Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 29.06.2024
Okunma Sayısı : 181
Yorum Sayısı : 11
Onun  Başına  Gelenler Pişmiş Tavuğun Başına Gelmedi


Miguel  de  Cervantes 1547  Yılında İspanya'da  dünyaya  geldi  ve  1563 Yılına  kadar başına  öyle  ciddi  bir  kaza  bela  gelmedi. 

1563  Yılında yani  henüz  on  altı  yaşındayken  adı  bir  hırsızlık  olayına  karıştı. Kendisiyle  aynı  adı  taşıyan  bir  hırsız  yüzünden  tutuklandı. Cezası  hem  bir  elinin  kesilmesi  hem  de  sürgündü. Cervantes  bir  yolunu  bulup  İtalya'ya  kaçtı. 

Cervantes  İtalya'ya  kaçtıktan  yedi  sene  sonra  Osmanlı  Padişahı  II. Selim'in emriyle  Kıbrıs  Osmanlı  hakimiyetine  girince Papa V.  Pius Osmanlılara karşı  bir  Haçlı  seferi tertip  etti.  Bu  Haçlı  Seferine İspanyol  ve  Venedik  şövalyeleri  katıldı. 

Oldukça  milliyetçi  bir  şahıs  olan  Cervantes  de İspanyol birliklerine  müracaat  ederek  gönüllü  olarak bu  Haçlı  Seferine  iştirak  etti  ve  hepimizin  bildiği  gibi Haçlılarla  Osmanlılar  arasında  1571'de  gerçekleşen  İnebahtı  Deniz  Savaşı  yapıldı.

Haçlılar  bu  savaşta  Osmanlı  donanmasını  yakarak  ağır  kayıplar  verdirdilerse de bizim  gönüllü  Cervantes iki  kez göğüs  bölgesinden  yaralandığı  gibi  son  olarak  bir  top  güllesiyle  bir  elini  kaybetti. 

Ama  Cervantes'in  çilesi  asıl  bundan  sonra  başlıyordu:

1575  Yılında  bu  sefer  de  Cezayir  korsanlarının  eline  düştü  ve  1575-1580  Yılları  arasında Cezayir'de esir  olarak  yaşadı. 

Bu  esir  hayatı  esnasında  nihayet  Cervantes'in  aklı  başına  geldi  ve ''  Ulan  salak ! Sen  bir  garip  çingenesin,  neyine  gerek  gümüş  zurna?  Sana  mı  kaldı  şövalyelik?  Sana  mı  kaldı  vatanseverlik?  Şu  başına  gelenlere  bak.''  Diye  düşünmeye  başladı  ve bu  düşüncelerle aslında  kendisini  eleştiren, kendisiyle  dalga  geçen Don Kişot  adlı  eseri  yazdı.

Şimdi  Don  Kişot'un 38  Dile  çevrilen  ve  dünyanın  en  fazla  okunan  eseri  olduğunu  bilen  dostlar ''  Hah  adam  bundan  sonra  servet içinde  yüzmüş,  çok  rahat  bir  hayat  yaşamıştır''  Diye  düşünmüş  olabilir  ama  değil.  Cervantes'in  çilesi  daha  bitmemişti.

Don  Kişot  adlı  eser  piyasaya  çıkar  çıkmaz  İspanya  Engizisyon  Mahkemesi  ''  Hoooop ! Dur  bakalım. Bu  eseri  toplatıyoruz.'' Dedi  ve toplattı  da. Peki  sebep  neydi? 

Aslında  Engizisyon  mahkemesinin  bir  gerekçe sunması  gerekmiyordu  ama  yine  de  sundu  bir  gerekçe:  ''İş  bu  roman hayırseverlik  denilen  erdemi  gereksiz  gösterdiğinden  toplatılmasına  ve  imha  edilmesine...''

Velhasılıkelam 1616'da  ölen  Miguel  de  Cervantes,  19. Yüzyılda basımına  ve  yayımına  tekrar  izin  verilen  Don Kişot adlı  eserinden  ekmek yiyemeden gitti  öteki  aleme.  

***

RESİM:  Don  Kişot  adlı  romanın  ilk orijinal  kapak  fotoğrafı 

( Onun Başına Gelenler Pişmiş Tavuğun Başına Gelmedi başlıklı yazı Sami Biber tarafından 29.06.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu