YOKUŞLARDA SUSAMAK
Necip Fazıl
merhum, Sakarya Türküsünde; “Yokuşlarda susamak” cümlesini kurar. Gerçekten,
ülkemizi yokuşlarda susatmak için her türlü ayak oyunlarını oynuyorlar!
Türkiye, onlara; müttefik, ortak… olarak, müttefikliğin gereklerini yapıyor.
Onlar, hinliğini, hainliğini, ihanetlerini elden bırakmıyor!
Haçlı
savaşları bitti mi zannediyorsunuz? Dünyada böylesine ihanet şebekeleri
bulunduğu sürece, savaşların, kavgaların, terörün sona ereceğini mi
sanıyorsunuz?
Neden
yokuşlarda susatmak için devredeler?
Kaybettiği; öz
benliğini, kimliksizliğini, düşmanının kuklası haline gelmiş bir zavallı insan
tipi olan Mankurt olmadığı,
Düşünmeyen,
görmeyen, işitmeyen, hissetmeyen, akıl etmeyen, aklını efendilerine emanet
etmiş, körü körüne taklit eden insan tipinden; düşünen, tarihi gerçekleri
ortaya koyan, kültürüne sahip bir ülke olduğu,
Zamanın
Başbakanı Tayyip Erdoğan, Davos’ta, İsrail Cumhurbaşkanının huzurunda; “siz
öldürmeyi iyi bilirsiniz…” diye yüzüne karşı haykırdığı ve “One minute” dediği,
Türkiye, her
yönden büyüdüğü, kendi malını kendi ürettiği, yabancıya el avuç açmadığı,
IMF’den borç almadığı, faiz sarmalına dalmadığı, geleceği parlak bir ülke
olduğu için dört taraftan köpeklerini saldılar!
Haçlılar
birlik oldu! Bir zaman, “Hasta adam” diyerek, dünya sahnesinden çıkarmak
istedikleri Osmanlının torunları ayağa kalktığından dolayı Türkiye’yi
yokuşlarda susatmak istiyorlar!
Kenya'nın
kurucu devlet başkanı Jomo Kenyata, Batı ülkelerinin Afrika gelişini bu sözlerle
dile getirir:
“Misyonerler
Afrika’ya geldiğinde bizim topraklarımız, onların İncilleri vardı. “Dua edelim”
dediler. Gözlerimizi kapattık. Açtığımızda, bizim incilimiz, onların toprakları
vardı”
Filistinli
Ahed Tamimi’nin, İsrail askerlerine sağ eliyle yumruğunu göstermesi, dünya
gündemine oturdu. İnternette “tıklama” rekorlarının kırılmasıne sebep
oldu!
Türkiye’ye davet edildi. Burada “Hanzala Cesaret Ödülü” aldı! Ahed
Tamimi’nin şu sözü çok anlamlı ve düşündürücü;
''İsrail
askerlerine sağ elimle yumruğumu gösterdim. Filistin'i özgürleştireceğimi
düşündüm''.
Bu, bir
sembol oldu, hem de Cesaret sembolü! Bizlerin, büyüklerin yapmadığı, üzerine
gitmediği, korktuğu, aymazlıklarla boğuşan biz insanlara büyük bir hayat dersi
vermiş oldu!
Ord. Prof.
Fritz Neumark (1900-1991), Hitler’den kaçarak 1933’te Türkiye’ye gelir.
İstanbul Üniversitesi İktisat ve Hukuk fakültelerinde dersler vermiştir.
Alman asıllı
Prof. Fritz Neumark, bir kısım öğrencisiyle Boğaziçi’nde geziye çıkar.
Öğrencilerinden
biri;
- “Hocam! Avrupalılar
bizi neden sevmez?” diye sorar.
Fritz
Neumark;
“- Çok
samimi olarak itiraf edeyim ki, Avrupalı, Türkleri sevmez ve sevmesi de mümkün
değildir. Asırlardır kilisenin Türk ve İslam düşmanlığı Hıristiyanların
hücrelerine sinmiştir. Sebeplerini de söyleyeyim size;
1-
Müslüman olduğunuz için sevmez. Ama olaki laik olmak
şöyle dursun, Hristiyan olsanız da size düşman olarak bakmaya devam eder.
2-
Sizler farkında değilsiniz ama onlar şu gerçeğin
farkındadırlar; Tarihten Türk çıkarılırsa ortada tarih kalmaz. Osmanlı arşivi
tam olarak ortaya çıkarsa, bugünkü tarihlerin yeniden yazılması gerekir.
3-
Avrupa’nın pazarı idiniz. Şimdi Avrupa’yı Pazar
yapmaya başladınız.
4-
En az 400 yıl Avrupa’da sırtımızda ve ensemizde at
koşturdunuz.
5-
Selçuklular Anadolu’yu, Osmanlılar ise Orta Avrupa ve
Balkanları Haçlı Ordularına mezar ettiler.
6-
Sizi silah ile yenemeyenler, sizleri kendilerine
benzeterek hakimiyet sağladılar. Önce giyiminizden hayat tarzınıza kadar;
ahlaki değerlerinizi yıpratmaya başladılar, sonra da kendi içinizde sizi
bölmeye başladılar.
7-
Selçuklu ve bilhassa Osmanlı, İslamiyet uğruna her
şeyini feda etmeseydi, İslamiyet bu gün belki sadece Hicaz’da varlığını devam
ettirebilirdi. Kaldı ki Vehhabiliği kuranlar da İngiliz Dominyon Bakanlığının
adamlarıdır. Batı, her yerde İslamiyet’i sapık inançlara kanalize etti. Ama
Osmanlı, Asr-ı Saadet’i devam ettirdi.
8-
İfade ettiğim sebeplerden kilise size kin kusmaktadır.
9-
Ben Türkiye’ye geldiğimde iki üniversiteniz vardı.
Şimdi (o zaman) 19 üniversite var. Osmanlı zamanında ise her yerde bir medrese
vardı. Tarihinize bakın! Her medresede ilim tedrisatı vardı. İlk denizaltıyı
Osmanlı’nın yaptığını çoğunuz bilmiyorsunuz belki de ama Avrupa bunu biliyor.
10-
Sizler, gerçek hüviyetinize, kimliğinize döndüğünüz
zaman Avrupa’nın refahı ve medeniyeti yıkılır. Ama bu şartlar da çok zor…
Günümüzde ne
kadar da çok mankurt var değil mi?