İki nefes arası yalnızlığım en çok da
nefsin ölümü ile mutlandığım o dik yokuş ve başım dimdik gerçi yorgunluğum da
ayan beyan ama ve yüzümden okunurken yazmaya durduğum tüm şiirler beyhude
olduğunu söylese de birileri umudun izinde tutuklu kaldığım sevginin gizinde ve
iman gücümle ayaktayım dimdik elbet O, ol dediği müddetçe olmazın oluru ne
varsa yeter ki kabul etsin yüce Huda tüm dualarımı.
Sözcükler inisiyatif gerektiren.
İki büklüm imgeler şiire hükmeden
Beti benzi atmış yalan yeminler
Ve işte ruhun kırbacı iken asalet
Devrik cümlelerin de tozunu dumanına
kattığım
Ne sadece ibaret
Bir hararetten
Ne de ihanet
Ettiğimdir koruyucu melekler
Ve destursuz dalan kimse yüreğime
Kininde değil
Kilinde saklı bir rehavet
Ansızın da hâsıl oldu mu tevafuk
Yüklü yolculuğumda
Kimse b/ağlayan basiretimi
Asla da değil umurumda.
Gün çakmak çakmak…
Dökülen onca yaprak
Hani, önümde yığılı…
Hani, basmaya kıyamadığım
Bir renk misali
İçimde açan çiçekler
Diklemesine sapladığım bir hece
Aşk iken o münferit kelime
Neler neler saklı içinde
Gıybet ürünü kimi insan
Kıymet vermedikleri türlü türlü lisan
Haraca kesen zalim
Hüznüme ekmek doğrayan kurşun misali
Ağırlığında acı ve kasvet
Elbet dinecektir de gecenin hükmünde
Serili olduğum yalnızlığın indinde
Bir koşu ulaştığım o devasa bulut
Takriben binlerce ömrü içinde
saklayan umut
Devşirme bir sancı ile uyandım güne
Mabedim ya da makberim ya da manen
asılı olduğum göğe
Kimse misillemede bulunan
Kimlik kaygımdan da soyutlandım
soyutlanalı
Ve işte somut bir hale
Dönüştürmekle iştigal
Haletiruhiyemde saklı nice şafak
Saydığımdan da öte
Saymanı evrenin
Sarmalında bunca gizemin
Sapla samanı ayırt edemeyen ne çok
kimliğin
Derbeder ettiğini de sanmasın hani
kimse
Mademki Allah var gam yok
Mademki seyrindeyim evrenin
Matbu bir mühür
Mahzun bir rengin
Bir de mutabık olduğum enginliğin
Ve işte haşmetinde İlahi Sevginin
Aş erdiğim yeni bir gün yeni bir
hayat
Aydınlanma vaktimdir belki de
Su katılmamış bir hasret
Suda batan kayıklarım misal
Sadece umutla hemhal
Aş erdiğim
Baş verdiğim
Başımdan savsaklamadığım kadar
öznemin
Özleminde
Seyrinde semanın
Ne hikmetse
Yalnızlığın da hicretinde
Susuverdiğim
Bir gonca ve de muadili
Bir gül bir karanfil
Bir de ıslıklandı mı sözcüklerin
hakkaniyeti
Aşkın şiddeti
Kurulu düzenin nimeti
Kurmaca hayatlardan değil mademki
benimki
Kurgu olmasa bile hüzün
Haiz olduğum iman gücünün
Tek servetim olduğuna delalet
Şiddetle atan kalbim
Acım ve açım ve aymazlığında tüm
cihanın
Bir teamül ki şiir
Bir de tedavülden kalkmış iken huzur
ve sevgi
Gel gör ki:
Baş vereni nasip eden mademki yüce
Rabbim
Açmadığı kapı yoktur
Açmaza düştüğümde başımı yasladığım
Ulu Çınar
Hacminde değil hicvinde hiç değil
Sığındığım ve yaslandığım Yüce Dağ
Nasıl ki dağına göre de kar veren
Kandığım ne ki şu cihanın yalanlarına
O, dedi mi ki:
‘’Ol’’
Ve işte kayrasında düzeneğin
Olmazın oluru düşlerin, sadık
kaldığım yeminlerin…