Sabuncular, Paspasçılar Ve Kösele Kurbanları
.
Antin – kuntin işlerin adamı olamadım bir türlü. Sonuçta, sorumluluk
duygum ağır bastı, özellikle vatan sevgimden ve inancımdan kaynaklanan pek çok etliye
sütlüye bulaştım. Fıtratımdan şikâyetçi miyim? Hayır.
Yarım asrı geçen ömrümde zaman zaman insanların
farklılıklarını çeşitli şekillerde ifade etmişimdir. Bu sefer de üçe ayırdım.
Sabuncular, paspasçılar ve kösele kurbanları.
Kösele ayakkabı; tabanında ve topuğunda kalın hayvan derisi
kullanılan bir ayakkabı çeşididir. Şıktır, zariftir ve en önemlisi çok
sağlamdır. Parasını ödeyen herkes giyebilir elbette. Konuya bu noktada başka
bir görüş açısı katmak istiyorum ve şöyle bir soru yöneltiyorum. Şayet kösele
ayakkabı insan karakterini temsil etseydi, herkes giymeyi tercih eder miydi? Bu
ayakkabıyı giymeyi hak etmek için, giyen kişinin de sağlam karakterli, dobra,
yalansız, dolansız, haksızlığa karşı sesini yükselten, haklının yanında tavır
alan, harama-helâle önem veren, doğru, dürüst bir kişi olması gerekirse, bunu
hak edecek kaç kişi bulabiliriz? Her babayiğidin harcı olmaktan çıkardı kösele
ayakkabı giymek.
Biliyorsunuz ki kösele ayakkabı yürüdükçe gıcırdar. Sırtınız
dönük bile olsa bu gıcırtı sayesinde birinin size doğru geldiğini duyarsınız. Düşman
olduğunu düşünüyorsanız tedbirinizi alırsınız ya da dostunuz ise dönüp selâm
verirsiniz. İşte mert kişi de aynen bu ayakkabı gibidir. Diğer kişilere sinsice
yaklaşıp, sırtından vurmaz. Açık açık “Ben geliyorum, buradayım” der ve
şartları eşitler. Maddi- manevi mücadelesini de mertçe yapar.
Oysa lastik ayakkabılar ve onlarla örnekleyeceğimiz kişiler
böyle midir? Ne geldiğini duyarsınız, ne gittiğini. Kaypak karakterli lâfından
ne anlıyorsanız ve de ne kadar güveneceğinizi düşünüyorsanız o kadar emniyette
hissettirirler kendinizi. Her an tetikte durun ve sırtınızı iyi kollayın derim.
Benden söylemesi.
Sabuncular ve paspasçılar bu lastikçi kesimidir. Ne mi
yaparlar? Kısaca şöyle izah edeyim.
En büyük düşmanları köselecilerdir. Öyle ya, köseleciler
kişilikleri itibariyle kara düzene çomak sokmaktan, gerçeği haykırmaktan
kendilerini alamazlar. Düzenlerini çıkarcılık, hainlik, kahpelik, üçkâğıtçılık,
uşaklık üzerine kurmuş olan lastikçilerin baş belâlısıdırlar. Tedbiri elden
bırakmamak ve yapılacak operasyonlarla ortalığı köselecilerden temizlemek
gerekir. Bunun için akla gelmeyecek çeşitli metotlar üretirler. Hepsini bir
kapta toplayacak olursak yöntem şudur. Köselecilerin ayağını kaydırıp, bir daha
doğrulmaması için belini kırmak.
İlk olarak sabuncular devreye girer. Bu kişiler bol
köpüklüdürler. Köselecilerin canına okumak adına yalan, iftira, hakaret, darp,
sahtekârlık, düzenbazlık, nafakaya ve başarıya mani olma, gözden düşürme,
itibar kaybettirme, cana- mala kastetme gibi yollara başvururlar. Savaşta her
şey mubahtır, galibiyet esastır ilkesini benimsediklerinden dolayı da vicdan
azabı çekmezler. Şeytana pabucu ters giydirecek kadar kurnaz ve hindirler.
Köselecilerin ayaklarına köpüklerini sıktılar mı, kurtuluş yoktur. Köseleci
düşer. İşi bitmiştir artık. Lastiğin o dayanılmaz sinsiliği sebebiyle kendisine
bu kötülüğün ne taraftan geldiğini bile hissetmez.
Sıra paspasçılara gelmiştir. Köpük izlerinin ortadan
kaldırılması gerekir elbette. Hemen ellerine paspası alıp ortalığı bir güzel
temizlerler. Ne kadar delil, belge varsa ortadan kaldırırlar ve ne kadar bilgi
varsa karartırlar, ne kadar şahit varsa sustururlar, bir de üstüne “Kaygı duyuyoruz, hak istiyoruz, memleket
elden gidiyor, çöktük, bittik.” nevinden yaygara yaparlar. Yön şaşırtmakta
üstlerine yoktur. Paspasları bitince gerçeği bulabilene aşk olsun.
“Yetiştirilme tarzım ve temiz yaradılışım gereği hayatım
boyunca köseleci oldum. Yani bildiğiniz kösele kurbanıyım. Sabuncular ve
paspasçılar tarafından birçok kere haksızlığa uğratıldım. Başarılarım
gölgelendi. Maddi ve manevi sıkıntılara düşürüldüm. Bütün bu çektiklerimi şeref
madalyası olarak boynumda taşıyor ve onların rezilliklerine baktıkça “Ben böyle
kurbanlığa kurban olurum.” diyorsanız ve Rabbimize şükrediyorsanız;
Bendensiniz… Hoş geldiniz..
Mücella Pakdemir
(
Sabuncular, Paspasçılar Ve Kösele Kurbanları başlıklı yazı
Mücella Pakdemir tarafından
25.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.