Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 6.09.2024
Okunma Sayısı : 165
Yorum Sayısı : 3
Hodri  Meydan!  Ben Kahraman  Din  Adamlarını  Yazayım  Siz  De  Hainleri.


BEKLEDİM  DE  GELMEDİN  Mİ  DİYEYİM  YOKSA ?  )))))

Önemli  bir  iddia  ile  karşı karşıya  kaldım  yazdığım  son  yazıma  gelen  iki  yorumla.

Bu  yorumlardan  birincisine  göre Milli  Mücadele  yıllarında vatanın  kurtuluşuna  ihanet  eden  din  adamları  ülkedeki  din  adamları  toplamının  % 95'ini  oluştururken  taraftar  olanlar  sadece  %5'te  kalıyorlardı. Daha  açık  yazalım:  Milli  Mücadele  yıllarında her  yüz  din  adamından doksan  beşi  vatan  haini,  sadece  beşi  vatanseverdi. 

İkinci  iddia  daha  da  abartılıydı:  Milli  Mücadele  döneminde vatan  haini  din  adamı o kadar  çoktu ki   isimlerini  yan  yana  getirdiğimizde  Türkiye'den  Kamçatka'ya  kadar uzanan  bir  yol  olurdu. ( Trilyonlarca  vatan haini  din  adamı(!)  yani.  Gülsem  mi  ağlasam  mı  bilemedim. ) 

İşin  doğrusu  bu  iddialar  benim  öğrendiklerimle  taban  taban  zıttı. Çünkü  ben bu  ülkenin din  adamlarının çok  büyük  bir  oranda Milli Mücadelenin  yanında  yer  aldıklarını  öğrenmiştim. 

Ha,  bu  arada  söyleyeyim:  Milli  Mücadele  dediğimiz  dönem  30  Ekim  1918  Tarihli  ölüm  fermanımız  olan  Mondros  Ateşkes  Antlaşmasının  imzalanması  ile  başlayıp  9  Eylül  1922'de  Yunan  gavurunun yurdumuzdan  def  edilmesiyle  sona  eren  dönemdir.  

Bu  dönem  aynı  zamanda İttihat  ve  Terakkinin  29  Ekim  1914'de  Rus  limanlarını  bombalayarak ülkeyi  ateşin  tam  ortasına attığı,  sonrasında  çırpındıkça  battığı ve  sonunda tüm  faturayı dört  yıllık  I. Dünya  Savaşının  son  üç ayında  tahta  oturan  Sultan  Vahdettin'e  kestiği  bir  dönemdir.    

Neyse... Ana  mevzudan  uzaklaşmayalım. İddia  sahiplerinin  her  ikisine  de  söyledim  açık  açık: ''Siz Milli  Mücadele  döneminde  bu  vatana  ihanet  eden hain  din  adamlarını  yazın,  ben  de  Milli  Mücadeleye  her  bakımdan  destek  çıkanların  sadece  cüz'i  bir  kısmını  yazayım.  Bakalım  hangimizin  listesi  daha  uzun  olacak. 

Evet,  dört  gözle  ve  büyük  bir  sabırsızlıkla  isim  isim  hanin din  adamları  listesini  bekliyorum. 

Okuma  yazma  oranının  sıfır  olduğu  Osmanlı  Devletinde  halkın sözünü  dinlediği tek  varlık  din  adamları  olduğuna  göre,  din  adamlarının  da yüzde  doksan  beşi  hain (!)  olduğuna  göre Mustafa  Kemal nasıl  yeni  bir  ordu  oluşturabilmiş? Her  fırsatta  kazanılan  zaferin  kendisinin  değil  halkın,  milletin  zaferi  olduğunu  vurgulayan  Mustafa  Kemal  hangi  halkla,  hangi  milletle  kazanmış bu  zaferi?

Neyse...  Ben  arkadaşların  yazacağı listeyi  beklerken  bir  bilgi  ile  kapatayım  bugünlük.

Mustafa  Kemal Paşa'nın  katlinin  vacip  olduğuna  dair tam  beş  ayrı  fetva  düzenlenmiş  olduğunu  sanırım  bilmeyen  yoktur.  Bu  fetvaları  zamanın  Şeyhülislamı  Dürrizâde  Abdullah'ın  hazırladığını  da  konuyla  ilgilenen  herkes  bilir. 

Peki  bu  fetvaların  altında  Dürrizâde  Abdullah'ın ''Ketebehu el  fakir Dürrîzâde es-  seyid  Abdullah ''  adı  ve  imzası  dışında herhangi  bir  din  adamının  imzası  olmadığını  bilen  var  mıdır?  Sanmam.

Yani  hain  din  adamı  sadece  bir.  Ha  bir  de  Mustafa  Sabri  Efendi'den  bahsedilir.  Güya  bu  fetvayı  Mustafa  Sabri  Efendi düzenlemiş Dürrizâde  yazmış. Tamamen  palavra.  Mustafa  Sabri  ''  Mustafa  Kemal  Türkse  ben  Türklükten  istifa  ediyorum.''  Diyecek  kadar  Mustafa  Kemal  düşmanıdır, Dürrizâde  fetvasıni  ayakta  alkışlamıştır  ama fetvayı  yazdıran  o  değildir. 

Hain  din  adamı  iki  değil  mi? 

Buna  bir  kaç  tane  Teali-i  İslamdan hoca  ekleyin ( Alakası  olsun  ya  da  olmasın  farketmez ) Hepi  topu  bir  avucu  geçmez. 


Ama?

Amasını  gelin  Mustafa  Kemal Paşa  sorsun  ve  cevabıyla  birlikte  öğrenelim.

Mustafa  Kemal  Paşa 16  Nisan 1920'de Ankara Müftüsü   Rıfat ( Börekçi )'ye  hazırlattığı  Milli  Mücadelenin  şer'an  caiz  olduğuna  dair  fetvanın  ne  kadar  etkili  olduğunu  merak  ediyor  ve  TBMM nin  açılışından  sonra  Şer'iyye  Vekaletine  soruyor:

 ''Anadolu  ulema-i  kiramının  dini  esasat  ve  delaline  müsteniden  tastir  ettiği  fetvaya va'z-ı  imza  etmeyen  elyevm  müftülük  makamını  işgal  edenler  var  mıdır ve  kimlerdir  lütfen iş'ar  buyurulmasını  rica  ederim''

Kısaca ''  Rıfat  Börekçi'ye  hazırlattığım  fetvaya imza  koymayan  müftü  filan  var  mı?  Varsa  kimlerdir?''  Diye  soruyor. 

Cevap?

Cevap  aynen şöyle: 

'' Anadolu  uleması tarafından verilen  fetvaya  imza  atmayan müftüler ekal-i kalile teşkil edecek  kadar  azdır.'' Onlar  dahi  artık  yerlerinde  değillerdir. [ Başbakanlık  arşivi Dol  3  Kutu: 24-4  Dos: 51-5  Fih: 1-1 ] 

Pardon...  Rıfat  Efendi'nin  Fetvasına,  yani  Milli  Mücadelenin  yanında yer  alan  fetvaya  imza  koyan  müftülerin  sayısının  153  olduğunu da  ilave  edelim ki  bazı  beyinler  Milli  Mücadele  yıllarında  bu  ülkedeki din  adamlarının  sadece  Dürrizâde  Abdullah, Mustafa  Sabri  ve  birkaç  diğer  Milli  Mücadele  karşıtından  ibaret  olmadığını  anlayabilsinler ( İnşallah ) 

( Hodri Meydan! Ben Kahraman Din Adamlarını Yazayım Siz De Hainleri. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 6.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu