Zamandan
münezzeh
Korkunun
omuzlarından dökülür cesaretin saçları
Soğudukça yetim
hayaller üfler dolunayın süt beyazı
Son noktaya
kendini asar sessiz bir harf
Ve biter
cümlelerin esmer ayazı
Çözülür
renksizliğin dokusu
Pekişen
öfkelerin gölgesinde boy verir
İpe sapa
gelmez devrimsel anılar
Yüzeye vurur suyun kalp atışları
Cüssesine tekil
çentikler atar sanılar
Kırk altıncı
yaşların loş suretinde
Kayboluşların
nazarı değer tüm varoluşlara
Ölü bir
dürtüdür artık geçmiş
Siyahi
teselliler sunar mahvoluşlara
Ömrün
taarruzunda
Üvey
göçlerin ayaklarını taşırken tarih
Azalır o çok
güvenilen rakamların rakımı
Tozuna
bandıkça izlek bir koku salar
Aylak
sancıların yıkımı
Sürmeli
uykularla
Yakarışın
kapısını açarken cürümsüz hatalar
Ağızlarda
birikir dünyanın hüzün salyası
Kanayan
ağaçların iç sesine gölge olur
Çoğul
siyahların isli sayfası
Larmina ile
Gidenin geri
gelmediği meçhul yokuşlarda
Durdukça
çatlar susmanın doğurgan atı
Yutar göğün
kekremsi sesini
Fersiz
yıldızların biatı
.
.
.