Bir göç alfabesinde geçimsiz
kanatlarımla uyamadığım sürüdeki en dik başlı alıntıyım ve duygularımın
yarattığı izdihamda büyüdükçe büyüyor kaygılarım: tüm lal satırlarda lanet
okuyan iblisin karanlığına tav olan insanlıktan men ediyorum içimdeki mevsimi ve
kopan kanatlarımla savrulan yapraklarıma söz geçiremiyorum tıpkı aşka
geçiremediğim söz gibi ve büyümekle iştigal açtığım parantez bir de içine
sığdıramadıklarım tıpkı içimdeki t/aşkın gibi…
Uğultular sersemletiyor tüm evreni:
Bir kozada saklı adil düzen…
Bir kazurat ise yenilgi…
Ellerim ne titrek ne savurgan
Bir hadis öykündüğüm ve huzur peşine
düştüğüm:
Aşkın bekasında c/esaret bulup da
söyleyemiyorum
İçimdeki saklı ihbarı.
Ket vuran yetmedi kat izine yol açan:
Ütülediğim acılar hala buruşuk
Hala solgun içimdeki nizam.
Kör alfabe lehimlediğim her harfte
saklı yenilgim
Yanıltmamak adına susuyorum
Yeren kimse yetmedi vuran yerden yere
Ne halıyım ne serili paspas
Pespaye gölgelerden alıp hırsımı
İçime kapaklanıyor şiir ve gece.
Bir yitimde saklı yetimliğim
Baba, demeyi özlediğim bir iklim:
Acılar ve soru işareti:
Düş ambarında tırtıkladığım bunca
isyan
Elbet tutarsız insanoğlundan bana
yansıyan
Ve biliyorum ki:
Bu, ben olamam.
Bir düşün tüp geçidinde infilak
edecek içime
Tıkıştırdığım zaman
Yetmedi; boyutsuzluğumla hemhal
Bir radar misali ölçüp biçtiğim her
duygu
Akabinde görmeyi ummadığım rüyalar
Tepe taklak düşmekle de eş değermiş
yalnızlık
Ve kanatlarım beyaz ve kullanılmamış
Bir kuştan öte kışkışladığım nice
duygu
Kuş bakışı doğduğum nasıl da doğru
Akabinde ait olmadığım devran
Haklarını saklı tutuyorum ruhumun
Erişilmezliğimle ket vurduğum bir
mühür
Gel geç aşklara gülüp geçtiğim
Sancılı bir düşün de son kırıntıları.
Varlık yokluk arası gidip geldiğim
bir insan pazarı
Latife yapan da yok hani etrafımda
Sancılı bir yokluk ç/ağrısı
Aidiyet duyguma ihanet eden çengi
Az evvel lades dedi içimdeki şarkı
Kimliksiz ve kayıtsız bir ihbar
Nereden gelip nereye gittiğim belli
değil işte
Göç mevsiminde bir yangınsam
Uğursuzluğumla kanıt topladığım o
düzlem
Yarın olmak artık ne hayal ne de
elzem
Göç kurbanı bir düşüm
Görmeyi ertelediğim her yeni günün da
mağduru
Yetim bir iklim:
Kasıtsız sevip yaşadığım bir ömür
Ve sonlanmaya dair ansızın.