Evet,  biliyorum  şaşırdınız   ama  günlerdir  gündemimizi  işgal  eden  Kara  Cuma  aslında  bizim  mahallenin  Muhtarıdır.  

Anlatayım  efendim. 

1978  de  bir  öğretmen  olarak çıktığım  ve  otuz sene  sonra  tekrar  döndüğüm  İstanbul'da  Ümraniye  İlçesine  yerleşmiştim.  Bu  ilçede  Soyak- Yenişehir  diye  bilinen  mahalde  yaşamaya  başlamıştım.  

2008  yılında  bizim  bulunduğumuz  mevki  Çakmak  Mahallesi  denen  bir  mahalle  muhtarlığına  bağlıydı.  Ancak  2009  Yerel  seçimlerinden  hemen  önce  bu  mıntıka  ayrı  bir  mahalle  haline  geldi  ve  adına  da  ''Soyak-  Yenişehir  Mahallesi ''  dendi.

Neden  Soyak-  Yenişehir  peki?  Çünkü  burada  Soyakların  beş  adet  sitesi  var  (  Şelale,  Palmiye, Manolya,  Bambu ve  Kibele ) Bu  sitelerde  de yaklaşık  3000  civarında  daire  var.  Her  dairede  en  az  üç kişi  yaşadığını  düşünürseniz  sadece  sitelerde  oturan  insan  sayısı  9.000...  Yani  çoğunluk Soyakların  sitelerinde oturuyor  olduğu   ve  mahalle  yeni  bir  mahalle  olduğundan  ''Soyak-  Yenişehir ''Adını  aldı. 

2009  Yılında  yapılan  yerel  seçimler  öncesinde  mahallemiz hızlı  bir  seçim  kampanyasına  şahit  oldu.  Sanırsınız  mahalle  muhtarı  değil  de  il  belediye  başkanını  seçeceğiz.  Öylesine  bir  kampanya.

Neyse  efendim  uzatmayalım,  işte bu  seçimleri  hali  hazırdaki  muhtarımız  Cuma  Kara  kazandı. Daha  önce  Mustafa  Kemal  Mahallesi  Muhtarı  olan  Cuma  Kara  artık  bu  yeni  mahallenin  muhtarıydı.  

2014  Yılında  yapılan  yerel  seçimler  daha  da  çekişmeli  oldu.  Zira  bu  seçimlerde   Cuma  Kara'nın  karşısına  kendisini  ''Gezinin  Ruhu ''  diye  lanse eden  bir  aday  çıkmıştı  ve  siteler  ahalisi  o  gezi  günlerinde  sabahlara  kadar  tencere  tava  çalmışlardı  camlarından,  balkonlarından..  Yani kendimce  ''Gezinin  Ruhu  kesin  kazanır ''  Gözüyle  bakıyordum  ama  Cuma  Kara  açık  ara  farkla  ve  gariptir  ki  özellikle  siteler  ahalisinin  oylarıyla  yine  muhtar  seçildi.  Kısacası  ''Çağdaş,  Laik,  Demokratik''   muhtar  adayı  ''Gezinin  Ruhu '' Muhtar  adayına  galip  gelmişti. (  Diğer  adayları hiç  saymıyorum  zira  onların  zaten  hiç  şansları  yoktu ) 

Anlayacağınız    Kara  Cuma  ne  o  ne  bu  filan  değil,  Benim  yaşadığım  İstanbul  İli-  Ümraniye  İlçesi,  Soyak-  Yenişehir  mahallesinin  2009  yılından  beri  muhtarı  olan bir zât-ı  muhteremdir. Ama  biz  ona  yine  de  Kara  Cuma  değil,  Cuma  Kara  deriz tabii  ki. 

Gündemi  işgal  eden  öteki  Kara  Cumaya  gelince:  

Efendim  o  Kara  Cuma'nın  ne  olduğunu  anlamak  için  önce  '' Thanksgiving  Day''  den  bahsetmek  gerekir  ki  bunu  da  yazmıştım  ama  nedense  hiç  kimsenin  ilgisini  çekmedi.

Thanksgiving  Day,  yani  bizdeki  söyleniş  şekliyle  Şükran  Günü  nedir?  

1620  yılında  ABD ye  göç  eden  110  Hollandalı  Plymouth  Rock  denen yere  vasıl  olurlar  ama  ellerinde  avuçlarında  bir  şey  kalmadığından  ve  o  soğuk  kış  şartlarında  bunlardan kırk  altısı  ölür.  

1621 Yılı baharında  bölgeye gelen Kızılderililer  bu  insanlara  yardım  eder,  tohum  ve  hayvan  vererek  bunların  bir  şeyler  üretmesini  sağlarlar  ve  gerçekten  de  o  senenin  Ekim-Kasım  Aylarında  bu  göçmenlerin  oldukça  bol  ürünleri  olur.  Bunun  üzerine  bir  yemek  tertip  ederler,  bu  yemeğe  Kızılderilileri  de  çağırırlar  ve  verdikleri  bu  yemeğe  Şükran  Günü  Yemeği  derler.

Sonra  efendim  uzatmayalım  bu  yemek  olayı  önce  Kızılderililerin  de  katıldıkları  bir  yemek  iken  daha  sonra  Kızılderililerin  soyunu  sopunu  kuruttukları  için  onlar  olmaksızın  Şükranlarını  sunarlar Tanrılarına,  verdiği  nimetler  için.  

1863  Yılından  başlamak  üzere  de  bu gün  artık   devlet  tarafından  resmi  bir  gün  olarak  ilan  edilir  ve  hem  ABD  de  hem  de  Kanada'da  kutlanır.

Bu  kutlamalara  daha  sonra  dini  boyutlar  da  kazandırılır  ve  bir  yerde  Noele  hazırlık  şekline  dönüşür. Noele  hazırlık  şekline  dönüşünce  de    en  çok  alışverişin  yapıldığı  günler  işte  bu  Şükran  Gününü  takip  eden  günler  olur.

İşin  içine  para  girince  bazı  uyanık  girişimciler  daha  fazla  para  kazanmak  için  bu  günde  büyük  mağazalarda  %80  e  varan  indirimlerle  satış  olayını  başlatırlar.  Böylece  1932  yılından  itibaren  hemen  Şükran  Günü  ile  birlikte  (  Bu  genelde  Kasım  Ayının  son  perşembesi  başlayan  gündür )  indirimli  satışların  yapıldığı  bir  gün  başlar.  

İşte  bu  güne  1932  yılında  ''  Kara  Cuma ''  adını  verirler. 

Peki  bu  gün  neden  ille  de  Cumadır?  Haydi  bunu  1621  den  beri  Şükran  Gününün  kutlandığı  Perşembeyi  Cumaya  bağlayan  güne  bağlayalım,  neden  rengi  pembe,  yeşil  ya  da  mavi  değil  de    karadır?  

İşin  aslına  bakarsanız  indirimlerin  neredeyse  %80e  vardığı  bir  günün  kara  değil  bembeyaz  bir  gün  olması  gerekmez  mi?  Aslında  öyle  olması  gerekir  ama  3-4 ve 5.  Resme  baktığımızda  gün  gerçekten  de  ak  bir  gün  değildir.  Çünkü  müthiş  bir  çılgınlık  yaşanmaktadır.  

Sabahın  saat    dördünde  mağaza  kapıları  önünde  bir  insan  seli  oluşur  adeta  ve  mağaza  kapıları  açıldığı  anda öylesine  bir  hücum  olur  ki  izdihamdan  insanlar  ayaklar  altında  kalıp  ezilerek  ölürler.  Ya  da  yine  resimde  görüldüğü  gibi  marka  bir  çanta  için  iki  kadın  kıyasıya  kavga  eder,  birbirlerini  yerlerde  sürüklerler.

Böylesine  bir  vahşetin  yaşandığı  güne  Kara  gün  denmesi  de  normaldir  elbette.

Peki  kapkara  bir  gün  olacağı  bilindiği  halde  bir  bayram  gibi  kutlamanın  mantığı  nedir?  İşte  bunu  anlamak  mümkün  değildir.  Ancak  her şeyi  maddiyat  olan  ABD  ve  Avrupalı  için  kapkara  bir  gün  de  bayram  olanarak  kutlanabilir.  Çünkü  ortada  dönen  para  dudak  uçuklatacak  cinsten  olduğu  gibi   ''  Kara  Cuma ''  ifadesiyle  aynı  zamanda  bir  algı  operasyonu  da  yapılmaktadır  Müslüman  ülkelerde.

Şimdi  denilebilir  ki  ''Kara  Cuma ''  ifadesi  ile  nasıl  bir  algı  operasyonu  yapılıyor?

Hemen  izah  etmeye  çalışalım:

Kur'an-ı Kerimde  Cuma  Suresinin  9-10-11.  Ayetleri  ne  diyor:  

9. AYET : Ey iman edenler! Cuma günü (toplantı günü) namaz için çağrı yapıldığında Allah'ı hatırlamaya (zikretmeye) koşun. Alış verişi bırakın. Eğer bilirseniz bu sizin için daha hayırlıdır. 

10. AYET : Namazı kılınca yeryüzüne dağılın. Allah'ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah'ı çokça hatırlayın, umulur ki kurtuluşa erişirsiniz. 

11. AYET: Oysa onlar bir ticaret veya eğlence gördüklerinde ona yönelirler de seni ayakta bırakırlar. De ki; "Allah katında bulunan, eğlenceden de, ticaretten de daha hayırlıdır. Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır. 

Kur'an  açık  bir  şekilde  Müslümanları  Cuma  günü  için  öncelikle  Allah'ı  zikretmeye,  namaz  kılmaya  davet  ediyor . Namaz  kılmanın,  Allahı  zikretmenin  ticaret  yapmaktan  da,  eğlenmekten  de  daha  hayırlı  olduğunu  söylüyor.

Peki  ülkemizdeki  ''Kara  Cuma ''  Kampanyasına  katılmış  olan  firmalar  ne  diyor:  ''  Koş,  bana  gel. Hem  alışveriş  yap,  hem  eğlen  bu  Cuma  gününde ''  

Bir  taşla  bir  kaç  kuş  birden.

Mesela  fiyatı  zaten  12 Tl  olan  bir  diş  fırçasının  üzerine  69  Tl  yazıp  ama  69 un  üzerine  bir  çarpı  koyarak  12  Tl  yazmak  suretiyle  asıl  satacağı  fiyata  satıp,  seni  beni  de  ''  büyük indirim''  palavrasıyla  kandırarak  mağazasında  bir  güzel  kazıkladığı,  kazıklamasa  bile  en  azından  alışverişe  yönelttiği  yetmiyormuş  gibi  bir  de   doğrudan  doğruya  beynine  ''  Kara  Cuma ''  Diye  girip  Kur'anda   adına  bir  sure  bulunan  o  kutsal  günü  kara  bir  güne  çeviriyor.  

İşte  bu  noktada  Müslüman  bir  tercihle  karşı  karşıyadır:  Ya  gayrimüslime  uyup  o  da  ''Kara  Cuma''  Kampanyasına  katılıp  o  günü  kara  ilan  edenlerin  sunduğu  (  ya  da  aslında  hiç  sunmadıkları )  indirimlerden  faydalanmak  için  o  mağazalara  koşacaktır  ya  da   ''Ben  kitabım  ne  emretmişse  onu  uygularım''   diyecek  ve  Müslüman  mahallesinde  salyangoz  satmaya  çalışanlara  asla  pirim vermeyecektir.  Cuma  günü  ille  de  bir şeyler  satın  alacaksa  da  Cumayı   Müslüman  için  kara  gün  değil,  bayram  bilenlerden  alacaktır.  

Uzun  lafın  kısası:  Ben  kendi  hesabıma  bir  tane  Kara  Cuma  bilirim  o  da  mahallemizin  muhtarı  Cuma  Kara...  Gerisi  faso  fiso.    

Müslüman  ille  de  ''Kara  Cuma'' diyecekse  İsrail'in 2014 yılında  Refah kentinde gerçekleştirdiği ve 135 kişinin hayatını kaybettiği "Kara Cuma''  yı  aklından  hiç  çıkarmasın    

Resimler:

1- Mahallemizin  Muhtarı  Cuma  Kara,  CHP  Genel  Başkanı  Sayın  Kemal  Kılıçdaroğlu  ile  birlikte.

2- Türkiye'de  Kara  Cuma  kampanyasına  katılan  bir  mağazanın  vitrini.

3-  ABD  de Kara  Cuma  izdihamı

4- ABD  de  Kara  Cuma  alışverişleri 

5-  Kara  Cuma'da  bir  çanta  için  biribirine  girmiş  iki  kadın.

6-  İşte  gerçek  Kara  Cuma...  Sene  2014--- Filistin'in  Refah  Kentine  İsral'in  bir  Cuma  günü yaptığı   saldırı sonucu  kentin  durumu. 

( Kara Cuma Bizim Mahallenin Muhtarıdır. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 26.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu