Efendim Mafya Babalarının hayat hikayelerini okumaktan sıkılmış olabilirsiniz o bakımdan bugün sizlere Mafya babası olmayan bir babayı tanıtacağım.

Bu babanın adı: Erhan Keleşoğlu

Kendi çocukları da dahil pek çok insan onu  ‘’ Veto Baba ‘’ Olarak tanıyor.

Aslında ben bu ‘’ Veto Baba ‘’ lakabını ilk gördüğümde ‘’ Garanti  eski Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer’dir bu.’’ Demiştim zira o kendi döneminde önüne gelen neredeyse her kanun teklifini veto ederdi. Hatta öyle ki onun Cumhurbaşkanı olduğu dönemde bir gün Vatandaşlık Bilgisi Dersinde bir orta okul öğrencisine ‘’ Cumhurbaşkanının görevleri nelerdir?’’ Diye sormuştum da çocuk ‘’ Kanunları veto etmektir öğretmenim.’’ Diye cevap vermişti. O derece vetocuydu yani...Dolayısıyla ona iyi uyardı ‘’ Veto Baba ‘’ Lakabı ama o değilmiş.

Peki kim bu Erhan Keleşoğlu?

Gelin en baştan başlayalım.

14  Temmuz 1960 Tarihli gazetelerde bir başlık dikkati çekiyordu: ‘’ Yassıada’da bir intihar ‘’

Haberin ayrıntısında ise eski Konya Valisi Cemil Keleşoğlu’nun Yassıada’da bileklerini keserek intihar ettiği  yazıyordu.

Ancak  bu intihar ya da öldürme olayı  Yassıada’daki ilk intihar veya ölüm değildi. Daha önce de ölen olmuştu. ( Veya öldürülen...Ya da intihar eden.)  Mesela ilk ölüm 30 Mayıs 1960 da yani ihtilalden üç gün sonra meydana gelmişti. Zamanın İçişleri Bakanı Namık Gedik kalp krizi sonucu(!) ölmüştü.

27 Mayıs 1960 da Konya Valisi olarak görev yapmakta olan Cemil Keleşoğlu  Yassıada’da ölen ikinci şahıstı. İddialara göre bilek damarlarını keserek intihar etmişti.

Peki Cemil Keleşoğlu’nun suçu neydi? Neyle suçlanıyordu?

Şimdiki neslin asla anlayamayacağı ve anlattığımız zaman ‘’ Yok ya bu kadarı da olmaz. Palavra atıyorsun.’’ Dedikleri bir sebepti  onu hapse yollayan sebep.

Efendim 27 Mayıs 1960 İhtilalinden sonra ülkede adeta bir kelle avı başlamıştı. Avlanacak kellelere yüklenen suçların başında ise üniversite öğrencilerini öldürüp  kıyma makinelerinde kıyma haline getirerek yok etme suçlaması vardı.

Evet´ bazı insanlar o günlerde bu habere adeta iman derecesinde inanıyorlardı ve Vali Cemil Keleşoğlu’da işte bu suça fer’an iştirak etmişti.

Nedir suça fer’an iştirak etmek: Suçun icra hareketlerine doğrudan doğruya katılmamakla birlikte, suçun işlenmesi için iş ve vasıta tedarik etmek, suçun işlenmesini kolaylaştıran davranışlarda bulunmak, suç işlenmeden önce suç işleme kararını teşvik etmek, kuvvetlendirmek, talimat vermek veya suç işlendikten sonra yardım için söz vermek, olay yerinde bulunup asli faile destek sağlamak suretiyle fiile ikinci derecede katılmaktır.

Oğlu Erhan Keleşoğlu’nun anlatımına göre Babası Valilik Konağı'nın alt katında bulunan kıyma makinesi bahane edilerek "Öğrencileri Valilik Konağı'nın altındaki kıyma makinesinden geçirdiler" ithamıyla tutuklanmıştı.

Yassıada arkadaşı eski bakan ve yazarlardan Samet Ağaoğlu Cemil Keleş’in tutuklandıktan sonra sürekli ailesini düşündüğünü´ eğer hüküm giyerse maaşı kesileceği için eşi ve çocuklarının aç kalacağını takıntı haline getirdiğini  anlatmıştır anılarında. Çocuklarını kurtarmak için tek çaresi vardı: Hüküm giymemek. Ancak bu mümkün değil görünüyordu. Ama hüküm giyeden ölürse? İşte o zaman maaşı kesilmezdi.

İşte bu zor şartlar ve takıntılar yetmiyormuş gibi olay günü bir subay’ın ona tokat atması da çok ağırına gitmişti ve sonunda intihar ederek hayatına son vermişti.

Cemil Keleşoğlu’ndan sonra da ölenler oldu Mesela Cemil Keleşoğlu’dan iki gün sonra 16 Haziran 1960'ta nezaret altına altında bulunan Yüksek Denetleme Kurulu Üyesi Lütfi Şaylan'ın o gün geçirdiği kalp krizi sonucu(!) vefat ettiği bir tebliğle açıklandı.

Ermeni asıllı milletvekili Zakar  Tarver... Adamcağızı döve döve öldürmüşlerdi ama ölüm raporunda ‘’ Kalp krizi’’ yazıyordu. (19 Eylül 1960)

İstanbul Milletvekili Yusuf Salman 28 Kasım 1960 da kalp krizinden(!) öldü.

Garip bir tecelli olacak ki öğrenci olayları sırasında yüzlerce(!) öğrenci için ölüm emri vermiş olan (!) eski İstanbul Emniyet Müdürü Faruk Oktay da kalp krizi geçirerek(!) ölmüştü.

Eski Sağlık Bakanı Lütfi Kırdar 17 Şubat 1961 deki duruşması sırasında mikrofon başında fenalık geçirdi ve o da kalp krizinden öldü.

Afyon Milletvekili Gazi Yiğitbaşı da 12 Nisan 1961 de Kalp krizinden(!) vefat etmişti

Bursa Milletvekili ve eski Savunma Bakanı Kenan Yılmaz da 5 Ağustos 1961 de Kalp  krizi sebebiyle(!) ölenler arasındaydı )

İstanbul milletvekili ve eski Genelkurmay başkanı Nuri Yamut Yassıada’da hastalandı. 5 Haziran 1961 de girdiği hastaneden 28 Kasım 1961 de ölü olarak çıktı.

Bu arada Başbakan Adnan Menderes ve Cumhurbaşkanı Celal Bayar da intihara teşebbüs etmişlerdi ama kurtarılmıştı her ikisi de...

Şimdi tabii ki merak ediyorsunuz  Veto Baba sahneye ne zaman çıkacak diye.

Efendim yukarıda yazdıklarımdan da anlaşılacağı üzere ‘’Veto Baba’’  Erhan Keleşoğlu ´ Yassıada’da intihar eden eski Konya Valisi Cemil Keleşoğlu’nun oğluydu.

Babası öldüğünde 19 yaşında olan Erhan Keleşoğlu oldukça zor şartlar altında liseyi ve Siyasal Bilgiler fakültesini  bitirdi ve o da babası gibi siyasete atılmak istedi. 1983 de kurulan ANAP’ın il örgütü  kurucuları arasında yer aldı. Yine 1983 yılında genel seçimlerde Anap’tan milletvekili adayı oldu ise de o dönem  kimlerin milleti vekili olacağına kimlerin olamayacağına Kenan  Evren ve MGK karar veriyordu ve MGK daha önceki bir darbe dolayısıyla şaibeli olan(!) Cemil Keleşoğlu’nun oğlu Erhan Keleşoğlu’nun milletvekilliğini sakıncalı görmüş ve Erhan Keleşoğlu’nun adaylığını veto etmişti.

İşte bu veto olayından sonra o yıllarda küçük olan çocukları ona ‘’ Veto Baba’’ Demeye başlamışlar. Daha sonra bu ‘’ Veto Baba’’ Yaygınlaşmış ve tanıdıkları tarafından da kullanılmış.

Evet millet vekili olamayan Erhan Keleşoğlu yani ‘’Veto Baba’’  memleketi  Niğde ilinin Fertek ilçesi olduğu halde 1989 Yerel Seçimlerinde  henüz yeni ilçe olmuş olan Bursa’nın Osmangazi İlçesi Belediye Başkanı adayı oldu DYP den ve seçimi kazanıp Osmangazi ilçesinin ilk belediye başkanı oldu.

2021 Yılı Şubat ayında hayata gözlerini yumdu

Kalp krizi miydi bilmiyorum ama öyle olsa bile normal bir kalp krizinden ölmüştür mutlaka. Allah rahmet eylesin.

( Veto Baba-- Babalara Geldik Yine –10. Bölüm-- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 10.07.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu