Tahmini 20-30 bin yıldan bu tarafa türümüz köleci ittifaklara kadar tecrit olmuş gruplardı. Gerçi köleci ittifakın ilk geçiş dönemi olan monarşin dönemler bile, kısa dönem de olsalar; izole gruplardı.

 

Köleci izolasyon, “zenginliği de fakirliği de El verdi” deme inancının kanıksatıldığı kral ensi, patsi gibi yapı alanlardı. Bir geçiş dönemiydi.  Bu yapılar artık kolektif kapasitenin paylaşılmadığı, sadece rızkın dağıldığına inananların oluşturduğu ve giderek kulluğun millet uyrukluğuna dönüşeceği yapılardı. Sınıfsal ayrılıkların belirmeye başlayıp, keskinleşeceği özel mülkiyetçi izole yapılardı.

 

Tarihsel sıralamaya göre ilk grup içi izole yapılar totemi yapılardı. İkinci tecridi yapılar gruplar arası bileşimlerle oluşup genişleyen ön ittifaklardı. Her iki grupta başlangıç koşulu içindeki gibi kolektif bir sağlama, kolektif bir üretimle, kolektif paydaşlardı.

 

Ön ittifaklar sentezi; sosyolojik olarak, biyolojik olarak, kültürel olarak ve üreten totem meslekli kolektif grup gücü olarak bileşimlerdi. Bu bileşim doğrultusunun içine doğanlar ve yine kolektif kapasite içine doğanlar ilahların meleziydi. Gruplar arası İlahlar bu melez nesle “insan” adını verdiler.

 

İttifakların kültürler sentezli düşünüşünden, totem meslekleri sentezli düşünüşünden, izole totemdi biyo-etnik bileşimli feno tip algılı düşüncelerden uygarlık doğmuştu.  Bu tutum uygarlık aitliğiydi.

 

Uygarlığın insanı ittifakın üreten kompleks kapasitesini zırh olarak donanacağı ortam içine doğmuştu. İnsan bu uygarlığın ve bu kapasitenin içine doğmakla; uygarlığın ve üreten kompleks yapının taşıyıcısı ve gelecek inşacısıydı.

 

İnsan, hem komplike bir sosyoloji, hem totem mesleklerden ötürü komplike bir zekâ (çoklu mantık) ve üreten kolektif bir kapasite ile şimdi eski totemi ve ilahi uyrukluğun yerine uygarlığın uyruk bilinci vardı. Kişi kolektif kapasite içinde kolektif bilgiyi, kolektif araç gereçle kolektif donanımı kullanıp, kolektif üretim yapıyordu.

 

Günümüzde ister yapay zekâ, ister robotlar üretir olsunlar bunların tümü kolektif birim zamanlı kolektif emeğin ürünü olmakla kişisi değil kolektif kapasitenin ürünüydüler. Kolektif kapasite süreci başlangıca göre doğrultmanın koşuludur. Yapay zekâ içine yapılacak kişisel katkı yine bir kolektif zekâ ve kolektif kapasite üzerine yansıyacak zekâ olmakla kolektif aktarımlar neticesine kişisel katkıdırlar.

 

Üretim kolektif hareketle, kolektife göre başlamıştı. üretimin temeli ve amacı kolektiftir. Başlangıç koşulları, başlangıç referansları kolektif başlamıştır ve kolektif sürmek zorundadır.

 

Yapay zekâ ve robotlar kolektif gücün, kolektif kapasitesi ve kolektif birim zamanlı ortamın eseridirler. Yani yapay zekâ ve robotlar, iş makinaları kolektif mirasın ürünü ve kolektif mirastırlar. Kişiye ezelden verilmiş rızk mızık değildirler. Son çözümlemede bunların iyeliği kolektifin uhdesinde kolektif miras olmasıdır. Tıpkı Linux sistemleri gibi. İsterse bu kapasite Microsoft laboratuvarlarında geliştirilsin.

 

Kolektif süreç kardeşlik denen totem söylemiyle başlayan özneler eylemi ile öznel oluşu içerir. Kardeş söylemli öznel oluş totem alandan sorulur olmadır. Totem alandan sorumlu olmadır. Kardeş söylemi totem alan öznesini kendi gibi totem eşi görmedir.

 

Kardeşlik söylemi kişinin totem kardeşlerden doğması anlayışıdır. Zaten izole yapıda başka türlüsü de olamaz. Köleci dönemim aile izolasyonu aynı mantığı aile mirası nedenle ortaya kor.  Kişinin kendisini totem kardeşler anlayışındaki yansımalara göre doğrultulmasıdır. 


Totem kardeşlik söylemi totem alanın ortak mirasçısıdır. Kolektif ortamın paydaşıdır. Ya da doğada kolektif sağlananların veya kolektif ortamın bilgi gibi teknik teknolojik, araç gereç gibi özne-nesnel kolektif üretilenlerin ortağıdır.

 

İnsan olmaya giden sürecin başında sosyolojik bir totemdi sağlasan kardeşliğinin öznel teması, üreten ilişkisi vardır. Kim derdi ki totem kardeşliği ve totem meslekleri gün gelecek insanı ortaya koyacaktır.

 

Tıpkı 5000 derecelik dünya geçmişine baktığınızda kızgın lavlarda hayatın çıkma olasılığının sıfır olması gibi Totem kardeşliğe, izole ve sağlasan yamyam totem yapılara baktığınızda, insanı ve insanın uygar oluşunu ortaya çıkarması olası gibi değildir. İşte tarih bilinci referansını taşımak tam da böyle bir şeydir. Hayali değil somut.

( İttifaklar Bir Referans Noktasıydılar 4 başlıklı yazı Uraz Bayram tarafından 8.09.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu