Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 5.09.2024
Okunma Sayısı : 345
Yorum Sayısı : 17
Kuvay-i  Milliyeyi  Etkili Ve  Milli  İradeyi  Hakim  Kılmak Esastır.


Bizim  insanımız  maalesef  tarih  özürlü  olduğu  için yukarıdaki  başlıkta gördüğünüz  kararın  neyle  ilgili  olduğunu  pek  çokları  hatırlamayacaktır. Nitekim  bugünün  günlerden  ne  olduğunu  da  kimse  hatırlamamış  maalesef.  Oysa  bir  kaç  gündür  ülkemizim  gündeminde  ''  Mustafa  Kemal'in  Askerleriyiz.''  Konusu  var. 

Bugün  4  Eylül...

Böyle  bir günü  herkesten  daha  önce  Mustafa  Kemal'in  askerlerinin  hatırlaması  gerekmez  mi?

Halen  hatırlayamadı  pek  çoğunuz  değil  mi

Evet,  bugün  4  Eylül... 

Yani  Sivas  Kongresinin 105.  Yıldönümü.

İnşallah  '' Sivas  Kongresi de  ne ?''  Diyen  çıkmaz. 

7-8 Temmuz  1919'da  askerlik  görevine  son  verilen (  Aynı  anda  kendisi  de  istifa  eden )  Mustafa Kemal  23  Temmuz  1919'daki  Erzurum  Kongresinden  sonra  tamamen  sivil  bir  vatandaş  olarak  4 Eylülde  başlayan  Sivas  Kongresinin  de  başkanlığına  getirilmiştir ve   bir  kaç  gün  süren  kongreden  pek  çok  önemli  kararlar  çıkmıştır. 

Bu kararlardan 1  No'lu  olanı  günümüz  Türkçesiyle  şöyledir:

1-  Osmanlı Devleti ile itilaf Devletleri arasında yapılan Ateşkes Anlaşması’nın imzalandığı 30 Ekim 1918 tarihindeki sınırlarımız içinde kalan ve her noktasında çok büyük bir İslâm çoğunluğunun bulunduğu Osmanlı ülkesinin parçaları birbirinden ve Osmanlı topluluğundan parçalanamaz ve hiçbir sebeple ayrılmaz bir bütündür. Bu ülkede yaşayan bütün Müslüman halklar, birbirine karşılıklı hürmet ve fedakârlık duygularıyla dolu, birbirlerinin ırkî ve sosyal haklarına saygılı, yaşadıkları muhitin şartlarına tam olarak riayetkâr öz kardeştirler.  


Bu  karar  orta  okulda  da  lisede  de  ve  hatta  yüksek  okullarda  da ders  kitaplarında  aynen  şöyle  geçer:  

1- MİLLİ  SINIRLAR  İÇİNDE  VATAN  BİR  BÜTÜNDÜR  BÖLÜNMEZ.
Aslından  çok  da  uzak  değil...
*****

İkinci kararın  tam  metninin  günümüz  Türkçesi  ise  şöyledir:

2- ''Osmanlı toplumunun bütünlüğü, millî istiklalimizin sağlanması, Hilâfet ve Saltanat yüce makamının dokunulmazlığı için Kuvâ-yi milliye’yi etkili ve millî iradeyi hâkim kılmak esastır.''


Ancak  bu  karar  yine  orta okuldan  yüksek  okula  kadar  tüm  kademelerde  kırpılarak  konmuştur  ders  kitaplarına: ''KUVAY-İ  MİLLİYEYİ  ETKİLİ VE  MİLLİ  İRADEYİ  HÂKİM  KILMAK  ESASTIR.'' 

Yani asıl  kararın ''Osmanlı  toplumunun bütünlüğü, Hilafet  ve  saltanat  yüce  makamının dokunulmazlığı  için'' cümlesi  çıkarılmıştır. Daha  da  anlaşılır  söyleyeyim: Kararın  gerekçesi, '' Niçin  Kuvay-i  Milliyeyi  etkili  ve  milli  iradeyi  hakim  kılmak  esastır?''  sorusunun  cevabı  ana  metinden çıkartılmış  ders  kitaplarında. 

*****
Bu  kongrede  alınan  en  önemli  kararlardan  birisi  de ''  Manda  ve  himaye  kabul  olunamaz.''  Kararıdır.  Oysa  bu  karar  daha  önceki  Erzurum  Kongresinde alınmıştı  ama  Sivas'ta  bir  kez  daha  gündeme  gelmişti  ABD  Mandası...

Aslında  saçma  bir  istekti  zira  ABD'nin Osmanlı  Devletini  himayesi altına  alıp  toprak  bütünlüğünü  korumak  gibi  bir  niyeti  yoktu. 

Her  neyse...

Sivas  Kongresinde  alınan  kararlar  İstanbul  Hükumetini  ve  başındaki  Damat  Ferit Paşa'yı  rahatsız  etti  zira  İngiltere'yi  kızdıracak  her hareket Osmanlı  ülkesinin  daha  da  fazla  işgal  edilmesine  yol  açacaktı ona  göre.  O  sebeple  Mustafa  Kemal'e  ve  yoldaşlarına  cephe  aldı. 

İşte  bu  hengame  içinde  Mustafa  Kemal'in  Sivas'ta  çıkartmaya  başladığı  İrade-i  Milliye  gazetesinde 28 Eylül  1919 tarihinde kendi  imzasıyla  kaleme  aldığı  yazı  çok  ilginçti. 

Yazıda Mustafa Kemal,  ‘’ Padişah ne emrediyor hükumet ne yapıyor?’’ Diye başladığı ve Padişah Vahdettin’e Milli Mücadeleye olan desteklerinden dolayı övgüler ve teşekkürlerini, Sadrazam Damat Ferit Paşaya ise sert eleştirilerini arz ettiği bu uzun yazısının sonunda aynen şöyle diyordu: ‘’ EMİR  VE  FERMAN HAZRETİ TACDÂR-I  ÂZÂMİLERİNİNDİR.'' 

Bir  dakika...

Padişah,  Mustafa  Kemal'i  askerlik  görevinden  atmamış mıydı?  Bu  ''emir  ve  ferman  hazret-i  tâcdâr-ı  âzâmilerinindir.''  de  ne  oluyordu? Ne  emiri,  ne  fermanı,  Mustafa Kemal  tamamen  sivil  bir  vatandaş  değil  miydi? 

Benim  sorduğum  bu  soruları  Padişah  Vahdettin,  Mustafa  Kemal'e  sormadı.   ''  Sen  kimsin?  Hangi  görev  ve  yetkiyle  benden emir  ve  ferman  bekliyorsun?  Benim  rızam  hilafına  bir  sürü  iş  yapıp  bir  de  benden  emir  ve  ferman  mı  bekliyorsun?''  Demedi. 

Ama  bu  husus  nedense  neredeyse  hiç kimsenin  dikkatini  çekmedi. 
****
Bir  şeyler  anlatmaya  çalıştım.  Kim  ne  kadar  ne  anladı  bilemeyeceğim  elbette. Yazımı  bir  soru  ile  bitireyim.

Bugün  bilindiği gibi  ülkemizde  merkezi  Adıyaman  olan  bir  cemaat  vardır  oldukça  kalabalık...Bu  aslında  bir  cemaat  değil  bir  tarikattır:  Nakşibendi  Tarikatı. 

Bu tarikatın şeyhi istese  milletvekili  olabilir  mi?  Bal  gibi  olur.  Öylesine  bağlı müridleri  (  kendi  ifadeleriyle  sofi ) var  ki  sırf  şeyhlerini  milletvekili  seçtirmek  için hepsi  Adıyaman'a  taşınır mı?  Hiç  şüpheniz  olmasın.

Şimdi...

Diyelim  ki  bu  Nakşibendi şeyhi milletvekili  oldu.

Kendilerine  ''Atatürk'ün  askeri '' Diyenlerin  tavrı  ne  olurdu?  Dem  Partililer  için ''Adamlar seçimle  gelmişler. Tamamen  demokratik  ve  hukukidir  mecliste  olmaları ''  dedikleri  gibi  bir  Nakşibendi  şeyhi  için  de  ''Adam  seçimle  gelmiş.  Milli  iradeye  saygı  duymak gerekir.''  derler  miydi? 

Cevabı  biliyorsunuz.  Ayrıca  yazmaya  gerek  duymuyorum. 

Halbuki  Sivas  Kongresinde  Mustafa  Kemal'in  yanında  pek  çok  hoca  vardı.  Mesela:  Alim, sufî ve şair Sivaslı Fazlullah Efendi, Erzurum  delegesi  Hoca  Raif  Efendi, Çorum  Müftüsü  Mehmet  Tevfik  Efendi, Bursa  Delegesi  Hoca Ahmet  Nuri  Efendi  gibi. 

Bir  de  Nakşibendi  şeyhi  vardı: Erzincan  delegesi  Ahmet  Fevzi  Efendi. 

Ahmet  Fevzi  Efendi, Sivas  Kongresinde  aynı  zamanda  Temsil  Heyeti  üyelerinden  biri  oldu. Yani  bir  yerde  Sivas'ta  oluşturulan  yeni  hukümetin  bir  bakanı...   
****

Velhasılıkelam 30  Ağustos'u  hatırlayıp  o  zafere  giden  yolun mihenk  taşı  olan  4 Eylül'ü tamamen  unutmakla  Mustafa  Kemal'in askeri  olunmuyor. 

NOT:  Bugün ( 04.09.2024)  Saat  24'e  kadar sadece sitemiz  şair-  yazarlarından Şiir  Yürekli  rumuzlu  Melahat Çetinkaya  arkadaşımız Sivas  Kongresi  ile  ilgili  bir  paylaşım  yapmış face  bookta.  Başka  yok...

( Kuvay-i Milliyeyi Etkili Ve Milli İradeyi Hakim Kılmak Esastır. başlıklı yazı Sami Biber tarafından 5.09.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu