İkinci oğlumla kibrit kutusu kadar küçük bir evde ıkış tıkış yaşayıp gidiyorduk.
Bir gün, kapısı her zaman açık olan elbise dolabımın içinde gördüm sürekli bahçede ya da cam kenarında duran gri kediyi. ''Allah Allah... Bunun böyle huyları yoktu. Neden dolaba girdi ki? '' Diye düşündüm ama fazla da kafa yormadan kediyi dışarı atmak için hamle yaptım.
Anaaaa.. Bizim kedi adeta pantere dönüştü. Ben elimi uzattıkça patiyi yapıştırdı, tırnakladı, kan revan içinde bıraktı ellerimi.
Neyse zor bela dışarı attım ama iki dakika sonra baktım yine elbise dolabında.
Güç bela yine dışarı attım ve pencereleri kapattım.
Hayret adeta ağlıyor miyav miyav diye. İlle pencereyi açmamı istiyor, camı tırmalıyor.
'' Var bir iş '' deyip camı açmamla beraber kedi soluğu dolapta ve aynı gözde aldı.
Merak ettim, dolabın gözüne dikkatle bakınca ne görsem iyi? Dört adet henüz gözleri yumuk olan kedi yavrusu...
Anne kediyi de yavrularını da bir koliye koyup dışarı çıkardım ama ben dışarı çıkardım, anne kedi yavrularını tek tek içeri, dolaba taşıdı hep. [ Ev çok küçük olduğundan kokmasın diye mutfak penceresi hep açık. Elbise dolabı dediğim de Nuh Tufanından kalma bir şey olduğundan kapısı kapanmıyor... ]
Çare yoktu. Madem ki üst kat komşularımın defalarca kovdukları bu kediye ben sahip çıkmıştım, şimdi ona ve yavrularına bakmak benim boynumun borcuydu. Kedilere dış kapı girişinde bir yer yapıp dışarıda soğuktan donmaktan kurtardım hepsini ama bir kez olsun o yavrulara ellerim kan revan içinde kalmadan dokunamadım. Velhasılıkelam annelik bambaşka bir şeydi.
''Duman '' adını verdiğim kedi ayaklarına cennetin serildiği annelerden olabilir miydi?
İnancımıza göre hayır. Zaten Duman örneğini - hayvan da olsa- bir annenin evlatları için ne kadar fedakar olabileceğini anlatmak için vermiştim.
Peki Anne dediğimiz varlık ille de insanı doğuran varlık mıdır?
Genelde öyledir ama kendi doğurmadığı, hatta asıl adının ne olduğunu bilmediği, üstelik %90 civarında engelli bir delikanlıya senelerce annelik yapan gerçek manada cennetlik anneler de vardır. ( Allah onları cennetiyle mükafaatlandırsın inşallah )
Mesela 2008 Yılında bir kaza sonrasında ortada kalan, üzerinde kimliği bile olmayan engelli bir delikanlıya tam on sene annelik yaptı Antalyalı Gülsüm Kabadayı... Umut adını verdiği ve hangi milletten olduğu dahi kesin bilinmeyen bir delikanlının altını aldı, ona yemek yedirdi, yıkadı, temizledi, hasta olduğunda başında durdu, öldüğünde öylesine ağladı ki tanıyan, bilen herkesin yüreği dağlandı.. ( Umut 2018 Yılında vefat etti )
Duman bir anneydi, Gülsüm Kabadayı ise Cennetlik bir anne...
Sonra topluma mı bir şeyler oldu? Şu lanet Covit aşısı mı genlerimizde tahribat yaptı? Ne oldu, nasıl olduysa anneler çocuklarının öldürülmesini seyretmeye başladılar.
Beş yaşındaki Müslime'ye dedesinin tecavüz ettiği haberiyle sarsıldık önce. Sonra öğrendik ki dede dediğimiz şerefsiz yaratık Müslime'nin babasıymış aslında. Müslime'nin annesi her şeyi bildiği halde susmuş.
Diyarbakırlı Narin'i öldüren %99 ihtimalle amcası ama annesi o amcayı parçalayacağına ya da polise- jandarmaya ihbar edeceğine aksine polis, katile ulaşamasın diye delil karartma peşinde. Kız çocuğu kayıpken vurmuş kafayı yatmış ( kendi ifadesi )
Hâlâ narin için ağıt yakmaya devam ederken bir başka ve çok daha feci haber Tekirdağ- Malkara'dan geliyor:
Tekirdağ- Malkara'da Sıla adındaki iki yaşında bir bebek annesi tarafından - üzerine tv ünitesi düştü - denilerek hastaneye getirildi. Ama bebeğin üzerine tv ünitesi filan düştüğü yoktu. Üvey babası olacak alçak tarafından darp edilmişti. Ama olay sadece darp da değildi, Sıla Bebek cinsel istismara maruz kalmıştı.
İki yaşında bir bebek cinsel istismara maruz kalmıştı. Bebeğin annesi olacak cehennem odunu, kızına bu kötülüğü yapan şerefsizin üzerine, bulabildiği her tür öldürücü nesneyle gideceğine ya da olayı emniyete aksettireceğine çocuğunun katilini koruyordu aynen Narin'in annesi gibi. ( Sıla Bebek de öldü maalesef .)
Narin olayından sonra daha büyük bir bela olan Sıla Bebek olayını duyduğum andan beri kafamda bir çan çalıyor adeta her saniye: İki yaşında bir bebeğe cinsel istismar... İki yaşında bir bebeğe cinsel istismar...İki yaşında bir bebeğe cinsel istismar...
Evet cennet annelerinin ayakları altındadır. Amenna. Ama Cehennem de Müslime'nin, Narin'in ve Sıla'nın ve dahi daha nice böyle anne bozuntularının ayakları altındadır.
Fazlasıyla doluyum. Lütfen hiç kimse '' Cennete ya da cehenneme kimlerin gideceğine sen mi karar veriyorsun?'' Ya da benzeri bir şeyler yazmazsın. Fena parlarım.
Unutmadan... Bugün Mevlid Kandiliydi değil mi?
Mübarek Kandiliniz Kutlu olsun.
(
Cennet De Cehennem De Annelerin Ayakları Altındadır. başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
15.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.