15 Mayıs  1919'dan 19  Mayıs  1919'a-4. Bölüm
15 MAYIS  1919'DAN 19  MAYIS  1919'A-4. BÖLÜM -BİR  DELİ  KUYUYA TAŞ  ATTI, BİN   AKILLI  ÇIKARMAYA  ÇALIŞIYOR



5 Mayıs  1919'da  Mustafa  Kemal'i  Samsun'a  gönderen  emir  ve  talimatnamenin  altına  imzasını  atan  Padişah  Vahdettin b ir  başka  belgenin  altına  daha  imza  atmak  zorundaydı.  Öyle  ya  Mustafa  Kemal  de  dahil  bir  sürü  insanı  gönderiyordu  Samsun'a,  bu  insanlar  ne  yiyip  ne  içeceklerdi?

Resmi  kayıtlara  göre  Samsun'a  gönderilenlere  verilenler  şunlardı: Karargah  mensuplarının  hepsine  üç  aylık  maaşlar ( Maaşlara  %50  oranında  zam  yapılmıştı  ve  her  bir  karargah  mensubuna  bu  zamlı  maaşları  verilmişti. ) Ayrıca  Harbiye  nezaretinden de 1000 Tl. 

Ancak?

Ancak  bugün  hâlâ  çok  konuşulan  bir  40.000  Altın  meselesi  vardır.

Padişah  Vahdettin yukarıda saydığım  resmi  verilenler  dışında gayrı  resmi  olarak  da  Mustafa  Kemal'e  40.000  Altın  vermiş.  Hem  de  kendisine  ait  olan  bazı  çiftlikleri  ve yarış  atlarını  satarak.  

Peki  bu  konuyla  ilgili  kaynak  var  mı?  Var. Var  olmasına  var  da...  Neyse,  okuyun  anlayacaksınız.

Tarihçi Cemal  Kutay'a  göre  Padişah  Vahdettin  Mustafa  Kemal'e  25.000  Altın  vermiş. 

Cemal  Kutay  bunu  kimden  öğrenmiş  peki?  Ali  Fuat  Türkgeldi'den ( Eski  mabeyn  başkatibi )

Tarihçi  İsmet  Bozdağ  ise Padişah  Vahdettin'in  Mustafa  Kemal  Paşa'ya  40.000 Altın  verdiğini  söylüyor. O  kimden  almış  bu  haberi?  Sultan  Abdülhamit'in kızı  Şadiye  Sultan'dan...  

[ Olay  biraz  II.  Abdülhamit  içki  içer  miydi  olayına  benziyor.  Torunu  Ertuğrul  Osmanoğlu'^na  göre  içerdi.  Kızı  Ayşe  Sultan'a  göre ağzına  bile  sürmez,  saraya  sokmaz,  içene  çok  kızardı. ]  

Şimdi  gelelim  zurnanın  zort  dediği  yere. 

Türkiye  Cumhuriyeti  1925  Yılı  itibariyle  Osmanlı  Devletinden  kalan  borçların  %67'sini  ödemeye  mahkum  edilmiştir  ve  bu borç 107.5  Milyon  altındır.  Yani  1919  Yılı  itibariyle Osmanlı  Devletinin sadece  dış  borcu en  az  160.5 Milyon  altınken  Padişahın 40.000  Altın lirayı  yani  340  Kilo  altını  Mustafa  Kemal'e  verdiğini  iddia  etmek  bayağı  bayağı uçuk  bir  iddiadır.  Hele  hele  de Temsil  heyetinin  17  Aralık  1919'da  İstanbul'dan  ''  Elimizde  kala  kala 20  yumurta, bir  okka  peynir, on  ekmek  almaya  yetecek  para  kaldı,  Bize  yardım  edin''  diye  para  talep  ettiğ  gerçeğini  göz  önünde  bulundurduğumuzda  35  kişinin  19  Mayıs  1919'dan  17  Aralık  1919'a  kadar 340 Kilo  altını  yiyip  tüketmiş  olmaları  da  hiç  akla  ve  mantığa  uygun  değildir. 

Velhasılıkelam  birileri  Sultan  Vahdettin'i,  birileri  de  Mustafa  Kemal'i  müridin  şeyhi  uçurduğu  gibi  uçurmak adına bir  sürü  masal  uydurmuşlardır 19  Mayıs  1919'un  hikayesinde.

****

Bandırma  Vapuru  16  Mayıs 1919'da  Üsküdar- Kız  Kulesi  önlerinden  saat  16.30  gibi  hareket  etti.  Bu  hareketten  önce  İngilizler  vapuru  ve  vapurdakileri  tepeden  tırnağa  aradılar. 

Saatte  7 Mil  hız  yapan  Bandırma  Vapuru 79  yolcusuyla  4  saat  süren  bir  yolculuktan  sonra Karadeniz'e  çıktı ( 4  Saat  oldukça  fazla Kızkulesinden Anadolukavağı'na  kadar  olan  yol  için.  Herhalde  tezahürat filan  yapılıyordu  yolda.)

Evet,  hep  79  yolcu diyorum  ama  Mustafa  Kemal  Paşa'nın  karargahının  35  kişi  olduğundan  bahsediyorum  değil  mi?  Demek  ki  yolcuların  hepsi  Mustafa  Kemal'in  karargahı  değil. Hatta  35  kişi  haricindekiler  için  ayrı  vize  alınmış. 

İşte  bu  Mustafa  Kemal'in  karargahından olmayanlardan  biğri  de  Sinop  Mutasarrıflığına  atanmış  olan  Mazhar  Tevfik  Bey... Eşi  ve  iki  çocuğunu  İstanbul'da  bırakmak  istemeyen  Mazhar  Tevfik Bey  de  Vapurdaydı. Ancak  burada  bir  masal  daha  vardır:

İngilizler  Mazhar  Tevfik  Bey'î  tutuklayıp  Malta  adasına  sürgüne  göndereceklermiş. Ama o  Bandırma  Vapuru  ile  İngilizlerden  kaçmış.  İyi  de  yahu  Bandırma  vapuru  yola  çıkmadan  önce  İngilizler  tarafından  didik  didik  aranmadı  mı?  Mazhar  Tevfik  Bey'i  nasıl göremediler?  En  azından  vize verdikleri  isimler  arasında  görürlerdi.  Neyse... 

Vapur  oldukça  fırtınalı  bir  yolculuktan  sonra  17  Mayıs 1919'da  İnebolu'ya  yanaştı,  18  Mayıs  1919'da  ise Sinop'a  vasıl  olundu. 

Mustafa  Kemal  Paşa'nın,  Sinop  önlerinde  arıza  yapan  vapuru  denize  atlayarak tek  başına   halatla çekmek  suretiyle  kıyıya  yanaştırıp  limana  bağlama  kısmını  atlayacak olursak  karaya  çıkan  Mustafa  Kemal  Paşa Sinop  eşrafından  bir  kaç  kişiyle kara  yoluyla  Samsun'a  gitmekı  imkanı  olup  olmadığını  sordu. Alına  cevap:  ''  Maalesef  mümkün  değil. Hiç  bir  kara  yolu  yok.''

Çaresiz  tekrar  Bandırma  Vapuru  ile  yola  devam  kararı  verildi  ve  19 Mayıs  1919'da Samsun'da  Reji  İdaresinin  Limanı  önlerine  gelindi. 

Efendim, Padişah  Vahdettin'i  uçurmaya  çalışan  müridleri 40.000  altın  hikayesi  uydurur  da  Mustafa  Kemal  Atatürk'ü  uçurmaya  çalışan  müridler  hikaye  uyduramaz  mı?  Onlar  daha  da  âlâsını  uydururlar.  

Mesela  Mustafa  Kemal'i  tutuklaması  gerekirken  onun  masmavi  gözlerinden  etkilenerek emrindeki  askerlerle  birlikte Mustafa Kemal'e teslim olan   bir  Binbaşı  Salter  masalı  uydururlar. 

Evet,  bu  Binbaşı  Salter  olayı  bugün  Türkiye'nin  en  çok  okunan  gazetesi  olan  Sözcü'de  ciddi  ciddi  hem  de  defalarca  yayınlandığı  için  bu  masala  özel  bir  yer  ayıracağım... Gelecek  bölümde  inşallah. 

( 15 Mayıs 1919'dan 19 Mayıs 1919'a-4. Bölüm başlıklı yazı Sami Biber tarafından 20.05.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu