28 Şubat denince bir Tarih öğretmeni olmam hasebiyle bazı bilgiler canlanır hafızamda.

*Mesela Osmanlı Devletinde ilk demokrasi hareketlerinden biri olarak kabul edilen Islahat Fermanı 28 Şubat 1856 da ilan edilmiştir.

Aslına bakarsanız bu fermanın demokrasi hareketleriyle filan uzak yakın ilgisi yoktur zira 1853 deki Kırım Savaşında Rusya'ya karşı yanımızda olan İngiltere ve Fransa'ya şirin görünmek için 1856 da Paris Antlaşması imzalanırken '' Bakın bizde de sizde olduğu gibi demokrasi var.'' Diyebilmek amacıyla ilan edilen bu fermanı ne İngiltere  ne de Fransa sallamıştır. Sallamadıkları gibi  Osmanlı Devleti'ni öylesine küçük düşürmüşlerdir ki anlatılır gibi değil.

Paris Antlaşasına şöyle bir madde konmuştur: ''Osmanlı Devletinin toprak bütünlüğü Avrupalı Devletlerin garantisi altındadır.''

Okullarda bu madde '' Osmanlı Devleti toprak bütünlüğünü garanti altına aldı.'' Diye anlatılsa da işin aslı böyle değildir. Bu madde ile Osmanlı Devleti artık kendi kendisini koruyamayacak, savunamayacak aciz bir devlet olduğunu resmen kabullenmiştir.

Islahat Fermanına gelince: 

Gayrimüslimler hak ve ödevler bakımından Müslümanlarla eşit hale getirildikleri için hiç hoşlanmadılar, zira Müslümanlardan çok daha iyi haklara sahiptiler ( En azından askerlik yapmıyorlardı.) Müslümanlar ise bu fermanı '' Bundan böyle gavura gavur denilmeyecek'' Olarak algıladılar. 

*28 Şubat 1921 de TBMM de ilk bütçe kabul edildi

*28 Şubat 1923 de İstanbul Belediyesi Mustafa Kemal'i fahri hemşeri ilan etti.

*28 Şubat 1942 de İstanbul-Laleli/ Vezneciler semtindeki Zeynep Hanım Konağı yandı.

Şimdi denilebilir ki ''İstanbul'da zamanında  çok konak yandı Zeynep Hanım Konağının özelliği ne ki onu da 28 Şubatın önemli olayları arasına kattın? Hem hâlâ sen ve Mehmet Fikret Ünalan ile ilgili bir şey yok yazında''

İşte şimdi tam olarak oradayız.

Zeynep Hanım Konağı 1864 Yılında inşa edilmişti. Yaptıranlar Sultan Abdülaziz'in Sadrazamı ( Aynı zamanda Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu) Yusuf Kamil Paşa ve eşi Zeynep Hanım'dı. 

Bu konak 1903 yılına kadar onların evi olarak kullanıldıktan sonra 1903 yılında İstanbul'un ilk Müslüman yetimhanesi olarak Dar'ül Hayr'ül Âli adıyla kullanıldı.

1909 da Dar'ül Hayr'ül Âli kapatıldı ve bina Dar'ül Fünun-u Osmanî'ye tahsis edildi. Yani artık bir yüksek öğretim kurumu olarak faaliyet gösterecekti. Nitekim de binada Ulum-ı Edebiye, Ulum-ı Şer’iye ve Fen Bilimleri bölümleri açıldı ve öğretim başladı. Binanın içine bir rasathane bile vardı.

Cumhuriyet Döneminde Dar'ül Fünun-u Osmanî, İstanbul Üniversitesine, Zeynep Hanım'ın Konağı ise Fen ve Edebiyat Fakültesine dönüştü.

Olayın benimle ilgisi?

Ben işte O Zeynep Hanımın konağı olan binada yani İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde 1974-1978 Yılları arasında eğitim gördüm ve oranın mezunu oldum.

Peki olayın Fikret'le ilgisi ne?

Efendim  Yusuf Kamil Paşa ve Zeynep Hanım isimleri sizlerde bir şeyler çağrıştırmıştır mutlaka.  Zeynep ve Kamil... Evet bildiniz İstanbul Üsküdar Zeynep Kamil semti ve Hastanesi.

Bu hastaneyi yaptıranlar da Zeynep Hanım ve Kamil Paşa'dır.

Yusuf Kamil Paşa ile eşi Zeynep Hanım tarafından özel mülklerinde hastalara ücretsiz hizmet vermek amacıyla 1863 yılında yaptırılmış olan Zeynep Kamil Hastanesi, Üsküdar' ın sağlık hizmetini günümüze kadar sürdürebilmiş en eski sağlık kuruluşudur. Bir diğer özelliği de İstanbul'un ilk özel hayır kurumu olmasıdır.

Bu hastanede 15 Mayıs 1957 de nur topu gibi bir bebek dünyaya geldi.  Gelmesine geldi ama öyle kolay olmadı bayağı kilolu olduğundan. Olaya asıl mesleği doktorluk olan ve o yıllarda Zeynep Kamil Hastanesinde görevli bulunan Bestekar Alaaddin Yavaşça el koydu ve bebek sağ salim dünyaya geldi. O hastanede doğan her kız çocuğa göbek adı olarak Zeynep, erkek çocuğa da Kamil adı koyuluyordu. Doğan çocuk erkek olduğu için Kamil dediler. 

İşte o çocuk -göbek adı Kamil olan- bizim Mehmet Fikret Ünalan'dan başkası değildi. ( Kamil aynı zamanda rahmetli babamın da adıdır.)

**************

Diğer 28 Şubatlara gelince:

28 Şubat 1947 de dünyaya geldi Deniz Gezmiş.

İstiklal Marşımızın bestecisi Osman Zeki Üngör de bir 28 Şubat günü öldü 1958 Yılında.

28 Şubat 1997 yi atlıyoruz '' Sitede siyasi yazı yazılamaz ve yayınlanamaz'' Kuralı mucibince.

28 Şubat 2013 de Papa 16. Benediktus, Vatikan'daki cinsel istismarlardan illallah ettiği için görevinden istifa etti. Tabii ki istifa sebebini '' Çok yaşlandım, artık papalığın gereklerini yerine getiremiyorum.'' Diye açıkladı. Bir kısım Hıristiyan vatandaşları bu açıklamayı yese de biz yemedik doğal olarak. 

28 Şubat 2015 de  Kemal Sadık Gökçeli, 95 yaşında hayatını yitirdi.  O da kim diye sormayın yahu  meşhur yazarımız Yaşar Kemal.

Evet, benden bu kadar.  Hoşça kalın, Allah'a emanet olun. 

( 28 Şubat, Ben Ve Mehmet Fikret Ünalan başlıklı yazı Sami Biber tarafından 13.02.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu