Ömrümü azat edecek bir şiir dillendiriyorum…

Öncesi muğlâk resmin!

Elimde bir dosya

Pejmürde resimler…

Her biri ısrarcı.

Misal:

Kimin nesi bu kadın?

Ya da şu adam eli başımda:

Serkeş varlığın hicvinde

Kim söyle,

En metruk bilmece?

 

Kazan kaldırıyorum ey yalan imge:

Alacağım öfkemi senden:

Ben şiir sen kepçe

Adımla uzak

Yalansız günümle en yeknesak varlığım:

Günün örtüsü delik deşik

İçimdeki ruhun coşkusu

Çoktan söndü.

 

Kalbimin mührü de kayıp

En ayıp şiir olmalıydım oysa:

Açamadığım kapı,

Giremediğim yürek

Olmamalıydı da

Olur olmadık yerde

Gülmenin ne mi âlemi vardı?

 

Şiirler küçülsün de girsin cebime:

Surelerin gölgesinde yâd edeyim:

Şiirce bir kayıp

Elem yüklü o sallanan kayık

Hani içinde olmadığım

Ve dibi delik,

Su ile dolan

Yüreğimde salınan

Şiir benzeri bir lahit:

Kibrim değil yenik düştüğüm

Sarf etmeyi unuttuğum sözcükler:

Ölüm gibi; aşk gibi

Yansız ve savruk nameler

İçimdeki kırık düğme nasılsa takılı

Etmeyi unuttuğum bir küfre

Kalıbımı basarım ki;

Kafamın yarısı yolda kaldı

Şiir diye, diye içimdeki kuytuyu deşip…

 

Ahkâmların yarasına tuz basan

Kayıp hükümlerden

Düşen payıma hep sessiz bir özür

Varlık değil vebali ömrün;

Selam değil dönmeyen

Sevgiyi bile bahane eden

Yüzüme bakmamak adına

Arkamı deşen bir çentik.

Aslında benlik bir rota:

Dününe âşık

Yarını şimdiden kayıp

Hatırşinas bir hecede

Bağdaşık ömrü sürüklerken

Peşim sıra

Galip gelmediğim

En bariz kayıt

Ömrümü yiye yiye bitiremediğim…

 

Sonum değil de hani

Soytarı ömrün lav ettiği

O artı parantezde

Tutuklu kaldığım

Sarı benizli bir resim

Kim bilir her birinin mezarı nerede?

 

Gömdüğüm tohumlar bile rest çekmişken;

Hayat değil ibaresi

Son sözünü söylemişken

Kaybolduğuma tek tanık

Mademki Yaradan;

Sonumu yakın kılsın yeter ki;

Azat olduğum hangi şiirse

Yazmakla mükellef

Bir meczup

İçindeki hazan aralıksız şerh düşmüşken

Koca seneye peşi sıra

On iki ayın bile adı

Sadece Eylül kadar sönük sarı bir ışık.


( On İki Ayın Bile Adı Eylül... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 21.09.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu