Rahmetin sağanağına takılıyım ve
aklımın hiç takılı olmadığı kadar…
Ah, aşkın firarındayım.
Hüzünse lehçem
Hazanda saklı içi dolu bohçam
Mevsimleri öğüttüğüm hece hece
Kekelemeden sevdiğimse
Rabbimden bana sunulan bir hediye.
Ilıman iklimlere göç etmeliyim belki
de
Lakin zemherilerde doğdum ve yaşadım
ben
Kıt kanaat sevenlere inat fütursuzca
sevdim tabir-i caizse.
Medet umduğum ne ki?
Meftunu olduğum hayallerim var hem
Ve umudum
Yerle yeksan olsa da zaman zaman
ruhum
Bil ki duymayacaktır asla ruhun
Tutunduğumsa kırık bir dal
Kırgın gövdemle ve yüreğimle
uzandığım
Kaybolmaya saniyeler kala
Kaybettiğim beremi yanı başımda
bulduğum.
Berem ve berelerim
Yamalı yüreğin saklı sırları
İfşa ettiğimse dünümde saklı.
Recim edilen hangi sözcük ise
Tarafınca tutulduğum bir hücrede
Hibe ettiğimse yüreğim
Bazen suskun bazen taşkın
Mizacımla saf tuttuğum yüreğin
toprakları
Haşmetli yer gök.
Himayesindeyim evrenin
Bazen gezerim aç ya da tok
Kimi zaman varım ya da yok
Ve işte tempo tutuyorum yüreğe
Kalibresinde bilinmezin
Kilit noktası olsam da kimi zaman
hislerin
Her şiirde ayrıdır yansımam
Her renge olan tutkumsa dünden kalan
Günbegün de büyüyen sevdam.
Mizacımsa hüzün ya da neşe
Kör noktası evrenin huzura dair tek
dileğim gün ve gece
İstifli olduğu kadar yüreğin sarkacı
Bazense takılı aklım inat ettiğim
kadar içimdeki
Yetim çocuğa
Yetemediğimse herkes
Lakin kimseye de benzemediğim tek
gerçek
İşte rengi açıldı göğün
Sihirli bir d/okunuşsa büyüyen umudun
ta kendisi
Özgür kıldığım ya da kılındığım bir
kehanet
Sevgiyle haiz olduğum sonsuzluk kadar
kırık
Bir yürekten inşa ettiğim devasa
cennet
Yanmadan yaşar mı hem insan?
Yakardığımsa yürekten taşan…
Bir muradın illa ki ulaştığı yerine
Yerinden yurdundan olsa da insan
Yaşadığım kadar yaşatacağım bu ruhun feryadını
Bazen suskun bazen üzgün
Bazen çığırtkan bazen mutlu
İnsanlığın kitabıdır illa ki
yaşadığım her duygu.