VAY CANINA ! YEC'ÜC VE MEC'ÜC MEĞER HAMAS İLE KASSAM TUGAYLARIYMIŞ (!)---1. BÖLÜM--
Allah Adın her kim ol evvel ana
Her işi âsân ede Allah ona.
Öncelikle 22-23 Aralık 2023 Günlerinde hain bir törör saldırısı sonucunda şehit olan kahraman Mehmetçiklerimize Allah'tan rahmet, kederli ailelerine ve tüm milletimize baş sağlığı Dileyerek Bismillahirrahmanirrahim.
Asıl konumuz: Hıristiyanlar bunca zahmetlerle, çilelerle ele geçirdikleri Kudüs'ü niçin adeta altın tepsi içinde Yahudilere sundular?
Başlığı gördünüz, okudunuz ve beni tanıyanlar ''Sami Hoca yine ilginç bir konunun kuyruğundan yakaladı.'' Diye düşünürken tanımayanlar ''Hassittir lan geri zekalı.'' Diyordur.
Evet, konuya nereden gireyim bilemiyorum çünkü bu konunun o kadar çok kapısı var ki.
Mesela Fethullah Gülen'in Aksiyon Dergisinin 8 Aralık 2003 Özel Sayısının kapağındaki ''İnsanlık onu bekliyor- Hz. İsa '' Başlığından mı başlasam?
Yoksa Türkiye'de son otuz kırk senedir din adamları arasında yaşanan ve hâlâ yaşanmakta olan ''Sadece Kur'an yeter.''ciler ile ''Sadece Kur'an yetmez. Hadisler, kıyas, icma da gerek'' çiler arasındaki amansız tartışmalardan mı başlasam?
Hatta Türkiye'de on seneden fazla misyonerlik ve casusluk faaliyetlerinde bulunduktan sonra tutuklanan Rahip Bronson yüzünden Türkiye ile ABD'nin neredeyse savaşacak bir konuma gelmesinden mi?
Ha bu arada... Dinler Arası Diyalog da var işin içinde...
Hepsinin tuzu biberi ise 19. Yüzyılda ortaya çıkmış olan Evanjelizm...
Bir de tabii ki daha dün sorduğum bir soru: ''Hıristiyanlar Kudüs'ü Müslümanların elinden geri almak için insan eti yemeye varıncaya kadar çok büyük ve akıl almaz sıkıntılar, çileler çektikleri halde, Tarih boyunca Yahudilere en büyük zulm ve işkenceyi yapmış oldukları halde neden en son tahlilde ( bir edebi deyimdir aslında, biraz espri olsun diye öyle dedim. ) Kudüs'ü Yahudilere teslim ettiler?''
Gelin isterseniz Evanjelizm'den başlayalım zira tüm soruların cevapları orada.
Bir kasetinde ağlaya ağlaya '' Bir vakit namazımı kaçıracağıma bütün bir ömrüm sona ersin daha iyidir.'' Diyen Fethullah Gülen'in bu sözlerini ilk duyduğumda '' Hay mubarek. Sen ne güzel bir insansın '' Demiştim kendi kendime.
'' Hocam ! Evanjelizmden bahsedecektiniz.'' Dediğinizi duyar gibiyim.
Tam da ondan bahsediyorum ama sabırlı olmalısınız. Çünkü Evanjelizm sadece Hırıstiyanları ve Yahudileri kuşatmış bir akım değildir. İslam Dünyasının da Evanjelistleri vardır.
Aradan yıllar geçti onun ( Fethullah Gülen'in ) yayınladığı Aksiyon Dergisinde '' İnsanlık onu bekliyor- Hz. İsa '' Başlığınıu gördüğümde şaşırmıştım. Hz. İsa'yı bekleyen biz miydik yoksa Hıristiyan alemi miydi? Bizde de Mehdi ile birlikte çok fazla bekleyeni olduğu için çok da üstünde durmasam da hemen Noel öncesi böyle bir başlık midemi bulandırmıştı doğrusu. Dinler arası diyalog fena bir şey değildi( O zamanki düşüncem ) ama diyalog diye Hıristiyan kıçı yalamanın da anlamı yoktu.
Kendisine sorulan bir Soru üzerine '' Mübarek ve muaazzez Peygamberimiz Hz. Muhammed'i basit bir postacı mı sandınız siz?'' Diye öfkelendiğinde, Allah'ın korkulan değil sevilen bir varlık olarak benimsenmesi, İslamın sevgi dini olduğunu söylediğinde '' ''İşte gerçek din adamı bu. Mübarek adeta reankarnasyona uğramış Yunus Emre.'' demiştim lakin daha sonra '' Namaz bu Milletin başına bela edilmiştir'' veya '' İnsanlığın kurtuluşu Deizmle olacaktır.'' Dediğinde şok olmuştum.
Ülkede azıcık biti kanlanan, etrafına bayağı bir cemaat toplayan, bir bakıyordunuz kısa sürede ilk söylediklerinden çok farklı şeyler söylemeye başlıyordu.
'' Hocam, Evanjelizmle ne alakası var bunların '' Dediğinizi duyar gibiyim.
Şu alakası var: Evangilizmin iddiası da ( hatta manası ) gerçek Kutsal Kitaplara yönelmektir. Yani İncil ve Tevrat'a...
Bugün din adına konuşan bazıları işi getire getire ''Açın Kur'anı bakın, Kur'an'da '' Namaz '' diye bir kelime var mıdır? Kur'an'da Namaz diye bir kelime olmadığına göre demek ki Namaz diye bir ibadet de yoktur.'' Noktasına getirdikleri gibi Evanjelistler de '' Ooolum Kutsal Kitaplara baksanıza. Kutsal Kitaplarda ne varsa o. Gerisi faso fiso'' Demektedirler.
İncil ve Tevrat... Lakin ille de Eski Ahit dedikleri Tevrat...
Kısaca özetlemek gerekirse bizdeki '' Kur'anda o yok, Kur'anda bu yok''çularla Evanjelistler çok büyük bir benzerlik arzederler. Zaten Evangilizm'in manası '' Kutsal Kitaba Yönelmek'' tir.
Bizdeki bazı hocalar da, Rahip Bronson başta olmak üzere pek çok Evanjelist misyoner de ellerine kutsal kitapları alıp '' Onu bunu bırakın. Bunda var mı ona bakın.'' deyip dururlar ve işin ilginç tarafı o kitaplarda olmayan pek çok şeyi o kitapların dışındaki hikaye ve efsanelerden anlatırken hiç yüzleri kızarmaz. Çünkü amaç oldukça farklıdır.
Pardon, daldım gidiyorum... Oysa işe Evangelizm Nedir? Kelime manası nedir? Nasıl ortaya çıkmıştır'' ile başlamam gerekirdi değil mi?
Önce bir Evangilizm'i anlatalım hele, '' Kur'anda o yok, Kur'anda bu yok''çularla neredeyse tıpatıp benzerliklerine geliriz nasılsa.
Evanjelizm kısa ve öz olarak '' Kutsal Kitaba Dönmek.'' Demektir. Bizdeki bazı ilahiyatçıların iddiası neydi? '' Kur'ana dönmek ''
İçlerinde biri var, herif resmen pedofili hastası ( Yani küçük çocuklara cinsel istismarda bulunan bir sapık. ) ama o bile '' Kutsal Kitaba Dönmek'ten ( Kur'ana Dönmek) bahsediyor.
Evangel Yunancada '' İyi haber '' anlamına gelir.
Peki kimdir bu Evanjelistler?
Hani şu dört İncil var ya... Hah. İşte Dört İncilin her birini ayrı ayrı yazan Matta, Markos, Yuhanna ve Luka'dır ilk Evanjelistler. Yani insanlara ilk güzel haberleri verenler bunlardır.
Yahu bu dördü de Hz. İsa'nın doğumundan ölümüne kadar hayatını anlatmışlar ve her dördünün anlatımında da Hz. İsa çarmıhta büyük acılar çekerek can vermiş.( Hıristiyan inancına göre konuşuyorum, yanlış anlaşılmasın. ) Bunun nesi güzel haber?
Haberin güzel tarafı tabii ki Hz. İsa'nın çarmıhta can vermesi değil.
Eee o zaman nedir güzel haber?
Güzel haber: Hz. İsa'nın kanının çarmıha düştüğü andan itibaren ona inananların hepsinin tüm günahlarının bağışlanmış olmasıdır.
Bir daha tekrar edelim: Bu güzel haberi(!) kim veriyor? Matta, Markos, Luka ve Yuhanna... İlk Evanjelistler bunlar...
Bir gün bir Hıristiyana sormuştum '' Neden dört İncil var?''
Cevabı aynen şöyle olmuştu: ''Dört değil bir İncil var. Dört ayrı kişinin şahitliği ile yazılmış olan bir tek İncil.. O sebeple İncil Kur'andan çok daha sağlamdır. Çünkü Kur'an bir kişinin ( Hz. Muhammed'i kast ediyor ) şahitliği ile yazılırken İncil dört kişinin şahitliği ile yazılmıştır.''
''İyi ama şahitlerinizden üçü Hz İsa'nın ölüm sebebini çarmıhta çektiği acılar olarak yazarken biri, bir Romalı askerin mızrağı ile bağırsaklarını deşmesi sebebiyle öldüğünü yazıyor. Bu nasıl şahitlik?'' Dediğimde '' Onun dediği de doğrudur, diğerlerinin de.'' dedi. Yani Bir Hıristiyan'ın mantığı da işte böyle bir şey.
İlk Hıristiyanlar bayağı bir sıkıntı yaşadıktan sonra ve dahi Roma Episkoposu Siricius, Papa unvanını kullanıp kendini de Hz. İsa'nın temsilcisi olarak kabul ettirdikten sonra bu uyanıklar yavaş yavaş dini liderlikten siyasi liderliğe de sıçradılar ve daha da kötüsü '' Hoop öyle bedava cennet yok. Kiliselere bolca bağış yapmadan Cennet yok'' Demeye başladılar.
16. Yüzyıla geldiğimizde papalar artık resmen cennetten arsa satışına başladılar ve buna da Endülüjans dediler.
Taaa ki yeni bir Evanjelist ortaya çıkıncaya kadar böyle devam etti. Bu Evanjelist, Hıristiyanlara asırlar sonra '' Kutsal Kitaba dönün. '' Diyen Martin Lutherdi.
Martin Luther'in verdiği güzel haber neydi peki?
Martin Luther sadece bir haber değil 95 haber veriyordu ve bunları Almanya'da Wittenberg kilisesinin kapısına yapıştırdı. ( 31 Mart 1517 )
Hıristiyanlar için en güzel haber '' Tanrı ile kul arasına hiç kimsenin giremeyeceği '' haberi ile parası olmadığı için Endülüjans belgesi alamayan fakir fukaranın da cennete girebileceği haberiydi.
Bir de Hıristiyanlar kadar biz Türkleri ve Müslümanları ilgilendiren haberi vardı: ''Kilisedeki bozulma ve yozlaşmayı cezalandırmak isteyen Tanrı işte bu sebeple Türkleri Hıristiyanların başına bir bela olarak gönderdi.'' Diyordu. ( O 95 Madde arasında yoktu bu son dediğim. Bunu vaazlarında söylüyordu. )
'' Hocam ! Seriye bağladın gidiyorsun da şu Yec'üc ile Mec'üc'ün Hamas ve Kassam Tugayları olduğu iddiası ile ilgili hiç bir şey yazmadın ki.'' Diyorsunuz değil mi?
Ohoooooo. Oraya gelinceye kadar o kadar uzun bir yolumuz var ki. Kaçıncı bölümde geliriz Allah bilir.
Şimdilik şu kadarını yazayım:
Kur'an-ı Kerimde pek çok surede geçer Yec'üc ve Mec'üc. Onlardan sadece bir tanesi şudur:
Nihayet Ye'cüc ve Me'cüc'ün önü açıldığı zaman her tepeden akın ederler.( Enbiya Suresi 96. Ayet.)
Gerçek vaad (kıyametin kopması) yaklaşır, bir de bakarsın inkâr edenlerin gözleri açılıp donakalmıştır. "Eyvah bizlere! Doğrusu biz bundan gafildik. Hatta biz zalim kimselermişiz" derler. ( Enbiya Suresi 97. Ayet. )
Evet, Kur'anda Yec'üc ve Mec'üc olarak geçen varlık ( ya da varlıklar ) Hıristiyan ve Yahudilerin kutsal kitaplarında Gog ve Magog olarak adlandırılır.
E'si de gelecek bölümde inşallah.
(
Vay Canına ! Yec'üc Ve Mec'üc Meğer Hamas İle Kassam Tugaylarıymış (!)---1. Bö başlıklı yazı
Sami Biber tarafından
26.12.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
