Ölü bir yatırım değilsem ne olayım?
Ölümlü bir beşere ihanet eden şu
cahil cesaretim?
Avurtları çöktü düşlerimin,
hayallerimi ısmarladığım hülyalar organizasyonundan da adresime ulaşmadı
ölümlük biletlerim.
Kursağımda kaldı heyecan hele ki
derme çatma bir şafak vaktinde rast geldiğim dolunay.
Ah, ben!
Yine borçlu çıktım. Bir selamı
mimledim, bir selamdan nasiplendim bir de hüznümü çoğalttım sayfa sayfa. Hak
maliklerine duyurulur.
Esvabın hangi yırtığı ise yamamıştım
üstün körü. Körle yatan şaşı kalkar misaline mecazi bir sunum olsa olsa; aklımı
peynir ekmekle sonlandırdığım yalanı. Varsa yoksa demli çaylardan geçip sulu
gözlü meleklerimle olan iş birliğiyim.
Şimdilerin dününde değilim artık hele
ki; dün geçen seneye tekabül ediyorsa.
Dile kolay hem mademki say, say
bitmiyor ben de bir adım ölçer alır ve ölçerim hem adımlarımı sonra da ad’ımdan
haz etmeyen kim ise gözüne sokarım demet demet çiçeği.
Bir dünde kalmışlığım vardı şimdi de
geçen sene ile alıp veremediğim.
Kayıtlarımda ufak tefek oynamalar var
sanırım zamanla da aram fazla iyi değil. Ya kendimle olan meşguliyetim?
Sanacaklar ki; dertliyim kaderden ya
da alıp veremediğim yine insanlar belki de insanlığı kendimle mukayese etmem
sonra da pabuç kadar dili kalemin: bir yandan aksayan imgelerde takılmışlığım
bir yandan aksayan ritmi mutluluk denen izafi rotanın istikametini bir türlü
kestiremediğim.
Güncelledikçe zamanı bu kez de
sayılar sırıtıyor sanırsın ki; hafta sekiz güne tekabül ediyor.
Pazartesi’den başlıyorum ve tam
bitecek ki hafta; diriliyor içimdeki ölüler ve bu sefer resmigeçit başlıyor…
Rüyalarım kurmaca hak malikleri ile
işgal ediliyor. Nerede ölü varsa hurra dalıyorlar gecenin rehavetinde ben tam
takır kuru bakır ermişken huzura belki de eremediğim Hakkın huzuruna kinaye
yapan ölülerdir ne de olsa bir sıfır öndeler.
Hayatı ne kadar sorgulamıyorsam,
insanlığımla ve mutluluğumla sorgulanıyorum aslında mutsuzluğumla demeliydim ne
de olsa tüm gölgeleri ben savurup ben savunuyorum. Yeni yetme bir mutluluğu da
sahiplenebilirim ya da kuvözdeki hayallerim hala kendine yetecek kıvama
gelemezken bu sefer kuluçkaya yatar ve yeni düşler ürer kalemimden. Ne yani;
durduk yere doğum sancısı çekmenin ne âlemi var?
Tam bir alâmetifarika içimin
kundaklanan yalnızlığı.
Üstü örtülü olan ne ise silkeliyorum
dolunay kıvamındaki bir mısrada, ben yıldız kökenli ismimle dolduruşa
getirirken gökyüzünü.
Şairden kıskandığım da yalan adımı
kırpan bir yanılgı ile zaman zaman gidip geldiğim.
Tam da sırasıydı, desem ne değişecek
ki.
Bir öldüm tam öldüm, diyebilmek bile
bir meziyet belki de ölümü bile beceremeyen ayaklı bombayım yine içimin pimine
takılan hezeyanlar sayesinde hayatla olan diyalogumda tam bir baş ağrısı iken
ayyuka çıkan şu günün kıvılcımlı ve abartılı hüznü.
Gözümü alamadığım kadar gönül gözüme
tıkıştırdıklarım aslında seviyorum içimin tıka basa olmasını tıpkı masa üstümde
cümbür cemaat yaşadıklarımla yazdıklarıma âşık olacak derecede bir şaşkın iken…
Zar tutmayı bile beceremem ben
aslında varsa yoksa Doğrucu Davut çıkmazı sonra da ayıkla tüm doğruların ne
amaçla söylendiğini.
Seviyorsam söylerim de hani.
Sevmiyorsam ne mi yaparım? Sevmediğim
değil de sevemediğimdendir içimin kuytusundaki o garip esinti: ne sıcak ne
soğuk ama buz kesmişse içimin teyakkuzuna tıktıklarım vay halime. Sanırım
nefret etmeyi bile beceremiyorum.
Sıkıldığım kadar var hani. Belki de
belirsizliğin celbidir yüksek ökçeli ve yüksek frekanstaki hüzün ki ne eksik ne
fazla diğerlerinden sadece racon kesen bir efkârı daha bir büyütüyorum gözümde.
Elemin biri bin kaygı ya da kaygı ölçeğimde ben bir satır arasına sapıp da uzun
boylu bir cümleyle ettiğim hasbıhalde içinden çıkılmayacak içimin tsunamisine
ufak bir gönderme yaparken…
Boyutlar da pek bir meşakkatli hani.
Sevgiden yana varsa yoksa derdim aslında göl durgunluğunda bir yüreğe boca
ettiğim nedenler ve niçinler sonra da kazan kaldıran duygular ve hayatın
alfabetik ritmi.
A harfi ile başlayıp değil z’ye, b’ye
bile ulaşamazken.
Bir edim ya da aklıma mukayyet olmak
adına, tüm pervasızlığımla dolandığım çıkmazlar nerede bir çıkmaz sokak varsa aklımın
pergelini gelişigüzel saplıyorum ve konum atıyorum yine arızaya bağladığım bir
özgeçmişi de teyit ederken.
Di’li geçmiş zamana da az müteşekkir
değilim hani belki de -miş bile demeden bir esvap kazandırdığım dünlerim.
Gördüklerime binaen aslında
restleştiğim zamana takılı bir kaydı güne damgalamak. Varsa yoksa di’li geçmiş
kaygı ve kayıtlarım; ezkaza dokunursam bir masalın sayfasına uzun ölçekli
kâbuslarım bile ölü bir yatırım olabilir ve esefle kınadığım varlığımı da açık
çekle hibe ederim Yaratana. Aslında ben bile bana sahip çıkamazken tek
kurtarıcım O değil mİ? Belki herkes kadar yine de katbekat fazla olduğunun da
bilincindeyim ne de olsa uçurum diplerinden beni çekip kurtarandır bu belki de
hayatın sapaklarında kuramlar üretmem ve içimin mimarına olan gönül borcum.
Artık nasıl bir faniysem?
Etme bulma dünyasına açık ara farkla
etmeme bulmama dünyası ya da etmeden bulanlara pek rast gelmişliğim olmasa da…
yoksa iştigal ettiğimle mi istila ediyorum ya da göreceli bir minvalde ben
yükümlü bir zafiyetle kuvvetlenmek arasında gidip geldiğimi kendime bile itiraf
edemezken…
Kuru sıkı bir tebessümden fazlası en
ihtişamlısından bir kahkaha belki de rüyalarda bile dibe vurmanın faturasını
belleğimdeki garip sarsıntılarla yine kendime yüklediğim ki aciz bir fani
olduğumun da bilincinde titreşim yapan iç sesimin haritasını çıkarmak adına
şerh düştüğüm duygu devinimlerim ki farkındalık kazanmak adına da mutluyum
artık nasıl oluyorsa ben yine tavan yapmış bir hüznü bağrıma basıyorum mutluluk
perspektifine denk düştüğüne binaen sonra da ana belleğime temyize gidiyorum:
pardon, şu ölçümlerde bir hata yapma ihtimalime karşın bana bir şans daha
verseniz!
Biliyorum da yine bu göndermenin
kişisel mahiyette bir özeleştiri vasfına sahip olup vasıfsızlıklarımı da çerez
bildiğim yan ölümlerde sonlandırıp yeniden donanmak adına yine en zayıf ritüeli
bile bağnaz bir bilgi akımına dönüştürebilme gerçeğini ve elbette sevmek için
daha çok neden bulup sevecek insan ve vasıf yatırımına da ivme kazandıracak
bariz bir fısıltıdan bile nemalanıp bir coşkuya dönüştüreceğim beklentisi ile
hayatı alacalı bulacalı bir kaosla kendime sunduğum hele ki içimin kaosuna bile
rakip olmasını temenni ettiğim…