Bir eylül sabahı esen yelinden
Zara'dan bir haber alayım dedim.
Sarıya bürünmüş Gemin belinden
Derdime bir çare bulayım dedim.
Takarken boynuna sarı gerdanlık
Bir rüzgar esiyor ılık mı ılık
Ruhumu yakarken zalim ayrılık
Varıp da Zara'da kalayım dedim.
Gönlümü sarıyor bir yığın acı
Sevdaya batmakmış bunun ilacı
Meyvaya durmuşsa alıç ağacı
Dibinde beraber solayım dedim.
Masmavi bulutlar üstünde rüya
Aklıma düşünce gönülde hülya
Varıp da tutayım dediydim güya
Uyanıp düş'ümden çalayım dedim.
Zara imiş adı gördüm bir dilber
Belinde ak kuşak göğsünde gevher
Derler ki aşıkmış onu görenler
Bir aşığı da ben olayım dedim.
Varılmaz yanına nazlı mı nazlı
Geçit vermez dağlar kar ile buzlu
Yüzlerde gülücük oğlanlı kızlı
Onlarla birlikte güleyim dedim.
Elim ulaşmaz ki olmuşum naçar
Varırsan yanına göz kırpıp kaçar
Dediler sırrını Eylül'de açar
Öyleyse bir haber salayım dedim.

Nuri Baş
( Eylülde Zara başlıklı yazı Nuri Baş tarafından 28.10.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu