Mavi deniz,
Karanlık dehliz
Tütsüden bozma yakan genzimi
Aşkın da devasa çadırı
Yetim imlerin mağdur gölgesi
Hanidir içimde saklı derme çatma bir
yenilgi
Ağaların, kayıpların, hazanın da
inhisarı
Gölgeme ettiğim yeminle
Çaputların istilasında
Sehven ölmeyi dilediğim
Bir günden arda kalan
Bir hurafe belki de.
Kaygısızlığım ne gam!
Aşka biat salıncakta sallandığım mı
yalan?
Börtü böcek istilasında
Mağlup geldiğim kan davası:
Kanayan yaraların hicvinde,
Tutuklu olduğum
Belalısı yüreğin
Sevdalı mehtaba kondurduğum buse
Çatık kaşlarında yıldız olmanın da
meali belki de
Yüz görümü her şiir her hece.
Varlığın kıstası
Nem aldığım hava
Soluduğum kadar da sorduğum kendime:
Yoksa solmaya mı muktedirdir her
gece?
Karabasan türküleri
Haşmetli göğün de inik kepenkleri
Oysaki az evvel konacaktım
Sırtına bulutun
Umut taksiminde şairlerin
B/ölecektim de hece hece
Kan çanağı gözlerimde yüzen gemiler
Faturası yine mi bana kesilecek
Varlığın da kehaneti
Sözcükler kadar ıssızlığın vurup da
dibine.
Ne gam!
Ne de hayran olduğum devran!
Lafügüzaf, azizim:
Elbette sevdalı olduğum değil yalan.
Şimdi uçtuğum kadar göklerde
Beyitleri de tensiye etmeden
Dualarımda saklı tuttuğum kadar
Sen ve hazan ve meram.
Kifayetsizliğime ver ne olur
şiirlerimi:
Arpacı kumrusu gibi içime kapandığım
yılların ardından:
Yürekte saklı sevda nasıl ki endamlı
bir masal.
Şimdi kayrasında yüreğin
Andığım kadar adını dualarımda
Saklı tuttuğum tek sancak
Diktiğim ömrün merkezine.
Ben ki;
İnanca, sevdaya ve umuda tutsak.
Olsa da varlığım yeknesak
Şuurum yitip gitmeden
Karası gözlerinin
İnfilak eden her hecede saklı
tuttuğum tek niyet
Eksilmeden günün feri
Sökün eden hecelerde
Olsa da sayısız tümsek
Rabbin bana sunduğu azmin sayesinde
Yerleşik olduğum tek düzenek.
Elbet tünediğim dalında baharın;
Sunduğum kadar dualarımı
Vazgeçilmezliği hayatın
İçinde saklandığım tek izlek
Yeter ki yerine gelsin muradım
Kayıp gitmeden ruhum şu defolu
zeminde
Nemli bir bulut kadar yorgun olsam da
Saklı tutacağım ben inancımı.