Bu dizeler nasıl okunmalı? Bana göre de
insanoğlu, bu dini metinlerden çok önce de bu dünyada yaşıyor, yaşam savaşı
veriyordu.
İnsanlar yerleşik düzene geçtiklerinde, çapul için, kabile savaşları, köy
baskınları şeklinde savaşırlarken, zaman içinde bazıları güçlenerek şehirleri
ve şehirleri koruyan kaleler inşa ettiler. Her şehir, kendini korumak ve diğer
şehirleri ele geçirmek için düzenli askerî birlikler oluşturdu. Böylece şehir
devletleri oluştu ve bunlar arasında egemenlik savaşları başladı. Savaşı
kazanan taraf, artan nüfusunu beslemek, yeni kaynaklara ulaşmak için fetih
savaşları yaparak imparatorluklar kurdu. Bütün imparatorluklar, kendi
tebaasından vergi toplamanın yanında, fethettiği yerlerin kaynaklarını ve
birikimlerini de ganimet olarak kendisine aldı. Ne zaman ganimet ve haraç bitti,
bu imparatorluklar tarihin mezarlıklarına gömüldü. Büyük İskender İmparatorluğu,
Roma İmparatorluğu, Müslüman Arap İmparatorluğu, Büyük Selçuklu İmparatorluğu,
Osmanlı İmparatorluğu vs, hemen hepsi ganimet ve haraç bitince yok oldu. Geriye
kanlı savaşlar, katliamlar, acı ve gözyaşı, harap olmuş ülkeler bırakarak yıkılıp
gittiler.
Milyonlarca yıl öncesinden günümüze,
insan soyu üreyip gelişerek kendini var ederken, aynı zamanda, salgın
hastalıklar, doğal afetler dışında yine kendi soyunun en acımasız düşmanı
olmuş, bir seri savaşlarla, yine kendi soyunu katletmekten geri
kalmamıştır.
İnsanlık tarihinin başlangıcında
yapılan çapul savaşlarının sürdürümü gibi ve en ilkel dürtüyle, âdeta Can
Baycan’ın “Kâbil ve Hâbil hepimizin içinde vardır.” sözünü, doğrularcasına
insanın insanı tek tek ya da toplu olarak katletmesi, modern çağ dediğimiz(!)
günümüzde de daha bir acımasız, daha bir şehvetle hız kesmeden artarak devam
etmektedir.
Sevgili okurlar, bu yazı, boyutu ve
içeriğinden anlaşılacağı gibi, bir akademik çalışma değildir. O yüzden kabile savaşlarının, şehir devletleri
savaşlarının, fetih savaşlarının, çağımızın vebası olan kapitalizm ve
kapitalizmin en yüksek aşaması emperyalizm ve de onun, kendi krizlerini çözmek
için, konvansiyonel silahlarla halklara cehennemi yaşatan bölgesel
savaşlarının, katliam ve cinayetlerinin analizlerine girmeden, barıştan söz
etmek istiyorum.
Ama öncelikle emperyalist
kapitalizmin çirkin yüzünü görelim.
Emperyalizm cüzamlıdır, iğrenç ve bulaşıcıdır. Her yerde maske ile dolaşırken Afganistan,
Irak, Suriye ve daha onlarca ülkede maskesini düşürdü, iğrenç yüzü ile ortaya
çıktı.
Bugünün dünyasında bütün savaşların, katliamların,
kaosun sorumlusu kapitalist emperyalizmdir. Çünkü emperyalistlerin “yedikleri
insan eti, içtikleri kandır.”
Barıştan yana olmak, kapitalist emperyalizme
karşı olmaktır.
“savaşın gerçek mağlupları sadece
ölülerdir.” Ernest Renan (Fransız
filozof, tarihçi)
"Barışta çocuklar babalarını, savaşta ise babalar oğullarım gömerler." Heredot (MÖ 484 - 425 Antik Yunan
tarihçi, yazar)
“Savaşın iyisi, barışın kötüsü yoktur.” Abraham Lincoln (ABD Başkanı)
Kemal
Atatürk, “İnsanlığın hepsini bir vücut ve bir milleti bunun bir uzvu
addetmek icap eder. Bir vücudun parmağının ucundaki acıdan bütün organlar
müteessir olur.", “Ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir
cinayettir.” , devamla: “Barış, ulusları refah ve saadete eriştiren en iyi
yoldur” diyerek, “Yurtta barış, dünyada barış!” ilkesini bizlere miras
olarak bırakmıştır.
Bana
göre de bütün çatışma ve savaşların
varacağı yer barıştır. Gerisi yıkımdır, kıyımdır, katliam ve talandır.
Barışın önem ve gereği
üzerine söylenmiş bu güzel sözleri de sizlerle paylaştıktan sonra, barışı
savunan biri olarak ve yaşama hakkı en
temel insan hakkıdır diyerek bütün dünyanın sanatçılarına sesleniyorum:
Egemenlerin devlet dedikleri sınırları aşın. En başta
kendinizi aşın. Hangi araçlarla, hangi sanat dalında, hangi dilde
üretiyorsanız, araçlarınızı BARIŞ için kullanın.
Barış için olsun şiirleriniz,
fotoğraflarınız, tablolarınız, romanlarınız, öyküleriniz, barış için olsun
yontularınız. Savaşın ödleklerini durdurabilirsiniz. Haydi bire hep beraber
savaşa! Barış için düşüncelerinizle, sanatınızla, ürettiğiniz
değerlerle topyekûn savaşın. Savaşınız kansız, kazanımınız BARIŞ olsun.
Yazımı şöyle sonlandırmak istiyorum.
En kutsal savaş barış için yapılan savaştır.
------------------------------------------------------ Tahir Eker