Arka bahçesindeyim örgülü ömrün ve
hitabı eksik yüreğimin…
Sensiz her kare senden ziyade
Sensizliğin kor gibi yaktığı
zamanlardan geldim, anne.
Sessizlikle sarılı sağım solum;
nefesine müteşekkirim
Bir elim yağda bir elim balda iken
dünümde
Geldiğim zamanlardan ders çıkardım şu
ölümlü âlemde…
Gıyabında ömrün,
Sensin karşılıksız sevmeyi öğreten
Sensiz yüreğine asılı olduğum
Sensizliğin izini sürdüm aylardır
Aylak aylak gezdiğim tozlu yollarında
şehrin
Şimdilerde hem hüzündür düşen payıma
hem huzur
Hem de umut:
Yâd edilesi güzelliklerin uğruna
Beklediğim her vakit o vakit
Ezan sesinde saklıyım ve sevgim ve
iman gücümle
Aştığım yollar tamamen kalmasa da
yerinde
Azat edileceğiz, annem bu isli
rüyadan
Karabasanları silip el ele verip
düşeceğiz senle ikimiz
Uzun yollara ve uzak diyarlara göç
edeceğiz.
Kıblemdesin ve koynumda
Kardığım ömür neler neler uğruna
Feragat ettiğim sabit bir sayı
değilim artık
Ne de yutan eleman
Asal sayı addedilsem de bilir Rabbim
beni
Asil ve eseri duaların
Aşikâr sevdiğim insan ikliminde saklı
yüreğim iken
Tek servetim
Ve beyan ettiğim iç sesim, iyi
niyetim.
Göğün korunaklı yollarında gidip
geldim
Mealim hem hüzün hem neşe
Hali hazırda çocuk kalmamsa senin
sayende
Senin uğruna ne savaşlar verdim
Sensizlikle sınandım ve erdim bu güne
Nefesin ve sıcaklığın dindirdi
yaşadığım kabir azabını
Tokalaştığım kader ve keder dahi
kabulüm
Acıyla örtüşen hüzünlü yüreğim
Dalga dalga da yükselir sesim.
Başımın üstünde yerin
Ve ellerim senin ellerin;
Ayaklarım senin ayakların
Ayaklanırım da nerede bir adaletsizlik
görsem
Gerçi içimden söylerim yanlışı
Başa çıkamadığım nice insan
Hakkından gelendir Rabbim ve kaderim
Esefle yaşamadığım kadar
Huzura dair bir yolculuk benimki:
O minval ki ömre dair
O meal ki yüreğin esintisi her sözcük
aşikâr
Kanadığıma delalet yazdığım her şiir.
Kaybolmaksa ansızın elbet tekelinde
kaderin
Yangınım ben yangından ilk
kurtardığım, sensin annem
Yârim, çiçeğim ve narin benliğin
Sözcüklerimle asılı göğün yıldızı
Yerin çiçeği
En güzeli ise senden duymak ismimi.
Solmak dediğin ne ki nezdinde evrenin
Yeter ki sen solma ve soluğunla
başımı okşa
Ve ettiğin dualarınla ayaktayım
Kıblemde saklı rüzgârın uçuşturduğu
saçlarım
Her teli feda olsun sana
Fedaisi olduğum sevginin sönmez
feriyim
Ve neferi hayat denen iklimin
İkiletmeden sevdiğimse tek gerçeğim
Yeter ki ışıldasın gözlerin ve
çınlasın kulaklarım
Ruhumda saklı devasa sevginin
Anahtarısın sen ezelden sevmeyi
öğreten
Yegâne varlığımsın yarenim ve yârim:
Yandığım kadar Rabbime hamt ettiğim…