Eksilen bir notanın rahmeti idi
öykündüğüm
Devasa tanıklığında bulutun
İçime sakladığım şehirdi yalnızlık.
Devindim ve devrildim
Aşka ihanet eden sapanın da taşıydı
başıma gelen
Ve latif bir rüzgâr:
Oysa
Şehir gezgini bir yabancı olmayı
dilemiştim ben
Asla da tanınmayan bir seyyah
Sefasını sürdüğüm acıların da bonkör
istilası
Muhabbet kuşu sertifikasıyla ağlayan
düşlerin
Yem yerine gagaladığım da sefaletin.
İmlerdi rüzgârım
İmansızlara da yok iken tahammülüm:
Yaratandan dolayı sevdiğim nice insan
Nasıl da taş koydu yoluma nice kafir.
Aşkın pervasızlığı elbet
Nice müstakil düş
Birbirine geçen boyutsuzluğun da
imlası
Düş gücüme yenik düştüm bir ömür
Kimseye de yoktu işte zararı.
Kıyamet habercisi nice hurafe
Gerçeklerin şerrine ekmek bandım
Aşkı andım gözlerimdeki çağlayan ile
Düştüğüm yollarda kaldım bir başıma.
Ne gam ne gam oysa…
Hain başat, gamlı başak
Fermuarını çeken iklime de saygı
duruşum
Rüzgârın güttüğü yorgun bir buluttum
genelde
Aşkın ayrıcalığı ile ortasından ikiye
Bölünen gamın ruhunda saklı vesvese
ile
Dönenip durdum içimde.
İçre atılan okun yankısını duydum
kimi şiirde
Diledim de azat edilmeyi
Edindiğim mertebede
Acılar didiklerken sözcükleri
İhmal ettim en çok da kendimi.
O yorgun muhtıra:
Hani içime sızan nota nota
Seyyahı duyguların
Kocaman bir rota
Esefle kınandığım insan meclisinde.
Gönlümdeki ayraç
Yapraklarına yaşla dokunduğum her hikâye
Külüstür bir hicaz
Rahmetin boca ettiği sür-git hürmet
Dokunulmazlığında mavinin
Gözlerimden akan ela yüklü serzeniş:
Elbet kendime muhaliftim bir ömür
boyu.
Gazabına uğradığım kilit cümle:
Aymazlığı yalnızlığın
Varsın pelesenk olsun yüreğime
Girdiğim şu dehlizden de çıksam hani
gündüz niyetine
Peyda olan geçitte
Bir de devrilsem hece hece
Ve toplasam pılısını pırtısını hüzün
kıvılcımlarının:
Lades demeyi unutan hangi fani ise
Dokunabilir şiirime
Belki de dokunulmazlığında acının
Endamlı bir mısra ile de kekelediğim
koca ömür
Hala devasa rahmetin de özlemi ile
Sevmek neden zor gelir ki
Yüreğinin mürşidi olmayı becerememiş
bunca zalime?