BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM
18 Eylül 1970'te Balıkesir doğumevinde dünyaya merhaba dedim. Millî mücadelenin yapıldığı tarih kokulu bu şehri tanımaya uğraştığım gibi, 50 yaşına ermiş olan Çiğdem'i de tıpkı yeni bir kara parçası bulmuşçasına tekrar tekrar keşfediyorum.
Kendimi iyi veya kötü yanlarımla hep sevdim. Aynalara küsmedim, küçücük gözlerim, seyrek kirpiklerim, kaşlarım sorun olmadı. Bir zamanlar kıvırcık marul diye çağrılan içimdeki çocuk ise gizli saklı yerinden ansızın çıkıp hayata pozitif bakmamı sağladı.
Bayramlarda en önde, sınıfta en arkada yer aldım. Kolalı yakamı başıma taktığımda bir hemşire, kucağımda ağlayan bebeğimi pışpışlarken şefkatli bir anne, elimde cetvelimle otorite sağlamaya çalışan, hedefleri olan bir öğretmen oldum.
Hep kısa kesilmiş saçlarımı tülbent bağlayıp uzattım. Fön fırçasını mikrofon yaptım, şarkılar söyledim. Kantolar bir de taklitler yapıp güldüm, eğlendim. Mahalle arasında kuklalar oynattım. Şimdi özlemle o yılları anıyorum, lâkin öğrendiklerimi, üstümüze biçilen rolleri sorgulamaya başladığım zaman hep burukluk çöktü içime.
Güneşli günler kadar yağmurlu günleri de sevdim. Hayatımız da böyle değil mi? "Gülmek kadar ağlamak da yakışıyor." demişlerdi bana, aklımın erdiğince insanca demiştim bu yoruma.
Kimi zaman gittiğim ortamlarda ilkbaharı getirdiğimi söyleyenler olmuştu. Toprağın sancılar çekerek yeniden can bulması, envai renkte ve kokuda çiçeklerin, ayrıca kiraz ağaçlarının filizlenip merhaba demesi gibi. Varoluşun başlangıcını anlamlandırmak da lirik bir dokunuşla şair yanıma pay etmiştim.
Ben ise sonbahar çocuğuyum. Tam tersine yeniden vedaya hazırlanan sarıya, kızıla dönmüş yaprakların dallarından kopup rüzgarla oradan oraya dans ederek savrulduğu gibi. Gurbetçi olan beni de önüne katıp uçuruvermişti. Şair yüreğim böyle tasvir etti pek çok kere. Ayrı bir yanı vardı doğduğum hüzünlü eylül ayının.
Şu sıralar okuduğum, yazarı Ayfer Tunç olan "Bir Maniniz Yoksa Annemler Size Gelecek" adlı kitap eskiye olan özlemlerimi ve geleceğe dair hayallerimi düşünmeme neden oldu. Bugün benim doğum günüm ve kendim için bir dilek tuttum. Üniversite öğrencisi olmak istiyorum. Tabii ki yeni yaşım bana neler katar, benden neler alır bilmiyorum. Sağlık ve huzur istiyorum, gerisi teferruat.
H. Çiğdem Deniz