FAİLİ MEŞHUR BİR CİNAYET NASIL ÇÖZÜLÜR?
Evet, yanlış okumuyorsunuz ya da ben bir yazım hatası yapmadım. Bahsettiğimiz cinayetin faili belli ve oldukça meşhur biri. Dünya üzerinde onu tanımayan yok. Adı Salman bin Muhammed. Suudi Arabistan devletinin veliaht prensi.
İşlediği cinayeti tüm dünya biliyor: Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı öldürttü kiralık katillerine. Hem de bizim ülkemizdeki başkonsoloslukta.
Cinayetin nasıl işlendiğine dair bir sürü senaryo var ama bu senaryoların bir kıymet-i harbiyesi yok tabii ki. Neticede ortada bir cinayet var.
Ortada bir cinayet olduğuna göre ve dahi Suudi Arabistan çağdaş (!), demokratik(!) ve insan haklarına son derece saygılı(!) bir ülke olduğuna göre tabii ki bu cinayetin peşini bırakmıyor.
Cani her gün Tv programlarında arz-ı endam etmesine rağmen katilin peşine düşüyor. Meraklı da tabii ki: Bu cinayeti kim işlemiş? Neden böyle bir şey yapmış? Cesedi ne yapmış? Onu bu cinayete azmettiren hafifletici sebepler var mı? Acaba pişmanlık duyuyor mu? Acı var mı? Tüm bu soruları cevaplamak üzere ülkesinin en acar başsavcısı olan Suud el Muceb'i görevlendiriyor.
''Suud el Muceb, nasıl biri aceb?'' diye merak ediyorsanız hemen açıklayayım : Her şeyden önce haşin bakışları olan biri. Şerlok Holms ne ise bu da o. Gözünden hiç bir şey kaçmıyor. Şimdiye kadar elinden ne uçan ne kaçan kurtulabilmiş. Adam nerede uçan bir haşere görse eliyle, eliyle olmasa diliyle yakalıyor; nerede koşan biri görse tazı gibi peşine düşüyormuş. Öylesine bir manyak anlayacağınız.
İşte bu Suud el Muceb denen herif, Cemal Kaşıkçı cinayetini çözmek için Türkiye'ye gelince bizler de sayesinde bir cinayet nasıl ve hangi araçlarla çözülür bir güzelce öğrenmiş olduk.
Efendim ülkeniz sınırları dışında ama sizin toprağınız sayılan bir başkonsoloslukta eğer bir cinayet işlenmişse o cinayeti çözmek için yapmanız gerekenler şunlarmış meğerse:
1- Öncelikle sizin ülkenizde olmayıp da gideceğiniz ülkede olan ve sizin oldukça sevdiğiniz yiyecek- içeceğin bir listesini yapacaksınız.
2- Listesini yaptığınız bu yiyecek içecek maddelerinin en kaliteli ve ucuzunu nereden temin edebileceğinizi araştıracaksınız.
3- Getireceğiniz yiyecek içeceği ne kadar zamanda tüketebileceğinizi tespit edeceksiniz. Zira fazla alırsanız uzun zamanda bayatlayabilir. Az alırsanız kısa zamanda tükendiği takdirde üzülebilirsiniz.
4- Gittiğiniz ülkede kazıklanmamaya özen göstereceksiniz. Özellikle doların yükselmesini bahane edip her şeye zam koyan Türk esnafına karşı Türkiye'de oldukça uyanık olacaksınız.
5- Getireceğiniz yiyecek içecekleri taşımak için en az beş adet yanmaz,yırtılmaz, delinmez özel şifresi olan kilitli bavul tedarik edeceksiniz.
6-Hangi bavula hangi yiyeceği koyduğunuzu karıştırmamak için bavullara numara vereceksiniz.
İşte acar başsavcı El Muceb aynen bunları yaptı Cemal Kaşıkçı cinayetini çözmek için.
İstanbul'daki başkonsolosluğa beş adet boş ve numaralandırılmış bavulla geldi. Daha sonra ülkemizin lokum ve kuruyemiş cenneti olan Mısırçarşısından satın aldırdığı lokum ve kuruyemişleri bavullarına doldurdu ve tekrar Ülkesine döndü.
Şimdi tabii ki '' Eee Kaşıkçı cinayeti?'' diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Yahu durun hele. Ne kadar da sabırsızsınız. Adam yediği lokumları, çerezleri sindirsin bakalım. Aceleye gerek var mı?
Ama şundan eminim: Bizde nasıl ki Sultan Abdülaziz'in katli resmi kayıtlara ''4 Haziran 1876 tarihinde sabah Sultan Aziz validesinden sakallarını düzeltmek için bir makas istemiştir. Sonrasında da herkesi odasından dışarı çıkartmıştır. Uzun bir süre odadan ses gelmeyince kapı kırılıp içeri girilmiş ve Sultan Abdülaziz iki bileğini oldukça derin bir şeklide kesmiş vaziyette bulunmuştur.'' şeklinde geçmiş ve otopsi raporuna bu ifade yazılmış, olaya da ''İntihar '' denmiş ve dahi ders kitaplarımıza bile intihar olarak girmişse aynı şekilde Cemal Kaşıkçı cinayetinden de '' Cemal Kaşıkçı aslında intihar etmek istiyordu. Bunu kendisi yapmaya cesaret edemediği için bazı özel kiralık katiller tutarak kendisini başkonsolosluk binasında öldürttü. Cesedinin parçalara ayrılmasını, sonra asit kuyusuna atılarak tamamen yok edilmesini de o istedi'' şeklinde bir sonuç çıkarsa inanın hiç şaşırmayacağım.
Ha bir de bizde bir vatandaş var. İsmi hiç mi hiç lazım değil. İşte o vatandaş diyor ya '' Biz olsaydık böyle bir cinayete asla izin vermezdik '' diye. İşte o vatandaşa birileri büyük elçilik, başkonsolosluk ve benzeri binalarının ve kapladığı alanın bir ülkenin toprağı sayıldığını, o toprağa - sizin ülkenizde olmasına rağmen - izinsiz giremeyeceğinizi, adamların o toprak parçasında işleyecekleri bir cinayet için sizden izin almak gibi bir dertlerinin olmadığını hatırlatması gerekir. Yani efendim ismi lazım olmayan o vatandaşın zannettiği gibi hiç bir ülkenin katili gelip sizden ''Falancayı öldürmem için izin ve müsaadenizi talep ediyorum'' diye bir izin isteğinde bulunmaz.
(
Faili Meşhur Bir Cinayet Nasıl Çözülür? başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
4.11.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.