Siyah beyaz düşler…

Bir ömrün resitali,

Kapalı perdenin arkasına gizlenmiş

Naif çetelesi ömrü hayatın:

Haykıran imler bir de büyüsü,

Göğün nakşeden sihrinde.

 

Denli densiz hoyrat siluet:

Kâh göğün karası

Kâh mabedi

Olmazsa olmazı büyüyen

Hayaller perde perde:

Açılıp kapanmasına ramak kala

Aradan çekilen seyirci

Yine tokadı nefsin,

Kayıp bulutların reveransı

Ölüm öncesi bir sihir

Boykot ederken ömürlük mührü

Nasıl veya kim için,

Deseler bile

Sadece kendimize yatkın bir kelam

Belki kerameti

Belki nedameti

Yüksünen sıfattan

Geriye kalan izler.

 

Hazandan ziyade

Hüznün dansı;

Büyüdükçe efkâr

Gölgeli başlıkların

Kara tahtası:

Her güne özel

Yürekten nefse akan

Aslına sirayet eden

Yine demeyi, resmeden

Boş bir sayfa:

Dolmayı arz eden

Arş-ı alaya çıktıkça acısı

Sondan yana tüm derdi.

 

Yeter ki, bitsin ömür;

Kalalım bir başımıza

Ruhun çıtası en yüksekte

Aşkın dansı bir bukle de olsa

Zamanın hicvine tutsak

Yandan çarklı şarkılarda

Buz dansı yapan

İmgelerden çalıp

Bir gölgeyi sahiplenmek;

Kayıpların istilasında

İdame eden hüzne delalet

Peçeli yüzü mahremin:

Gönülden gönle uzanan

Seyrinde onca duygunun,

Kararsa da yüzü göğün.

 

Sadece fıtratın coşkusu

Belki deli öfkesi

Ne çok kifayetsiz yarımada

Asla aslına sahip çıkamamanın tekerinde

Bir sekans yine

Doğasında insanın

Dününe rahmet yükleyip

Açtıkça arasını

Aşkın Huda’sı

Ömrün cefası

 

Geldik, gördük.

Sunduk da yürekte saklı

Kala kala kaldık bir başımıza

Yeterse bir dizeye daha denk düşeriz

Gecenin bir vakti:

Doyumsuz satırlardan nasiplenip

Öykündük sakilce

En derinde

Tezat bir şarkıyı sahiplenip

Sustuk birdenbire:

Göğün reçinesi

Yerin tayfası

Ne çok cahil imge

Adeta zümresi şiirin

Bir batıp bir çıktık;

Bir konuştuk bin sustuk:

Deli fıtrat

Cüssesi pek bir yorgun.

 

Ah, o mizaç:

Kalemle doğduk

Ve öldük de

Yaşadığımıza biat bunca kelime:

Şimdi gitmenin tam vakti

Gün ağarmadan

Daldık uykuya

Sefanın sunumu

Yaza yaza

Aşka meylettik

Bir tükendik bir tüketildik.


( Siyah Beyaz Düşler... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 22.05.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu