1925 YILINDA TÜRKİYE'DE BİR MÜSLÜMAN TÜRK TARAFINDAN DOMUZ ETİNİN HELAL OLDUĞUNA DAİR BİR KİTAP YAZILDI MI?
TEZKİYE-İ EL LAHM Fİ EL İSLAM-İSLAM DİNİNDE ETLERİN TEZKİYESİ
Oldukça uzun bir yazı olacak ama okunacağına inanıyorum.
********
Bugünkü konumuza yazımızın başlığındaki ''Tezkiye '' kelimesinin açıklamasını yaparak başlayalım.
Tezkiye: Temizlemek, arıtmak, temize çıkarmak anlamına geliyor.
Peki etlerin tezkiyesi ne demek?
Leş, kan ve Allah'ın yenmesini yasak kıldığı etlerin arıtılması, temizlenmesi ve yenebilecek, kullanılabilecek hale getirilmesi demek. Kısaca Allah'ın haram kıldığını helal hale getirmek...
Şimdi gelelim Tezkiye-i el lahm fi el İslam adlı 22 Sayfalık kitaba (Bir risale, broşür desek sanırım daha doğru olur )
Bu broşürü yazan kişi bir tıp doktoru. Adı: İsmail Hakkı. 1870 Yılında Muğla'nın Milas İlçesinde dünyaya gelmiş. Çok zeki ve çalışkan bir kişi olduğundan on sekiz yaşında İzmir Mekteb-i Tıbbiyesinden mezun olup doktor olarak hayata atılmış. Türkiye'nin çeşitli yerlerinde pek çok görevlerde bulunmuş. Bu arada Hilal-i Ahdar'ın yani Yeşilay'ın kurucuları arasında yer almış. Hilal-i Ahdar'ın kurucularından biri olarak - Sadece iki ay görev yaptığı - Antalya'da zamanın mutasarrıfını da ikna ederek içki ve tütün kullanımını yasaklatmış.
İzmir'in İşgali üzerine İstanbul'da, özellikle Sultanahmet Meydanında yapılan miting ve protestolara fiilen katılmış ve Halide Edip'in konuşma yaptığı kürsüde o da konuşmuş.
Dindar ve muhafazakar kesimin sesi olan Sebilü'r Reşad dergisinde 26 adet makalesi yayınlanmış. Yani dindar ve muhafazakar kesim tarafından sevilen bir insanmış. Ta ki yukarında adını yazdığımız broşürü yayınlayıncaya kadar.
Evet, 1929'da emekli olan Milaslı İsmail Hakkı, bu tarihten sonra kitap yazma işine daha sıkı sarılmış olsa da bahsini ettiğimiz kitabı yani Tezkiye-i el lahm fi el İslam adlı eserini ilk kez 1925 Yılında eski harflerle, 1933 Yılında ise yeni harflerle yayınlamış.
Dini alanda: Namazın Tıbben Faydası, Din-i İslam ve Ulûm ve Fünûn, Kur'an Tercüme Edilebilir mi?, Hakikat-ı İslam, İslam Dininde Etlerin Tezkiyesi, Kur'ana göre Hz. İsa'nın Babası, Hıristiyanlık ve Müslümanlık, Kur’anın Mucizeleri ve Müteşâbih Ayetlerin Tefsirleri, Kadir Gecesinin Doğru Manası Nedir ve Asıl Sevabı Nereden Geliyor?, Dinimizi Bilelim ve Bildirelim,
Tıp Alanında : Frengi İlleti Hakkında Herkese Elzem Olan Malumat, İçki Beliyyesi ve Kurtulmanın Çareleri,Malarya Yani Sıtma Hakkında Kimler Neler Bilmeli?
Dil Alanında: Tamim-i Maarif ve Islah-ı Hurûf, Yeni Yazı ve Elifbası gibi eserleri vardır
Dr. İsmail Hakkı, pek çok yönden aykırı bir insandır. Mesela ona göre Hz. İsa da her insan gibi bir baba ve bir anneden dünyaya gelmiş ve her insan gibi ölmüştür.
Dr. İsmail Hakkı'ya göre tüm Müslümanlar Kadir Gecesini de yanlış anlamaktadırlar. Ona göre Kadir Gecesi, Kur'anın indirildiği aydınlık bir gece değil, Hz. Ali'nin şehit edildiği karanlık( kadr ) bir gecedir.
Mesela henüz Harf İnkılabının adı sanı bile yokken o 1909'da Yeni Yazı ve Elifbası adlı bir eser yazmıştır.
Bu makalenin yazılmasına sebep olan Tezkiye-i el Lahm Fi El İslam adlı eserinde ne diyor peki Dr. İsmail Hakkı?
Soyadı kanunundan sonra Milaslı soyadını alan İsmail Hakkı Milaslı, 22 Sayfalık bu eserinde özetle Domuz etinin haram kılındığından bahsediyor ama bir şerh koyarak diyor ki: '' İlim ve fen o derece ilerledi ki, ilerleyen bu ilim ve fen sayesinde yenmesi yasaklanmış etler ve kanlar tezkiye edilebilir; yani arındırılabilir, temiz hale getirilebilir, o zaman da haramlıktan çıkar ve kemal-i afiyetle yenebilir.''
Bu konuda özellikle üzerinde durulan şey ise domuz etidir.
İsmail Hakkı Milaslı özetle: '' Domuz eti eğer tezkiye edilirse haram olmaktan çıkar, helal olur. '' Diyor.
İsmail Hakkı Milaslı öyle deyince Atatürk döneminde ilk Kur'an tefsirini yazan Elmalılı Hamdi Yazır itiraz ediyor ve Nahl Suresi 115. Ayette bir tezkiye'den bahsedilmediği gibi Kur'anın hiç bir ayetinde de domuz etinin tezkiye edildikten sonra yenebileceğine dair bir ibare olmadığını söylüyor.
Bu arada yine Elmalılı Hamdi Yazır, domuz etinde trişin denilen bir mikrobun olduğundan bahsetmiş olacak ki Dr. İsmail Hakkı Milaslı döşeniyor Elmalılı Hamdi Yazır'a '' Trişin, mikrop değil bir nevi asalaktır ve her domuzda olmaz. Hatta domuzların ancak binde birinde görülür. '' Diye
Sonra daha da ileri gidiyor Dr. İsmail Hakkı ve aynen şöyle diyor:
''Bugün bütün medeni milletlerde, trişin muayenesi görmemiş domuz eti yemek yasaktır, yani ilmen haramdır. Muayenesi yapılarak trişinli, hastalıklı olmadığı anlaşılınca da yine ilmen helaldir. Medeniyet alemi fennin terakkisi (gelişmesi, ilerlemesi ) sayesinde bunu daha yeni keşfetmiştir. Kur'anı Kerim ise bunu bin üç yüz sene evvel bildirmiştir. ''
Yani diyor ki: ''İlim ve fen sayesinde bir domuzda Trişin olmadığı tespit edilirse o domuz rahat rahat yenebilir. Bunu da ben değil Kur'an söylemiş, hem de bin üç yüz sene önce. ''
Sonra bir adım daha ileri gidiyor ve diyor ki:
'' İslam dininde herhangi bir şey için iyi denirse, niçin iyi; kötü denirse, neden dolayı kötüdür diye sormak, anlamak zarureti vardır. Hazreti Musa şeriatı, çok hususlarda Hıristiyanların da şeriatıdır. Domuz eti, Hazreti Musa'nın şeriatında haram olduğu halde, Hıristiyanlar, İncillerde Hazreti İsa ''dışardan, ağızdan insanın içine giren hiçbir şey insanı kirletmez.'' demiş ve bunu demekle bütün yemekleri temiz etti diye yazılmış olması üzerine domuz etini de temiz ve helal görmüşlerdir. (‘Hıristiyanlık ve Müslümanlık’ kitabında bu bahis vardır. Sayfa: 128)''
''Domuz etinin Hıristiyanlarca helal görülmesi sebebiyle trişin muayenesinin keşfinden evvel birçok yerlerde trişinoz hastalığından kimbilir kaç binlerce Hıristiyanlar ıstırap çekmişler ve ölmüşlerdir. İşte Kuran'ı Kerim hem bu keşiften evvelki zamanlar için domuz etinin yenmesini men ederek Ümmet-i İslamiyeyi hastalıktan korumuş, hem de tezkiyesiyle (temizlenmesiyle) helal olacağını ve bir gün gelip de tezkiyesinin bulunacağını bildirerek zararsızlığı muhakkak olarak bilinir olduktan sonra milleti faidelenmekten mahrum etmemiştir. Bu suretle hem gayet büyük ve zararsız iktisadi menfaat yolu açılmış, hem de Kur'anımızın en koyu imansızları bile imana getirecek, inkâr edilemez çok güzel bir mucizesi daha meydana çıkmıştır..."
Yani İsmail Hakkı Milaslı'ya göre domuz eti yemek - tezkiye edilmek şartıyla- bırakın haram olmayı, Kur'an'ın bir mucizesidir.
****
Velhasılıkelam domuz eti meselesi aslında günümüzde Köfteci Yusuf olayı sebebiyle gündeme gelen bir konu olmayıp bundan 99 sene önce bile hakkında kitaplar yazılan bir konudur.