Aşağı yukarı hepimizin bildiği bir şiir veya şarkıdır ‘’ Bugün 23 Nisan/ Hep
neş’eyle doluyor insan ‘’
23 Nisan egemenliğin millete geçtiği gün olması sebebiyle elbette oldukça
önemlidir. O halde neden bu yazının başlığı ‘’Bugün 23 Nisan’’ değil de ‘’ Bugün 21 Nisan’’
Bu sorunun cevabını verebilmek için az daha geriye gitmek gerekir.
Gerek Amasya Genelgesi, gerek Erzurum ve Sivas Kongrelerinde alınan ortak bir
karar vardı ‘’ Vatan bir bütündür bölünmez ‘’ Evet böyle bir karar alınmıştı
lakin bu kararın devletler arası hukuk açısından da geçerli olabilmesi için
parlamentodan çıkmış olması gerekiyordu. Oysa Osmanlı parlamentosu kapalıydı,
Mustafa Kemal’in etrafında oluşturulmuş olan Temsil Heyetinin ise uluslararası
ilişkilerde hiç bir kıymeti harbiyesi yoktu. Yani Devleti temsil sıfatına sahip
değildi. İşte bu sebeple Mustafa Kemal, Osmanlı Mebusan Meclisinin tekrar
açılmasını ve ‘’ Vatan bir bütündür, bölünmez’’ Kararının bu meclisten
çıkmasını çok istemekteydi.
Mustafa Kemal her ne kadar Meclis-i Mebusanın İstanbul değil Ankara’da
açılmasını istese de bunda muvaffak olamadı
ve 12 Ocak 1920 de Meclis-i Mebusan İstanbul’da açıldı. İşgal devletleri
bu mecliste yapılacak barış
antlaşmasının esaslarının görüşüleceğini zannettiği için açılışa müdahale
etmedi Ancak mecliste Mustafa Kemal taraftarı milletvekillerinin ağırlığı
ile ‘’Vatan bir bütündür bölünmez ‘’
Kararı alınmıştı.
Bu hareket üzerine İşgal devletleri parlamentoyu dağıttılar. 16 Mart 1920 de
ise İstanbul resmi olarak işgal edildi. ( O güne kadarki işgalleri gayri
resmiydi. ) Yani Osmanlı Devleti artık fiilen ve resmen sona ermişti. Türk
Milleti adına karar alacak herhangi bir makam ve merci yoktu.
İstanbul’un resmen işgali artık yeni bir meclisin açılışını zaruri kılmıştı ve
Mustafa Kemal 16 Mart 1920 den itibaren tüm gayretini bu meclisin açılışı için
sarfetti.
21 Nisan 1920 tarihinde bütün Türkiye’de illere, ilçelere, köylere ulaştırılmak
üzere bir genelge yayınlandı. Bu genelgeyi Temsil heyeti Başkanı olarak Mustafa
Kemal hazırlamıştı, genelgenin tüm yurda duyurulması ve genelgedeki hususların
yerine getirilmesinin sorumluluğu ise 20. Kolordu Komutan vekili Albay İsmet’e
( İsmet İnönü ) aitti.
Genelgede 23 Nisan 1920 de Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının nasıl
olacağı açık bir şekilde anlatılırken
aynı zamanda bu meclisin amacı da aynı açıklıkla izah edilmişti.
Tamamen Mustafa Kemal’in kaleminden çıkmış olan bu genelgede günümüz Türkçesi ile şöyle denmekteydi:
1. Allah’ın
cömert ihsanı ile Nisan’ın yirmi üçüncü Cuma günü, Cuma namazından sonra
Ankara’da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.
2. Vatanın
istiklâli, hilâfet ve saltanatın kurtarılması gibi en mühim ve hayatî görevleri
ifâ edecek olan Büyük Millet Meclisi’nin açılış gününü Cuma’ya tesadüf
ettirmekle o günün mübarek olmasından istifade için açılıştan önce bütün
milletvekilleri ile Hacı Bayram Velî Câmi-i Şerîfi’nde Cuma namazı kılınarak
Kur’an’ın nurlarından ve salâttan feyz alınacaktır. Namazdan sonra sakal-ı şerif
ve sancak-ı şerif taşınarak daireye gidilecektir. İçeriye girilmeden önce bir
dua okunacak ve kurbanlar kesilecektir. Tören sırasında camiden Meclis’e kadar
Kolordu Kumandanlığı tarafından askerî birliklere özel tertibat aldırılacaktır.
3. O günün kudsiyetini sonsuza kadar ulaştırmak maksadıyla bugünden itibaren
vilâyet merkezinde Vali Beyefendi Hazretleri’nin düzenlemesi ile hatim
indirtilip Buhârî-i Şerîf okutulacak, hatmin geri kalan kısmı Cuma namazından
sonra Meclis’in önünde tamamlanacaktır.
4. Kutsal ve yaralı vatanımızın her köşesinde aynı şekilde bugünden başlayarak Buhârîler okunup hatimler indirilecek, Cuma günü ezandan önce minarelerde salâvâtlar getirilecek, hutbede halifemiz padişahımız efendimizin (Sultan Vahdettin’in) ismi zikredilirken padişahın ve teb’anın biran önce kurtulup saadete ermesi duası da ilâveten okunacaktır. Cuma namazının kılınmasından sonra hatim tamamlanarak hilâfet ve saltanat ile vatanın her tarafının kurtulması maksadıyla yapılan millî çalışmaların önemi ve kutsallığı, milletin her ferdinin vekillerinden meydana gelen Büyük Millet Meclisi’nin yapacağı vatanî vazifeyi ifa mecburiyeti hakkında öğütler verilecektir. Daha sonra halîfe ve pâdişâhımızın, din ve devletimizin, vatan ve milletimizin kurtuluşu, selâmeti ve istiklâli için dua edilecektir. Bu dinî ve vatanî merasimin tamamlanıp camilerden çıkılmasından sonra Osmanlı topraklarının her tarafından hükümet makamına gelinerek Meclis’in açılmasından dolayı resmî tebrikler sunulacaktır. Yine her tarafta Cuma namazından önce uygun şekilde Mevlid-i Şerîf okunacaktır.
5.
İşbu tebliğin hemen yayınlanıp gönderilmesi için bütün vasıtalara başvurulacak
ve hızlı bir şekilde en ücra köylere, en küçük askerî kıt’alara ve memleketin
bütün kuruluşlarına ve müesseselerine yollanması sağlanacaktır. Ayrıca büyük
levhalar hâlinde her tarafa asılacak ve mümkün olan yerlerde bastırılıp bedava
olarak dağıtılacaktır.
6. Cenâb-ı
Hak’ka tam bir muvaffakiyet için niyaz edip yalvarıyoruz.
Temsil Heyeti adına Mustafa Kemal”.
23 Nisan 1920 Cuma günü bu tebliğdeki tüm hususlar harfiyyen yerine getirilerek Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı.