Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 21.01.2025
Okunma Sayısı : 645
Yorum Sayısı : 20
Osmanlı Devletindeki Köle Pazarlarını Atatürk Mü Kaldırdı?
OSMANLI DEVLETİNDEKİ KÖLE PAZARLARINI ATATÜRK MÜ KALDIRDI?

Evet, bugün uzun süre ara verdiğim tarihi makalelerime dönüyorum.

Peki neden böyle bir konu seçtim?

Yukarıdaki fotoğraf sebebiyle seçtim. (1 No'lu Fotoğraf )

Bu fotoğrafı yayınlayanlar fotoğrafın Osmanlı Devleti Döneminde İstanbul-Üsküdar'daki köle pazarında köle kadınların satışı ile ilgili olduğunu söylerler. Dahası, Osmanlı'da var olan bu köle satışının Cumhuriyetin ilanından hemen sonra Atatürk tarafından kaldırıldığını iddia ederler ki bu iddiayı dile getirenlerin başında koskoca bir ilahiyat Profesörü gelir: Mustafa Öztürk.

Osmanlı'ya, ve İslam'a saldırmayı kendisine en büyük gaye edinmiş olanlar da mal bulmuş Mağribi gibi dört elle sarılırlar bu iddiaya.

Öncelikle ilk iddiaya bakalım.

Osmanlı'nın İstanbul- Üsküdar'da bir köle pazarı var mıydı?

Evet vardı. Köle ticaretinin merkezi, İstanbul-Üsküdar'da Tavuk Pazarı adı verilen mevkide, üç yüz odadan müteşekkil, iki katlı ''Esir Hanı'' denen binaydı

Ayrıca Osmanlı toprakları olan İskenderiye, Kahire, Hicaz, Edirne, Midilli ve Kefe gibi yerlerde de köle pazarları vardı. Köleler daha ziyade kadınlardan oluştuğu için bu pazarlara ''Avrat Pazarı '' da deniliyordu.

Ancak hemen bir hususun altını çizelim: Köle pazarları bazı Batı hayranlarının dediği gibi sadece İslam coğrafyasında olan pazarlar değillerdi. Köle pazarlarının babası, bugün onlar gibi olmaya çalıştıkları Avrupa ülkelerinde ve bilhassa da Amerika'da vardı.

Yani Osmanlı Devletinde köle pazarlarının var olduğu yıllarda dünyanın her yerinde ( Japonya'dan Amerika'ya kadar ) Köle pazarları vardı.

Evet, günümüz anlayışında asla yeri olmayan kölelik, dünyanın her yerinde vardı. Köle pazarları da öyle... Hem de bu müessese neredeyse yazının icat edildiği tarihlerde( M.Ö. 4000 olarak kabul edilir ) bile vardı.

Ancak...

Ancak Müslüman Türk Devletlerindeki kölelerin durumları ile gayrimüslim ülkelerdeki kölelerin durumları oldukça farklı olmuştur. Öyle ki köleler zamanla köle olarak yaşadıkları ülkelerin yöneticileri bile olmuşlardır ki buna en güzel örnek Memluklerdir [( Diğer adıyla Kölemenler ) Memluk de Kölemen de Köle anlamına gelir )] Selçuklu'nun Gulaman-ı Saray askerleri, Osmanlı'nın Kapıkulu askerleri diğer örnekler olarak sıralanabilir.

Osmanlı'da hareme köle pazarından giren Roksalan, cihanı titreten Kanunî'yi karşısında titretebilmiştir Hürrem Sultan olarak. Aynı şekilde Anastasia adlı bir Rum kızı, Kösem Sultan olarak senelerce Osmanlı Devletini perde arkasından yöneten kişi olabilmiştir.

Osmanlı'da köle pazarlarından satın alınan erkekler içinde Osmanlı'nın padişahtan sonraki ikinci büyük yöneticisi olan sadrazamlar ve diğer devlet erkanı pek çoktur.

Evet, Osmanlı'da köle de olmuştur köle pazarı da ama Avrupa'da Fransız İhtilali öncesinde halk, sınıflara ayrılırken ve bu sınıfların en aşağı tabakası kölelerken Osmanlı'da ( Ve diğer Türk Devletlerinde de ) hiç bir zaman aşağı tabaka olarak hakir görülen bir köleler sınıfı olmamıştır

Müslüman Türk Devletlerinde köle ile efendisi arasında neredeyse hiç fark yoktur. Çünkü Müslüman eğer sağlam bir Müslümansa Peygamberinin '' Kölelerinize yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin'' emrini bilir ve ona göre davranır kölesine.

Şimdi 2 No'lu fotoğrafa bakalım. 1880 Tarihli bu fotoğrafta bir köle ve Müslüman-Türk efendisini görmektesiniz. Sizce hangisi efendi, hangisi köle fark ediliyor mu?

Bir de 3 ve 4 No'lu fotoğraflara bakın. Onlar da Avrupa'daki ve Amerika'daki kölelerin durumları.

Haydi şimdi de 5 No'lu resme bakın. Ne gördüğünüzü anlamadıysanız ben anlatayım: İngiltere'de karısından boşanmak isteyen bir koca, tamamen hür olan karısını pazarda erkeklere satıyor. En fazla parayı veren de kadını satın alıyor. ( Bu sadece İngiltere'de değil, mesela Fransa'da var olan bir gelenek ve bu geleneğin 1913 yılına kadar devam ettiğinin belgeleri var. ) Ama gelin görün ki bizim Batı hayranları bu kepazeliği hiç görmezler, sözünü etmezler.

Köle alım satımı ne zaman yasaklandı peki?

Amerika'da 1865'de, Osmanlı Devletinde ise 1847 Yılında Sultan Abdülmecit döneminde kesin olarak yasaklandı.

Osmanlı'da aslında 1700'lü yılların başlarından itibaren köle alım satımı neredeyse bitmişti zira köleler genel olarak kazanılan zaferlerde esir edilen insanlardı. Oysa Osmanlı Devleti 1699 Karlofça Antlaşmasından sonra doğru düzgün bir zafer kazanamamıştı.

Bazı kaynaklar Sultan Abdülmecit'in 1847'de Köle alım satımını resmen yasaklamasına rağmen gayrıresmi olarak bu satışların 1908 Yılına kadar sürdüğünü, 1908'de II. Meşrutiyetin ilanı sonrası artık bu konunun tamamen kapandığını söylerler.

Yani Osmanlı'da köle alım satımı 1847'de kaldırılmış olsa da 1908'de kaldırılmış olsa da kaldıran Atatürk değildir.

Atatürk, 1847'de henüz dünyaya gelmemişti, 1908'de ise Yüzbaşı rütbesindeydi. Yani devlet adına kanun koyacak ya da kaldıracak pozisyonda değildi.

Peki 1 No'lu fotoğraf İstanbul- Üsküdar Esir Pazarı önünde çekilmiş bir fotoğraf mıdır?

Hiç sanmıyorum. Neden hiç sanmadığımı fotoğrafın altına yazdım.

Özet olarak:

1-Evet,Osmanlı Devleti'nde köle ( ya da esir ) pazarı vardı. Köle alım satımı vardı ( Dünyanın her yerinde olduğu gibi ) Ama Osmanlı ve diğer Türk-İslam Devletlerinde kölelerin pozisyonu Avrupa ve ABD'deki kölelerden çok çok farklıydı.

2- Osmanlıdaki köle pazarları Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk tarafından kaldırılmadı. Padişah Abdülmecit tarafından kaldırıldı.
( Osmanlı Devletindeki Köle Pazarlarını Atatürk Mü Kaldırdı? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 21.01.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu