İklimler, adak adadığım özneme
sırnaşan emir kipinden uzakta seğiren gözlerimden akan tek damla yaşa
sığdırmışken devasa kâinatı…
Sessizliğin hezeyanı dem tuttuğum
Turuncu güneşin örgülü saçları
sağdıcım
Pervasız bir esinti olduğum kadar
fıtratımda saklı
Nice yıldızın söndüğü bir anda
Solduğum ansızın
Tef tutan zalime iblise veryansın
ettiğim kadar
İşgüzar sözcüklerden derlediğim bir
cennetin tahayyülü
İşte idmanlı olduğum kadar acılara
düşkünlüğüm belki de
Bir şiire meyleden
Ya da bir şiirden firar edip
sığındığım ilhamım.
Kâhindir yüreğim hazzın doruğunda
değil asla:
Ölümün beşiğinde sallandığım…
Kör topal yaşamaksa benimki yâd
edilesi mazim
Hazan yüklü bir çekmece ise içine
tıkıldığım
Elbet eşref saatidir beklediğim
esefle
Arzı endam edecek dervişin izniyle
Sadık olduğum aşk ve umut
Görgülü bir fani olmanın ötesinde
Göz süzenlere veryansın ettiğim
Özlemse seken kör kurşun
Müzmindir yazılası nice cümle
İklimlerden aşırdığım rüzgâra
meylettiğim
Öfkemin da saman alevi gibi söndüğü
Vecizeler aşkın faizi
Sıra dışılığın göstergesi
Elbet umduğum değil bulduğum
Yaşam ertesi yolculuğun
Kayıp bir mısraı gibi
Ansızın doğduğu gök kubbede
O fasıla ki havsalamdan taşan
Bir hasıla ki yaşam
Enginleri aşan…
Sıra dışılığa delalet
Bir ikaz ise aldığım
Uyarı mahiyetinde sarıldığım
Şükürler olsun ki:
Rabbin gücü aşkın hicreti
Bekası günün illa ki sevmeye delalet
Hüznümse bir okyanus
Hüküm giyen şiirimin güncesi
Ne ki ne dalsam daha derinlere
Sihri elbet sönecektir devasa
yıldızın
Yaldızlı yolunda savrulduğum kadar
bir uçtan diğer uca…