Groteskti anlayışı ifade eden dillendirme, kişinin
çevresinde olup bitenleri kişinin kendi içine aktarıp, içte anlamlandırıp
yorumlamasıydı.
Kişinin kendisine dek kişinin kendi içsel duygularını,
kişinin kendi içsel okuyuşlarını, kişinin kendi içsel seslendirmelerini
belirten bir kavramdı.
Groteskti anlama tekil yaşam içinde ve sürü yaşamı içinde
dıştaki kişiler arasında vücut diline dönüşüyordu.
Kişiler kolektif alan içine groteskti mana anlayışlarıyla
birlikte geldiler. Groteskti anlama bencillikler üzerinde anlaşılabilen bir
içgörü diliydi.
Totemi mana anlayışı tarihte ilk kez izole bir alan içinde
iç görüyü de içerip onu da aşacaktı. Totemi mana anlayışı düzgün salınımlı sosyal
bir alandaki ortak eğilimlerin üzerinde ortak modülasyonlarla senkronize olmaya
başlayacaklardı.
Sürü iç güdüsünü, rast gele ortaklaşma yerine; totemdik dil
kendisini günlük rutinlerin iş bölüşümü içindeki türü sosyal düzenlemeleriyle
birlikte ortaya konmanın belirmesiydi.
Böylece izole bir alan sınırlı sayıda nüfusla, sınırlı bir
alan içinde belli konuları iletime işi içinde kontrol etmeyi başarmanın
etkisiyle manayı ortaklaştı. Bu ortaklaşmalar düzenli birer anlamdı. Anlamlar
simgelerde eşleştirilmekle sembolize edildi.
Totem alandaki groteskti duygulu vücut dili; işaret sel
ortaklaşmaları, resim dili gibi ortak sembol işaretleriyle ve dramatize
hareketlerle eşleştirmenin bir anlatım ve anlaşma dili seremonisine dönüştü.
Böylesi niceli birikmelerin etkisiyle kuş dili, totemi bir
kolektif alan içinde vücut dilinden semboller diline doğru faz kaymasına
uğradı. Bu faz kaymasın da "içsel semboller yerine dıştan semboller
üzerine mana bindirmenin, dilini" ortaya koydu.
Semboller dili dıştan özneler arası ortak anlamanın mana
diliydi. Bu sembollerin her biri bir totemdi. Totem de sembollerle manayı
söylüyordu.
Semboller bileşimi olan mana, totem olgusuydu. Totem olgusu giderek birçok sembollerden bir tek totem kutsamasının yalınlığına dönüşecekti.