettiğim gönül tarhında

Sere serpe bir kıbleyi de mesken bildiğim

Ölüm öncesi tutunmakla hayata

Dünü unutmayı defalarca dilediğim.

 

 

 

 

 

 

 

( Kelebek Ömürlü... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 6.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu