Nidası asla ve asla duyulmayan bir
şarkının cıngılı olmaya aday ve ruhumu özgür ve özgün kılan ufka ve İlahi Aşka
olan sadakatimle bir rota izliyorum beni ben kılmaktan dahi bağımsız ve bir
nota diliyorum, o saygın sol anahtarından hani, hani: sağ gösterip soluma
sadece soluma monte edeceğim bir aşkın aslında bir ütopya olduğunun da
bilincinde ve işte savruk yüreğimden, derviş ruhumdan ve serkeş edimlerden
çıkıp da yola: şeşi beş bir iklim b/ellediğim kadar da hayatı aşkla ihya olan
yüreğim ve aşkla imha ettiğim tüm olumsuz duyguların geride kalan izinde
aslında yüreğime ilişen bir rozet gibi ve mademki şiirlerim saf kan sevdamın ve
safiyet yüklü varlığımın sökemediğim apoletleri ve işte nezdinde bu dinmeyen
sevgimin içime esen yelin uçuşturduğu tülden perdelerini yeminli iken yüreğimin
aşka tövbe dediği o minvalde, seken kordan bir kör kurşun misali sehven yenik
ve ölü addedilsem bile yazarak ve severek biteviye ve aralıksız doğup da
doğurabilmenin de müjdecisi iken sefil yüreğimin hem Kutup Yıldızı olduğum kadar
içimdeki cennetin de koruyucu vasıflarında mademki ben bir Gül’üm ve işte eş
zamanlı bülbüle meyledip kavuştuğum ve konduğum kadar kalbime ve kendime aşkla
ihya olan ölümsüz umudumun ve inancımın nurunda ve narında defalarca b/ölünüp
sadece güzellik değin yağan inanç nurunda saklı bir seferi bir Bedevi misali
uyuya kaldığım bu hayatın ilk ve de son direktifi iken kutsanan ‘’sev’’
emrinden yola çıkıp da yücelerin yücesi Mevla’ma vardığım kâinatın tek gerçeği
iken…
….