Annenin Duası Ölüm Kadar Özeldi
 Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen.
serinin sekizinci babı


geceydi
dua yağmur yağmurdu 
dua tuzdu 
hamurdu 
ağlarken de, çağlarken de

dua anadan oğula
dua azdan çoğula
dua belalar defi
dua makamlar refiydi

Allah kulunu dinliyor gibiydi dua
sebiller suyuna inliyor gibiydi
dayanılmaz dertlerden
başa gelen fenalıklardan
sese hasret tenhalıklardandı

duası olmayanın ola mı umudu
duaya durmayanın kala mı sudu 
duadan ayrılsa kul mu kalır 
insan mı kalır
duadan özge eylül mü kalır
nisan mı kalır

annenin duasıydı ay aydın karanlıklardan 
onun duasıydı yıldızlara karşı aydınlıklardan 
duası yıldırım akışlıydı
duası cemale bakışlıydı 
söylemesi imkansız bir şeyler içindi 
hüzzamı hüzün dokuyan neyler içindi 
annenin duası ölüm kadar özeldi 
onun duası ölüm gibi güzeldi

*
çöl seccadesinde üç yolcu
hz. amine 
şanlı evladı muhammed
ümmü eymen 
medine de bir ay kaldıktan sonra
mekkeye dönmeye karar verdiler
akrabalarıyla vedalaşarak şehirden ayrıldılar

hepsinin de mana  aleminde bir başkalık vardı
aziz anne ve şerefli evladının ruhlarını 
dalga dalga dövüyordu 
ayrılık ve hasret rüzgarı 
genç yaşta henüz
ve evliliklerinin ilk aylarında 
ebedi aleme yolcu ettiği kocasını hatırladı
hz. aminenin gözleri oluk oluk su akıtan 
bir pınarı andırıyordu

peygamber efendimiz de
aziz annesinin bu gözyaşlarına dayanamıyor
ağlıyordu ışıl ışıl
damla damla akan gözyaşları 
elbisesini ıslatıyordu rahmet yağmuru gibi 

henüz yolu yarılamışlardı ki
hazret-i amine rahatsızlandı aniden  
peygamberimiz (s.a.v.) ve ümmü eymeni bir telaş kapladı
ne yapabilirlerdi
gittikçe şiddetini arttıran hastalık karşısında 

medinenin 23 mil güneyinde 
ebva köyü yakınlarında 
bir ağacın gölgesinde konaklamaktan başka 
ellerinde çare yoktu
hazret-i aminenin dizlerinden güç kuvvet çekilmişti 
kendisini tutamayarak aniden yere yıkılıverdi

örttüler üstünü
hastalığın şiddeti içinde ter döküyor hz. amine
sevgili peygamberimiz (s.a.v.) ise
onu kaybedeceği ve annesiz kalacağı endişesi içinde 
gözyaşı akıtıyordu 
her şey kendileriyle birlikte lal kesilmişti sanki
yerde ses yok 
sükut hakimdi gökte

hz. amine halsiz bir şekilde 
yatıyordu yerde
bir ara
kendini toparladı peygamberimiz (s.a.v.)
nasılsın anneciğim diye sordu

gönlü şefkat hazinesi anne
istemiyordu biricik yavrusunun üzülmesini 
şiddetiyle kıvranıp durduğu hastalığının 
ağır olduğu hissini uyandırmamak için
iyiyim canım oğlum
bir şeyim yok 
diye cevap verdi

bu birkaç kelimelik konuşmadan sonra da 
kendinden geçti 
artık hastalık konuşacak takati
dudaklarından çekip almıştı 
bir ara
su dediği işitildi
yaydan fırlayan ok hızıyla peygamber efendimiz
aziz annesine suyu yetiştirdi

hazret-i amine suyu içti
su kabı ile birlikte 
ciğerparesinin yumuşacık ellerini de tuttu
açtı gözlerini 
nur saçan simasına doya doya baktı efendimizin
bir anne şefkatiyle okşadı ellerini 

bir ara kainatın efendisi 
biraz doğrultup başını kucağına aldı  annesini
gözlerinden akan mübarek yaşlar
nisan yağmuru gibi düşüyordu
annesinin omuzlarına 

hazret-i aminenin ruh ve kalbinde feryatlar kopuyor
esiyordu fırtınalar
kocasını kaybediş ıztırabına
şimdi de oğluyla vedalaşma hasretini mi ekleyecekti 
bu dayanılmaz bir ıztırap 
çekilmez bir dertti 

hz.amineyi yakalayan hastalıktan 
daha çok 
bu ayrılık onu yakıp kavuruyordu
ama ne yapabilirdi
değişmez hükmüydü 
bu İlahi kaderin 

hazret-i amine
kendisini yakalayan hastalıktan 
kurtulamayacağını artık anlamıştı 
son olarak 
güneş gibi parlayan nur yavrusunun yüzüne 
ayrılık ve hasretin verdiği duygu içinde baktı
doya doya kokladı onu
dilinden şu cümleler döküldü

ey dehşetli ölüm okundan 
Allah'ın yardım ve ihsanı ile 
yüz deve karşılığında kurtulan zatın oğlu
Allah, seni aziz ve devamlı kılsın

eğer rüyada gördüklerim doğru ise
sen celal ve bol ikram sahibi tarafından 
ademoğullarına helal ve haramı bildirmek üzere 
peygamber gönderileceksin

sen, ceddin ibrahimin dinini 
tamamlamak için gönderileceksin
Allah seni milletlerle birlikte devam edip gelen putlardan 
putperestlikten koruyacak 
alıkoyacak..

her yaşayan ölür 
her yeni eskir 
yaşlanan herkes zeval bulur
her şey fanidir,
her şey gidicidir

evet, ben de öleceğim 
fakat ismim ebedi yad edilecektir
çünkü, ter temiz bir evlat doğurdum
arkamda hayırlı bir yad edici bıraktım

acıklı…
adeta istikbalden haber veren bu sözlerinden sonra 
hazret-i aminenin gözleri kaydı 
ruhunu orada 
Yüce Allah'a teslim etti

yer…
mekke ile medine arasında bulunan ebva köyü 
tarih miladi 576
donakaldılar
sevgili peygamberimiz (s.a.v.) ile 
ümmü eymen 
dilleri tutuldu adeta
konuşan sadece kainatın efendisinin gözyaşlarıydı

ümmü eymen bir ara kendisini toparladı 
ve aziz yavrunun gözyaşlarını sildi
sonra da bağrına basarak teselliye çalıştı

üzülme…
ağlama…
canım Muhammedim 
İlaha kadere karşı boynumuz kıldan ince 
can da O’nun
mal da O’nun 
hepsi bize emanet
emaneti nasıl vermişse
öyle de alır

derin bir iç çektikten sonra
sevgili peygamberimiz (s.a.v.) 
ben de biliyorum
O’nun hükmüne her zaman boyun eğerim
fakat anne yüzü unutulmayacak bir yüz 
o yüzü tekrar göremem diye üzülüyorum

derhal kendini toparladı 
ve gözyaşlarını silerek ümmü eymene
haydi…
anacığım emaneti sahibine teslim etti
biz de onun na’şını toprağa teslim edelim 
rahat etsin 

dünyanın en bahtiyar annesi 
hazret-i aminenin cesedini orada 
toprağın bağrına tevdi ettiler 
ruhu ise
kainatın efendisini bağrından çıkardığı için 
kim bilir, ne kadar yükseklerde 
meleklerle bayram ediyordu

annesiz kalan dürr-i yetimi 
mekkeye götürmek vazifesi 
dadısı ümmü eymene düştü
yol boyunca ona 
annesiz kaldığını hissettirmemek için 
elinden gelen gayreti gösterdi
ahmedini öz evladıymış gibi bağrına bastı 
teselliye çalıştı

efendimiz de adeta onu bir anne kabul ederek 
anne, anne...diye çağırdı
daha sonraları da her gördüğünde
annemden sonra annem 
iltifatında bulundu

nur yüzlü kainatın efendisi 
artık babadan yetim 
anneden öksüzdü 
ancak onun hakiki muhafızı ve hamisi vardı
O’ Hafız
onu ömrü boyunca kusursuz muhafazası 
eksiksiz murakabesi altında bulunduracak 
her türlü tehlike ve sıkıntıdan kurtaracaktı.

"Rabbin seni yetim bulup da barındırmadı mı?"

peygamber efendimizin bu halini hatırlatır 
kainatın efendisi yıllar sonra
hicretin altıncı yılında 
hudeybiye umresi sırasında 
yine ebvadan geçecekti
Allah'ın izniyle annesinin kabrini ziyaret edip
elleriyle düzeltecekti 
ve sonra da teessüründen ağlayacaktı

onun mübarek gözlerinden 
tahassür gözyaşları akıttığını gören sahabiler de
ağlayacaklar .
ya resulallah, niçin ağladınız 
resul-i ekrem..
anamın, benim hakkımdaki 
şefkat ve merhametini düşündüm de 
onun için ağladım…

gelin dua edelim 
Hakk'a gidelim
mavi bir şeyler girsin hayallerimize 
aklar ve yeşiller vursun düşlerimize 
zaman ve mekanı bahşedelim süveydalarımıza 
sevdalarımızı nakşedelim zamanlar ve mekanlarımıza

kabul olunmayacak duadan O'na sığınalım
düşelim yollarına görüşelim 
varalım illerine yalvaralım
O’ vermek istemeseydi istemeyi vermezdi bize
O’ sevmemizi istemeseydi sevmeyi istetmezdi bize

nasip et de sular canına kadar çekilenlerin 
feryadı mabet mabet dikilenlerin 
çığlıkları boğazlarına yürüyenlerin 
geceyi siyah siyah sürüyenlerin 
vatanında özgürlükten koğulanların
sevebilmeyi sevmekler nasib et Allah'ım

gözyaşlarında acıyla boğulanların 
can sermayesi savaşta bitenlerin
cananı kurşun kurşun yitenlerin
duası kabul olan anaların 
sesi çığlık çığlık olmuşların
kalplerdeki istemelere
çaresaz ol çaresizlere
isteyebilmeyi istemekler nasip et bize Allah'ım

Allah'ım 
gönlümüzde olanı hakkımızda 
hakkımızda olanı gönlümüzde eyle
rahmetinden umut kestirme 

Allah’ım
sevginden taşra fırtınalar estirme 
zulme kimseyi giriftar tutma 
zalim elinde kulunu unutma
ey Allah’ım
duy kalbimden geçenleri 
kırık kalbim 
benim en iyi parçam

redfer

( Annenin Duası Ölüm Kadar Özeldi başlıklı yazı redfer tarafından 1.10.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu