Makale / Güncel Makaleler

Eklenme Tarihi : 22.08.2020
Okunma Sayısı : 2569
Yorum Sayısı : 11
Günün Yazısı

Bu Yazı 23.08.2020 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.


Efendim şimdi merak ediyorsunuz tabii ki ‘’Emre Kim?’’ Diye.

Emre Karaduman benim en son görev yaptığım Muğla ili Fethiye İlçesi Çiftlik Beldesindeki Ali Rıza Köse İlköğretim okulunda 2004-2006 Yılları arasında tanıdığım ve çok sevdiğim bir öğrencimdir. ( Şimdiki hali resim 1)

Hani derler ya ‘’ Adam olacak çocuk ...’’ Diye, Emre ta çocukluğundan çok olumlu sinyaller veriyordu ilerisi için. Çok faal bir öğrenciydi. O yıllarda liderlik vasıflarıyla tüm öğretmenlerin sevgisini kazanmış bir öğrenciydi. O yıllarda ilk olarak okullarda oluşturulan okul öğrenci temsilciliğini hem de henüz orta I. Sınıf öğrencisi olduğu halde kazanmıştı. Yani arkadaşları onu seçmişlerdi okulumuzu ve bizi temsil et diye.

Aradan yıllar geçti. Asıl memleketi Van olan Emre Van 100. Yıl Üniversitesi Öğrencisi oldu ve öğrenci temsilciliği olayı Van 100. Yıl Öğrenci Temsilcisi olarak da devam etti. Şimdilerde ise bir taraftan Turizm alanında doktora yapıyor, diğer taraftan Doğu Anadolu Kalkınma Ajansında (DAKA) turizmle ilgili bir proje kapsamında çalışıyor. Bu arada tabii ki çeşitli makaleler yazıyor.

Evet, bizim Emre geçenlerde de mamlaketi Van’ın şimdilerde yeniden gündeme gelen meşhur canavarı ile ilgili çok ilginç bir makale yazmış. Makalenin Başlığı: ‘’VALLAHİ VAN GÖLÜNDE CANAVAR VAR’’

Emre inançlı çocuktur. ( Şimdi koca adam tabii ki. Siz çocuk dediğime bakmayın.) O bakımdan eğer ‘’ Vallahi’’ diye yemin ediyorsa mutlaka Van Gölünde canavar vardır. Olmayan bir şey için yemin etmez Emre.

Bu makalede bildiklerim dışında bilmediğim pek çok yeni bilgiyi kaleme almış.

Mesela: Van gölüne Vanlılar ‘’ Van Denizi’’ Derlermiş. Dahası ‘’ Van Gölü Denizi’’ Diyenler de varmış. Ama genelde ‘’Van Denizi’’ Derlermiş ki Emre de Van Denizi de diyor, Van Gölü Denizi de..

Ancak asıl önemlisi meğer bu Van Gölü Canavarının mazisi bayağı eskiymiş. Hatta Sultan II. Abdülhamit döneminde gazetelere konu olmuş Van gölü canavarı. ( Bunu ilk defa Emre’nin makalesinden öğrendim ve araştırınca  böyle bir gaztenin var olduğunu gördüm.)

28 Haziran 1889 Tarihli Saadet Gazetesinde Van Gölü Canavarı ile ilgili şöyle bir haber var ( Resim 1 )

Emre’nin kaleminden okuyalım:

“Bitlis merkez sancağına bağlı Hizan kazası ahalisinden üç kişi, yolculuğa çıkıp, Bulanık tarafına giderken yol güzergahı olması nedeniyle Van Denizi’nin Tatvan Ahlat arası sahillerine tesadüf eder. Bunlardan birisi namaz kılmak için deniz kenarında bir yerde abdestini almaya başlar. Sıra ayaklarına gelip yıkamak için azıcık denize girer girmez deniz hayvanlarından biri derhal ayağına sarılıp kendisini denize çekmeye, bu ise bütün kuvvetiyle dışarı çıkmaya çabalar. Yalnız başına hayvanın tasallutundan kurtulamayacağını anlayınca feryat ile arkadaşlarından yardım ister. Arkadaşları güç hal ile bu şahsı denizden çıkarır ise de hücum eden hayvan zavallı adamın topuğundan dizine kadar sarılmıştır. Adamın feryadı göklere çıkar. Bütün çabalar sonuç vermeyince biçare adamın arkadaşları ateş yakarak hayvanın adamın ayağını bırakması için kuyruğunu ateşle yakarlar. Ateş tesiriyle hayvan yürek tırmalayan çığlık ile heybet, kuvvet ve acıyla havaya fırlar. Ayağını kapmış olduğu adamı da beraber kaldırıp 20- 25 metre yükseğe çıktıktan sonra denize doğru inerek adamı da beraber alıp, götürür” ( 2. Resim Van Gölü Canavarı ile ilgili 28 Haziran 1889 Tarihli Saadet Gazetesi haberidir. 3. Resim ise o olayla ilgili temsili bir resim.)

Bundan yüz otuz bir sene öncesine ait bir meseleymiş Van Gölü Canavarı. Demek ki ilk görüldüğü günden bu güne yüz otuz bir sene daha yaşlanmış ya da bir kaç gün önce yine görülen canavar Sultan II. Abdulhamit dönemi Van Gölü Canavarının torunu filan olsa gerek.

Efendim bizde maalesef Doğrucu Davut çok. O yüzden de Van Gölünde bir canavar olduğu yönünde propaganda yapacağımıza tam tersine olmadığını kanıtlamak için canla başla çalıştık hep. Hatta çok iyi hatırlıyorum, bundan seneler önce 1990 lı yıllarda televizyonlarımızda açık oturumlar tertiplendi Van Gölü Canavarı ile ilgili. Çok çok büyük alimler, bilim adamları katıldı o programlara. İçlerinden biri ( Bir profesör ) Van Gölünün meşhur inci kefalini unutmuş olsa gerek ki ‘’ Van Gölünde herhangi bir canlının yaşaması mümkün değildir. Van Gölünde bırakın canavarı, herhangi bir canlının yaşaması mümkün değildir.’’ Bile dedi. Oysa İtalyan Basını bile ilgi göstermişti bizim Van Gölü  Canavarımıza( 4. Resim) Hatta ABD den heyetler gelmişti aramalar yapmak için. Bizde ise 2010 yılında Van Gölü Canavarı adlı bir film vizyona girdi. Filmde Doğma büyüme Van'da yaşayan 3 çoban arkadaş bir gün çobanlık yaptıkları sürüyü bir şanssızlık eseri kaybettikleri,. Oradan oraya yeni bir iş peşinde dolaşırlarken akıllarına Van Gölü sahilinde sahte bir canavar maketi yapıp, bundan para kazanma fikrinin geldiği, kısa sürede gölde canavar olduğu dedikodusunun yayıldığı ve şehre İstanbul'dan gazeteci ekipler geldiği, üç kafadarın ekipteki gazeteci kadınlara aşık olduğu ve başlarına komik işler açtıkları anlatılırken aynı zamanda Van Gölü Canavarı diye bir şeyin olmadığı fikri de kafalara çakılmış oldu. Yani yukarıda da belirttiğim gibi canla başla ‘’ Van Gölünde canavar filan yok.’’ Diye çalıştık çabaladık.

Sonuç olarak Van Gölü canavarının gölün bir tarafından öteki tarafına yüzerek geçen mandalar olduğuna karar verildi. Evet evet, bir mandanın 119 Kilometre yüzerek gölün bir başından öteki başına ulaşması gibi çok çok mantıksal ve bilimsel bir sonuçla(!) Van Gölünde herhangi bir canavar olmadığı sonucuna ulaşıldı.( 5. Resim Van sahillerinden Bitlis sahillerine kadar 119 Kilometre yüzen bir mandanın fotoğrafıymış.)

Şimdi tekrar Emre’nin makalesine dönelim.

Emre, benim de bildiğim bir başka gölden de bahsediyor.

Bu gölü biliyorum. Adı Loch  Ness Gölü.

İskoçya’da bir göl. Bu gölde de bir canavar var. İskoçya bu uyduruk canavar sayesinde oldukça önemli turizm geliri elde etmektedir. Bunlar bildiklerim. Bilmediklerimi de Emre’nin kaleminden okuyalım.


‘’Konuyu Van Gölü’nden açtık ama, başka bir gölden bahsetmek istiyorum. Van Gölü kadar önemli bir yönü var çünkü.

İskoçya’yı bilirsiniz. Orada bir göl var, adı Loch Ness Gölü. Tahmin edeceğiniz üzere, o gölde de bir canavar var. Hem de bizimkinin aynısı, kocaman bir şey. Bir rivayete göre 1455 yıllık bir mazisi var. Zamanın bir misyoneri M.S. 565’te kral ziyaretine giderken gölde bir canavarı insan yerken görmüş. Canavara göle girmesini emretmiş, o da karşısındaki Aziz sonuçta ne yapsın, göle dönmüş bir daha da kimseye zarar vermemiş (Milliyet, 2018). Bu çok eski bir efsane. Ama modern çağda ilk ne zaman konuşulmuş bu olay biliyor musunuz? 1933, yani Saadet gazetesinin haberinden kırk dört yıl sonra.

Orada da bir yerel gazete haber yapmış. Açıkçası iç sesim bizden görmüşler diyor ama bu da efsane tabi.

Şimdi can alıcı noktaya gelelim. İskoçya’nın 2018 yılı turizm gelirleri toplamı 14,5 milyar dolar ve 2012 yılında BBC’nin yaptığı araştırmaya göre de Highlands bölgesindeki efsanevi kahramanının bulunduğu gölün ziyareti bölgeye gelen turistlerin yüzde 85’inin öncelikli uğrak yeri. 

Türkiye’nin 2018 yılındaki 29,5 milyar dolar turizm gelirini düşünüp aman ha yanılgıya düşmeyin, zira İskoçya 8.000 kilometrekare alana sahip ve yalnızca 5,5 milyon nüfusu var. Dünya gazetesindeki yazısıyla ilham kaynağım Muhterem İlgüner hoca Loch Ness ile ilgili şu düşüncelere sahip: “İskoçya’nın canavarı ile ünlü gölü Loch Ness her yıl 300 binden fazla kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Varlığı hala kanıtlanamayan bu canavar ile hikayeler ilgi çekmeye devam etmektedir. Bugünün teknolojisiyle herhalde var olup olmadığını kanıtlamak çok mümkün olsa bile anlaşılan kimse Loch Ness büyüsünü bozmak istememektedir.”

Zaman içerisinde belli başlı araştırmalar yapılmış, ama büyünün bozulmaması gerektiğinin, hikâyenin bitmemesi zorunluluğunun herkes farkında orada.

Burada Loch Ness Gölü’ne bakıp, Van Gölü Denizindeki canavara müsaade etmek lazım. Reçetesi burda yazıyor, isterseniz daha fazla bilgiye de ulaşabilirsiniz. İstersek turizm güneşini üstümüzde gece gündüz tutabiliriz. Yeter ki koltuklarda oturma yerlerindeki terlemeye ara vermek isteyelim. Şöyle birkaç dakikalığına kalkıp, ter dökmek isteyelim.

Haa unutmadan, Vallahi Van Gölü’nde canavar var. Hem de göle girip çıkıyor, çöplerini suyun hem içine hem dışına bırakıyor. Göl kenarında mangal yaktığı da oluyor, piknik yapıyor. Hatta bazen kıyıda tuvaletlere falan gidip lavabo, musluk ne var ne yok kırıyor.

E canavar işte, ne yapacaksın? Dedim ya, Vallahi Van Gölü’nde canavar var! E Vallah, Allah’ın adıdır.


Evet sizce de haklı değil mi Emre? Gerçekten de Van Gölünde canavar, hatta canavarlar yok mu? Hem tabiatı tahrip eden canavarlar hem de Doğrucu Davutluk adına muazzam bir turizm gelirine balta vuranlar?

Bu arada unutmadan söyleyeyim

NOT: 6. Ve 7. Resim bugünkü Van Gölü Canavarı ile ilgili. 
8. Resim ise Van Gölü Canavarlarının Van Gölü çevresinde yaptıkları tahribat. Gördüğünüz o kemikler içinde insan kemiğine de rastlandığı iddia ediliyor.
9. Ve 10. Resimler Van Gölü Canavarlarının Van Gölü çevresindeki diğer tahribatları.

Maalesef Türkiye’nin beyaz bayrak sahibi olan tek Gölü  Van Gölü, Canavarları yüzünden giderek bu özelliğini kaybetmektedir.

Bu arada hemen belirteyim: Ülkemizde maalesef pek çok sahillerimizde pek çok böyle canavarlar mevcuttur. Bu canavarları mesela Kuşadasında, Bodrum’da, Alanya’da, Fethiye’de görmeniz mümkün olduğu gibi ormanlarımızda, parklarımızda, hatta yaylalarımızda bolca görmeniz de mümkündür ve yine maalesef sayıları her geçen gün biraz daha artmaktadır.

.................................

KAYNAK: ŞEHRİVAN GAZETESİhttp://www.sehrivangazetesi.com/vallahi-van-golunde-canavar-var-makale,1361.html?fbclid=IwAR0Vj3MB65ElsJ4qLHQ160ozWb1np0UWtJGfEOFx_tnwTbqsHcf5JaGwZD8

( Emre Haklı. Van Gölü Canavarı Gerçekten De Var. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 22.08.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu