Rüştünü ispatla, ey sevgili kalbim
gülüşünü de mıhla gitsin yalnızlığıma.
Boyutsuz bir minvaldeyim ve emsalsiz
ve eşkâlsiz:
Hüzün katsayımla cilveleşen kalemimin
dizlerini dövüyorum ödeyemeyeceğim kadar da borcum var yazmadıklarıma,
yazdıklarıma binaen asılı kaldığım kadar Araf’ta ve işte ansızın peyda olan o
mucize akabinde curcuna:
Ket vurulmuş olsa bile mutluluğuma
Paye vermediğim kadar zalime
Beylik bir esinti değildir içimi
üşüten
Bir de üste çıkan iblise yağdırdığım
lanet ve öfke
Aşkı hizaladım az evvel çalan kapının
koluna
Değdi gözlerim:
Sahi, kimdi gelen
Kimdi içimi acıyla delen?
Nakşı özlemin artık kimse yüreğimi
burkan
İnce teli sazımın
Salkım saçak yalnızlığımın
Manidar gölgesinde
Sektiğim kadar kâh bir sarkıt
Kâh bir dikit
Şiirimin de ön sözüdür açamadığım
kilit
Kaynakçam iman gücü
Kaybolduğum kadar yürüdüğüm minvalde
Kayıpların esintisi
Askıntı olan hüznün zamlı tarifesi
Hele ki yok mu uçuşan zanlar?
Yeri göğü birbirine kavuşturan
masumiyet ve sevgi
Aşkın asası mademki kalemim
Acı çektiğim kadar bu evrene
zimmetliyim
Kaybolan umut
Garbında ufkun tutulan nutkum
Neyin uğrunadır söyle bu verdiğim
amansız savaş?
Eşleştiğim kadar inançla
Aş bildiğim umudun na’şıma sadık eli
Elden değil gönülden beklediğim
Sevginin yeter ki
Basılmasın bam teli
Nazenindir içimdeki çocuk
Bense garbında yalnızlığın…
Naif bir sema, yürekte dinmeyen umut
Aşkın kölesi değil
Yalnızlığın dinmez mesaisi.
Göle çaldığım maya
Sarmalında sevginin nemalandığım ara
ara
Aralık kapısından içeri sızan ışık
İsyanımı bastıran Yaratan
Aşkla meylettiğim yarınlara değil
asla yalan
Göğün tamburu
Yerin ney sesinde saklı
Sevgisizliğin kamburu
Azat edilesi bir renk ki
Beyazın mevcut masumiyeti
Hali hazırda gark eden bilinmeze
Ve işte şiir kilit noktası
Kâh yerin
Kâh göğün
Kavuşamadığım kadar mutlu sonun
Olmaz mı kaderin bir bildiği?
Nakşım ve dünde saklı na’şım
Uçuşan efkârıma dolanan saçlarım
Suçum yok
Sevgisizliğe karnım tok
Mademki ulemasıyım bu yolculuğun
Kalemimdir bana sadık bir ulak
Kaderimdir razı geldiğim
Pekişen hüznüme sirayet eden
Kimine göre yaşadıklarım olsa da bir
yenilgi
Yanılmadığım kadar yanıltmayacağım
Rabbimi
Yâdım ve dünüm ve içimdeki
Coşkunun dibe çökerken tortusu
Komplimanlar eşliğinde uçuşan ruhumun
tutkusu
Elbet sevgiden ve İlahi Ateşten geçen
yolumu
Daim kılsın yeter ki Rahman
Bir künyem ki bana eşlik eden
Kul hakkı yemediğim kadar kulluğuma
eşlik eden
Her yeni gün ve sarmalında bilinmezin
Sandık dolusu sözcük dahi yetmez
acımı anlatmaya
Açmadığım kadar kalbimi
Açtım işte şimdi sonsuzluk denen mefhuma
Kök hücrem sevgi
Köküm tek teselli
Elbet tecelli edecektir bir mucize ve
nicesi
Başım dik yüreğimde saklı
Sonsuzluğun dinmez iken İlahi
Çağrısı…