Yaklaşık bir yıl önce 4 Mart 2019 da Gelinimin temizlik üzerine hastalık derecesindeki titizliğini gırgıra almıştım aşağıdaki yazımla.

Evet, önce o yazıya bir göz atalım.
**************

- Baba ! Rüya tabirinden anlar mısın?

-Pek anlamam gelinim ama sen anlatmak istersen dinlerim

-Çok korkunç bir rüya gördüm.

-Hayr olsun inşallah. Anlat bakalım.

-Rüyamda kendimi Cehennem kapısının önünde gördüm.

-Hımmm. Kötü bir rüya. Allah hayırlara tebdil etsin. Rüyada cehennemi görmek pek de iyi değildir. Korkmuşsundur mutlaka.

-Sorun cehennemi görmek değil ki.

-Anlamadım. Cehennemi görüyorsun rüyanda ama sorun cehennemi görmek değil. Peki o zaman sorun ne? Yani cehennemi görmekten daha korkunç olan şey ne?

-Her yer pislik içindeydi. Bir Allah’ın zebanisi de ’’ Ayıptır, bir gören olsa ne der?’’ Deyip de etrafa bir süpürge atmamış. Bir göreni geçtim en azından kendine saygının gereğidir temiz olmak değil mi?

-Haklısın da orası cehennem. Pis olsa ne temiz olsa ne?

-Öyle deme baba. Temizlik imandandır.

-Yahu kızım ! Oraya gidenler imansız oldukları için gidiyorlar zaten.

-Olsun. Öyle de olsa temiz ve düzenli olması lazım.

Yok arkadaş. Bu kız resmen kafayı yemiş. Tamam, temizlik ve tertip-düzen konusu hastalık bunda ama bu kadarı da olmaz ki.

-Bak şimdi... Sen böyle deyince düşündüm, çok ayıp etmişler. Eee sen ne yaptın?

-’’Utanın utanın ! Buraya onca insan geliyor. İnsan biraz etrafı toparlar, biraz temizlik yapar.’’ Diye çıkıştım hepsine.

-İyi etmişsin kızım. Dillerine sağlık. Sonra?

-Sonra baktım bunların kımıldamaya niyetleri yok. Aldım elime bizim elektrik süpürgesini.

’’Elektrik süpürgesi ailemizin en kıymetli nesnelerinden biridir. Gelinim beni, hatta oğlumu mu yoksa bu elektrik süpürgesini mi daha çok seviyor diye çok merak ederim hep.

Kendi kendime ’’ Yuh yani. Cehenneme bile elektrik süpürgesini soktun ya helal olsun sana.’’ Desem de gelinime bunu söylemedim tabii ki.

-Şeyyy. Merak ettim. Cehennemde elektrik var mı?

-Oooo hem de nasıl baba. Üstelik tamamen bedava. Öyle sayaç okuma bedeliymiş, kaçak kullanım bedeliymiş, vergiymiş filan yok.

-Başladın süpürmeye tabii ki?

-Aynen.

-Sonra?

-Sonra baktım cehennemin kapısı pislik içinde. Pırıl pırıl temizlemek lazım.

-Evet haklısın. Milyarlarca el değiyor ne de olsa. Hijyen şart. İyi de su? Suyu nereden buldun cehennemde?

-Sağ olsunlar cennet tarafından melekler tankerle su ve envai çeşit temizlik malzemeleri getirdiler. Cehennem kapısını tertemiz ettikten sonra...

-Kesin fayansları parlattın.

-Hem de nasıl. Bal dök yala.

-Yok, kalsın. Hem cehennem kapısı önünde yere bal döküp yalamak pek hayra alamet değildir bildiğim kadarıyla.

-Sonra cehennemin kapısında dikildim.

-Allah Allah. Niye ki?

-Ya baba ! Anlasana. Milyarlarca insan. Mezarlardan çıkıp gelmişler. Hepsinin üstü başı toz toprak içinde. Ellerimi kaldırıp bağırdım. ’’ Hooop ! Dingonun ahırına mı giriyorsunuz? Herkes kefenlerini çıkarıp kapı önüne yığsın. Şunları bir güzel yıkayıp ütüleyelim, ondan sonra içeri girin.’’ Dedim.

-Helal olsun sana kızım. Banyo da etselerdi bari.

-Etmez olurlar mı? Hazır ateş yanıyor; koydurdum ateşin üzerine kazanları, doldurduk içine suları. Millet bir güzel sıcacık sularla şöyle köpüklü köpüklü banyo etti.

-Diş ve tırnaklar peki?Cehenneme gelmeden önce bayağı uzamış ve sararmışlardır.

-Dişler çok sararmıştı. Çamaşır suyuyla temizlettirdim.

-Çamaşır suyuyla mı? Allah’ım Allah’ım...Peki kimse itiraz etmiyor mu?

-Sıkar biraz. Hele etsinler.

O konuda kesinlikle haklıydı. Gelinime itiraz ha? Sıkardı biraz. Hatta birazdan çok fazla sıkardı.

- Eee koku meselesini nasıl hallettin?

-Hemen bir talimatname yayınladım.

-Kafaya koydun yani. Cehennem ehlini de biz gibi tertemiz ve düzenli yapacaksın.

-Aynen öyle.

-Eee, talimatta kalmıştık. Neler yazıyordu senin hazırladığın o talimatta?

-Aynen şunlar yazıyordu:

TÜM CEHENNEMLİKLERİN DİKKATİNE !

a) Bundan böyle cehenneme girerken herkes kapıdan içeri girmeden önce banyo edecek, kefenlerini yıkayacak, ütüleyecek ondan sonra içeri girecek.
b) Cehenneme girmeden önce erkekler saç ve sakal traşı olacak, kadınlar manikür, pedikür ve ağda işlerini, makyajlarını yaparak kapı önüne geleceklerdir. Bundan böyle cehenneme girerken herkes kılık kıyafetine, bakımına son derece özen gösterecektir.
c)Cehenneme gelirken herkesin kendi yakıtını kendisi taşıdığı malumdur. Bundan böyle yakıt olarak hiç kimse zinhar araba lastiği, naylon ve plastik mamulatı, kömür getirmeyecek. Cehennemimizin güzel kokması için mutlak surette çam odunu getirilecek. Ayrıca her türlü güzel koku cehennemimize girebilir ama mutlak surette organik olmak kaydıyla... Kimyasal hiç bir kozmetik ve deodorant cehenneme sokulmayacaktır.
ç) Bundan böyle cehennemde yanıp kül olanların külleri etrafa saçılmayıp bir naylon poşete konduktan sonra poşetin ağzı bağlanarak çöp kontenyırlarına atılacak.
d) Cehenneme kabuklu yemiş sokmak, ayakta bir şeyler atıştırmak, yediğimiz şeylerin ambalajlarını sağa sola atmak kesinlikle yasaktır.
e) Cennemimizde dağınıklığa, tertipsizliğe, düzensizliğe asla müsaade edilmeyecektir.
f) Cehennem sınırları içinde kapalı alanlarda sigara içmek kesinlikle yasaktır. Sigara içenler balkonlara çıkabilirler. Izmaritleri sağa sola atanı oyarım.
g) Cehenneme girerken korkudan def-i hacet eyleyenler,çiş edenler, işleri bittikten sonra mutlak surette klozetleri fırça ile temizleyip sifonu çekeceklerdir. Çok fazla koku yapmışlarsa bahar kokulu çamaşır suyu dökmeleri mecburidir.
h) Cehennem sınırları dahilinde yüksek sesle konuşmak ’’ Yandııımmm ! ’’ Diye bağırmak,her türlü taşkınlık kesinlikle yasaktır.
i) Cehennem sınırları içine balık sokmak kesinlikle yasak olduğu gibi nasılsa ateş bedava diye bol bol kızartma yapıp etrafa yağ sıçratmak da kesinlikle yasaktır. Bu yasağa mangal yakmak da dahildir.
j) Yemek serbest olmakla birlikte yemek kokusu kesinlikle yasaktır. Mümkünse bol bol çubuk makarna yiyilecek.
k) Cennet ehli ile ilişkilerde her ne kadar kibarlığa ve nezakete özen gösterilmesi gerekiyorsa da cennet cennet dedikleri alt tarafı üç beş ağaç üç beş huri. Yani cazip bir tarafı yok. O bakımdan bu kesim ile ilişkiler en asgari seviyeye indirilecektir.


CEHENNEM HEPİMİZİN. LÜTFEN TEMİZ VE TERTİPLİ TUTALIM !

-Bu rüyanın yorumu nedir sence baba!

-Bana kalırsa Allah-ü Teala sana ‘’ Kızım tamam, temizlik imanın yarısıdır ama bu kadar abartmaya gerek yok.’’ Demek istedi.

Gelini bu temizlik,tertip ve titizliğinden biraz uzaklaştırmak için uydurmuştum bu rüya tabirini ama yemedi tabii ki.

****************

İşin Doğrusu Gelinimin temizlik ile ilgili titizliği ve şu yukarıda ‘’Cenennemliklerin Dikkatine !’’ Başlığı altında sunduğum genelge bizim evin uymak zorunda olduğu kurallarla ilgili bir genelgeydi ve ben gelinimle dalga geçiyordum bu çok çok aşırı bulduğum hatta manyaklık olarak nitelediğim temizlik ve titizliğinden dolayı.

Ancak bilindiği gibi bir sene sonra, 2020 yılının Mart ayından beri Corona Virüs ( Covid 19 ) sebebiyle artık başta Sağlık Bakanımız olmak üzere her sağlıkçı ve hatta sağlığına dikkat eden kişi bu tedbirleri uygulamamızın hayatımız için son derece önemli olduğunu söylemeye başladı. Dahası hayatımıza maskeler ve eldivenler de dahil oldu. Tabii söylemeye gerek yok benim gelin gerek kendisi, gerek hanemiz halkı üzerinde çok daha sıkı önlemler almaya başladı.Yani hani sığdırabilse tüm aileyi çamaşır makinesinde çamaşır suyu ile yıkayacak. Artık Allah sizi inandırsın marketten gelen sebzeler, meyveler, hatta konserve kutuları bile önce çamaşır suyuna, sonra karbonatlı suya, daha sonra sirkeli suya giriyor, nihayetinde durulanıp öyle tencereye atılıyordu. Her sabah bir kez yapılan evi komple elektrik süpürgesi ile süpürme işi artık öğlen, akşam ve yatsı vakitlerinde de yapılıyordu.

Gelinin önlemleri adeta bunaltmaya başlamıştı ve ona sık sık diyordum: ‘’ Gelinim var ya, bu dünyada herkes bu virüse yakalanır ama sen asla yakalanmazsın.’’ O da bana ‘’ Baba ben her türlü önlemi alıyorum ama bir başka insandan bulaşabilir. Bu işin şakası yok. Özellikle sen kendine çok dikkat et.’’ Diyordu.

Dört gün önce gelinim eve oldukça üzgün geldi. Çalıştığı iş yerinde bir arkadaşına Covid 19 testi yapılmıştı ve test sonucu pozitif çıkmıştı.

Ertesi gün bir arkadaşında daha Covid 19 virüsü tespit edildi.

İki gün önce çalıştıkları şirketin bir başka bölümünde çalışan üç arkadaşında da Covid 19 çıkınca zaten bu konularda oldukça hassas olan gelinim, dün özel bir hastaneye giderek test oldu.

İşin doğrusu testin sonucunu alıncaya kadar diken üstündeydik zira arkadaşlarında bu kadar çok çıktığına göre- kendisi ne kadar tedbir alırsa alsın- gelinimde de çıkma ihtimali hayli yüksekti. Gerçi özellikle ateş ve öksürük başta olmak üzere hiç belirti göstermiyordu ama taşıyıcılarda zaten herhangi bir belirti olmuyormuş ( Biz öyle biliyoruz.)

Her neyse efendim testin sonucunu bekliyoruz ve geçen her dakika bize asır gibi geliyor.

Zaten asabi olan gelinim sürekli e-nabızdan bakıyor sonuç geldi mi diye ama sonuç bir türlü gelmiyor.

Çaresiz öfke içinde işine gitti.

Peki sonuç?

Ne gelirse insanın başına,
En beklemediği anda geliyor.
Gülerken neşe içinde,
Ağlaması an meselesi.
Takdir-i ilahiye boynumuz kıldan ince elbette.
İsyan etsen kime ne faydası var ki?
Fani olduğunu biliyorduk dünyanın değil mi?

Sırf Mehmet Fikret hemen yazının sonuna bakmasın diye sonucu yazmadım. Kusura bakmayın.  Yoksa yazdım mı acaba?
( Peki Sonuç Ne? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 4.07.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu