“Bir toplumun asıl
ruhunu en iyi gösteren şey o toplumda çocuklara nasıl davranıldığıdır.” Nelson Mandela
“Çocuklar taklit
konusunda çok başarılıdır. Öyleyse taklit edecekleri güzel yetişkinler olalım.” Anonim
Anne baba olmak
elbette zordur. Kendi kendine yetmeyen bir çocuğun ihtiyaçlarını karşılamaya
çalışmak, onu hayata hazırlamak, bir yetişkinin üstlenebileceği en büyük
sorumluluktur.
Anne
baba olmanın en zorlu yanlarından biri de,
“Yeterince iyi bir anne baba mıyım?” sorgulamasıdır. Pembe dizilerdeki
gibi mükemmel bir hayat yoktur. Çocuğun gelişim sürecinde sorunlar yaşanması
normaldir. Önemli olan bu sorunların fark edilip çözüme ulaştırılmasıdır.
Mükemmel
değil, mutlu anne babalar olmak için, “içgüdüsel” yanımızı, yani “içimizdeki çocuğu” keşfetmeli ve zaman
zaman serbest bırakabilmeliyiz.
Anlamak, çocuğuyla
başarılı bir ilişki geçirmek isteyen anne babaların elindeki en büyük güçtür.
Ancak bir de anlaşılma gereksinimi var. Anlaşılmak çocuklar kadar her anne
babanın da hakkıdır.
Anne
babanın çocukla kurabileceği en iyi ilişki biçimi, “içtenliğe, sevgiye ve temel bir güven duygusuna” dayanır. Bu duygu
karşılıklı olarak oluştuktan sonra, hayat herkes için çok daha kolay olacaktır.
“Dozajı iyi ayarlayarak çocuğunuza
acınızı, kızgınlığınızı göstermekten kaçınmayınız”.
Siz
kendinizi ne kadar açık ve rahat ifade edebilirseniz, çocuğunuz da aynı
beceriyi o ölçüde kazanacaktır. Anne babalığı, sadece kuralları aktarmak gibi
kabul etmemeliyiz. Anne babalık “çalış” demek kadar, oturup gayet
doğal bir biçimde çocukla oynayabilmek, bundan zevk alabilmek demektir.
O nedenle anne
baba olarak çocuğunuzla ilişkilerinizde:
1-İfade edin ve dinleyin: Dikkatle dinleyin ve
kelimelerin arkasındaki duyguları "duyun".
2-Birbirinizi destekleyin, onaylayın: Bir ebeveyn
olarak göreviniz rehberlik etmek ve etkilemektir. Farklılıklara sevginizi ve
kabulünüzü katarak tepki verin.
3-Birbirinize saygı duyun: Çocuklarınızın
görüşlerine ve aileye bireysel katkılarına saygı gösterin.
4-Güven geliştirin: Çocuklarınızla arkadaşlık ve
güven temeli oluşturun. Dostça tartışmaları arttırın. Bağırmayı ve başının
etini yemeyi en aza indirin.
5- Mizahi oyun anlayışınız olsun: Çocuklarınızla
eğlenceli zaman geçirin, örneğin, yürüyüşler, müzik dinlemek, beraber oyunlar
oynamak gibi.
6-Sorumlulukları paylaşın: Çocukların karar verme
yeteneklerini geliştirin. Örneğin, “ne giyeceğine, ne zaman çalışacağına karar
vermesi” gibi. Çocuklar kendilerini önemli ve yararlı hissetsinler.
7-Doğru ve yanlışı öğretin: Çocuklarınızla
anlaşmalar yapın. Sınırlarınızı bilsinler. Anlaşma bozulunca ne olacağını bilsinler.
Anlaşmayı ve sonuçlarını çocuğunuzla beraber yapın.
8-Görenekleri ve gelenekleri kuvvetlendirin:
Çocuğunuzun ailede kendini önemli hissetmesi için yollar bulun. Ev işlerini
paylaşın, seyahat planlarını beraber yapın, mutfakta sorumluluklar verin.
Onlara özel olduklarını söyleyin.
9-Aile planlarını ve sohbetlerini arttırın: Aile
toplantıları yapın. Herkes fikirlerini söyleyebilsin ve dinlensin. Televizyon
kapalı olarak yemek yiyin.
10-Problemlere yardım arayın, problemleri kabul
edin: Yardım almaya çekinmeyin.
Eğitmek, doğru tepki vermektir. Eğitim, doğruları söylemek değil,
doğruları yapmaktır. Çocuğunuza örnek olun. Arkası gelir. Başarılı eğitim
sisteminin özelliği, ödüllendirici ve eğlendirici olmasıdır. Çocuğunuza “aferin” demekte cömertlik gösterin. Seçme
hakkı tanıyın, yanlışlarını değil, doğrularını görün, güzel sözlerle onu övmeyi
ihmal etmeyin.
Çocuklara istendik davranışları kazandırmanın yolu, doğru yaptıklarında
olumlu pekiştirmektir. “Aferin, ellerini
yıkadığını gördüm”, “seni ders çalışırken görmekten mutlu oldum” gibi
söylemler, doğruların fark edilmesini pekiştirmektir. Takdir edilen ve övülen
çocuklar, takdir etmeyi öğrenirler.
Çocuğunuzun küçük başarılarını olumlu sıfatlarla takdir ederseniz, kendine
güven duygusunu kazandırırsınız. Çocuğunuza nasıl hitap ederseniz, öyle olmasına
zemin hazırlarsınız. “Tembel”,
“pasaklı”, “asi”, “sorumsuz” gibi olumsuz sıfatlar, çocuklarda olumsuz özellikleri
pekiştirir.
Çocuğunuzu hiçbir zaman başkalarıyla kıyaslamayın. Önemli olan çocuğunuzun
başkalarına kıyasla ne kadar başarılı olduğu değil, kendi yapabileceklerine
kıyasla ne kadar başarılı olduğudur.
Çocuğunuzun hatasını başkalarının yanında konuşmayın ve eleştirmeyin.
Sık eleştirilen çocuklar içe kapanık ve güvensiz olurlar.
Çocuğunuzun dış görünüş ve özellikleri ile ilgili hep olumlu sözler
söyleyin. “Şişko, sıska,” gibi
sözler söylemekten kaçının. Bu tür sözler, yetersizlik duygusunun yerleşmesine
sebep olur. Suçlanan çocuklar, suçlamayı ve yalan söylemeyi öğrenirler.
Çocuklarınızla alay etmeyin, onları küçük düşürmeyin ve utandırmayın. Alay
edilen çocuklar, utanmayı öğrenirler. Haklı sebeplere dayansa da, kızgın ve
öfkeli görünüm, çocuğunuzun da aynı özellikleri kazanmasını sağlar.
Çocuğunuzda kavga etme ve hırçınlık gibi davranışlar görürseniz, aile
içindeki ilişkilerinizi ve örnekleri gözden geçirin. Çocuklar kızgın insanları
sevmezler. Kızgın olduğunuzda, akıl vermeye kalkmayın.
Çocuğunuza hiçbir sebeple küsmeyin. Onun çevresine, sizin için ne
kadar değerli olduklarını belirten notlar yazın. Çocuklarınıza çirkin söz
söylemeyin, kötü dua etmeyin.
Çocuğunuzun hayattan zevk almasına yardım edin. Onu mutlu eden
etkinlikleri destekleyin ve bunu dile getirin. Öğrendiğiniz fıkraları ona anlatın.
Onun size anlattıklarını can kulağıyla dinleyin.
Çocuğunuzun yaptığına “bu
yanlış” demek yerine, “şu bölümü
iyi, acaba diğer bölümü daha farklı olabilir miydi?” diye yaklaşın.
Yanlışını söyleyerek çocuğunuzu düzeltemezsiniz. Olumsuz konuşarak motivasyon
artırma yöntemi tarihe karışmıştır. Çocuğunuzu gayrete getirmek için olumlu bir
tavır içinde olun.
Hiçbir eleştiriyi çocuğun kişiliğini hedef alarak yapmayın. Davranışı
eleştirin. Adama değil, topa vurun. “Tembel”
yerine “ödevini neden yapmadın?”, “sorumsuz” yerine, “odan toplanmamış” deyin.
Çocuğunuzun beğendiğiniz özelliklerini dile getirin. Bunu başkalarının
yanında yapmaktan çekinmeyin. Çocuğunuzun başarılarını abartmadan övün.
Samimiyetinizden şüpheye düşürmeyin.
Çocuğunuza ulaşabileceği hedefler koyun ve bunlara ulaştığında onu
ödüllendirin. Becerikli olmasını, yapmasına fırsat vererek sağlayın. Somut bir
şey üretmek kendine olan güven ve saygısını geliştirir. Başarılı olanlar,
kendilerine güvenenler ve kendileriyle barışık olanlardır. Çocuğunuza bunları
kazandırın.
“Çocukları
iyi birer insan yapmanın en iyi yolu onları mutlu etmektir.” Oscar Wilde
Mutlu
ve sağlıklı çocuklar yetiştirmek dileğiyle…
Sevgiyle kalın…
Seyfettin Karamızrak