(Sitemizin değerli şairlerinden Çerkezoğlu bir yorumunda "şiir yazmak için konu bulmakta zorlanıldığını" söylemiş ben de , "Benim için o söz konusu değil. İstersem bir sivrisineğe on kıta şiir yazarım" demiştim.
Sözüm yerde kalmasın istedim.)

Bu gece sivrisinek tak ettirdin canıma
"Nerden girdi içeri" diye sordum hanıma
Üç yelpaze beş topuz, bir gürz koydum yanıma
Gece yarısı birden başladı vızlamaya
Susuz kalmış kanımı yavaştan tuzlamaya.

Bir mitralyöz mermisi yedim sağ kolumdan
Sanki bir mızrak değdi  acı girdi solumdan
Duvara bir kroşe indi şu sağ elimden
Bir de baktım uçuyor "Nanik nanik" diyerek
Al kanımın üstüne baklava, börek yiyerek.

Ulan mendebur seni çivilemez miyim ben?
Duvarda resmini gör de adam ol biraz sen
Koşmaca başlayınca terden çatladı beden.
Haydi erkeksen çık da yiğitliğin görelim
Bir şaplak ile seni halılara serelim.

Aha! tülün ucunda sakın uçayım deme
Acıtmadan zıbar git aman kaçayım deme
Zaten duvar olmuş bo.., aman sıc...   yım deme
Bir yumrukluk canın var dur orda, kaçma dur
Ben zaten kudurmuşum birazcık da sen kudur.

Aşağıdan yukarı pike yapıp duruyor
Birden alçalıp gelip bana fiske vuruyor
Bir lokmacık aklıyla ne tuzaklar kuruyor
Ulan !Söker mi bana senin vızırtıların
On kitabı yırtmışım sebeb? Cızırtıların.

Kapı üstüne kondu hanım getir terliği
Bir vuruşta can çıkar görsün şöyle erliği
Taaa bir ay öncesinden yaptım seferberliği
Terlik düştü üstüne yerinde yeller eser
Yine hüsran... Bizimki, uzaktan racon keser.

Yorgun düştüm çaresiz uyku galebe çaldı 
Bu zavallı kul birden bir acıyla uyandı
On kemiğime sanki bıcak geldi dayandı.
Sen de mertlik yok mudur ah! ulan hain düşman
Artık bir şey peklemez isterim ben kana kan.

Hele görün gözüme elde kılıç beklerim
Ateş olsan bu sefer bir tokatta peklerim
Leşini yere serer tekmeyle köteklerim.
Aman sesin çıkarma işte yüzüme kondu
Tokat sineğe değil benim yüzüme indi.

Yine kurtuldu elden kahkahayla gülüyor
 İyi biliyorum ki o,bana diş biliyor
En küçük bir fırsatta insafsızca dalıyor
Gel ulan haydi ben de, seni bekler dururum
İster yüz mermi gitsin  en sonunda vururum.

İnadın inat ise benimki geri kalmaz
Uyku muyku yok artık karanlığa hiç dalmaz
İnsaf sende ne arar vicdansız, be! utanmaz
Ben de hiç bu savaşı kaybedecek göz var mı?
On yerimde ısırık dindirmeye tuz var mı?

Nihayet gün ışıdı uçtu gitti mendebur
Her tarafım kaşınır bize düşer Ya Sabır
Belki şişi indirir hanım getir bir bakır
İşte böyle dostlarım sabaha gazi çıktık
O kadar uğraş verdik elbette ki açıktık.

Bu kadar yorgunluğa iyi gider demli çay
Her tarafım kaşınır Dokunmayın Oy... Oy... Oy.!

Nuri Baş








( Dur Ulan Kaçma Yaktım Çıranı başlıklı yazı Nuri Baş tarafından 19.07.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu