Oysaki Babam Koymuş Adımı...




Düş çapkını bir bulut

Ruhunu kurutan umut

Veren ufuk

Ve seyyah heceler…

Üstü örtülü yalnızlığın minvalinde

Seker nasıl da seker

Uğramış iken yürek bozguna

Seferi ıssızlığın da büyür yankısı

Ne hacet mutluluğa

Bazense içine düşülesi hasret

Kıyılan içimde saklı esaret

Günse söylencelerin akışında

Hüzne delalet…

 

 

Unutulmuş şehla gözlerinde yalnızlığın ve istila edilmiş yüreğimin kenti:

 

 

 

Keş heceler kapı dışarı

Eş duyumlu sözcükler

Kanaat ettiğim kadar

Yalnızlık ve pimi çekili düşler misali

Yadırgandığım kadar hayatın da tadının damağımda kaldığı

Hüzün öncesi çocukluğum

Kasıtlı kasıtsız ihbar ettiğim içimin sahanlığı

 

Neşri mi günün?

Yoksa nesri mi şiirin?

Hani, hikâyesini ballandıra ballandıra anlatmaya

Doyamadığım

Öznesi yitik güneşin ve Temmuz sıcağının

Öldürücü gücü

Güdüler kayıp aşksa ırak

Sözcükler illa ki yanık kokan

Sessiz adımlarla arşınladığımı şu yeknesak hayat

 

Tükenen bataryası sevgimin

İçimde serili leş gölgeler

Mimarisi bu esintinin

Şems’in rüzgârına tanık

Kaybolmanın minvalinde

Üstümü örtün yeter ki

Şiir yazamadığım günün de ölüsü çıksın yüreğimden

Kilitli bir çekmece misali

Aşkı irdelediğim hayatın solgun solu neferi

Bir künyemde saklı adımın feri

Bir de ruhumda cirit atarken duygular

Bir cihat misali

 

Tutuşan saçlarım yorgun telaşlarım

Yâdında mazinin

Köpüren deniz misali

Ruhumdan taşan öfke

Nasıl ki kızgınım kendime

Nasıl da kırgın ve unutulmuş bir kelam

Nidaları yalnızlığımın

Balyalarca şiir yazma arzum

Yetmedi annemin duaları

Esrik bir gölge esvabı

Yırtık bir günce

Yapraklarının arasında kuruttuğum kadar kendimi

Bir gül olabilmenin nezdinde

 

Alabildiğine savruk

Nasıl da aşka sevdalı

Alaşağı edilmiş yüreğimin fırını

Taze çıkmış iken ocaktan

Ruhumda ve şiirde saklı

Tüten dumanı

Hem yalnızlığımın

Hem de çıkış noktası

İlham perime de alabildiğine kızgın

Tutulan nutkuma serili çeyiz sandığı

Dün menşeli sözcüklerin

Gün mizaçlı sevginin

Eremediğim hidayetin sancağı

 

Kopası kıyamet

Aşka namzet bir masal diledim mademki Tanrıdan

Öyküsü unutulmuş bir masal kahramanı

İnzivada geçen silik hayatımın

Sonlanmazken nakaratı

Uyumsuz bir mizan

Uykucu hazan

Uydurduğum ne çok hayal ne çok masal

Elimden de kayıp giderken hayat ve zaman

 

Sızım sızarken ruhumdan

Sırma saçlarında mevsimin

Uyruğum varsa yoksa hazan

Yazmadığımda geçmezken zaman

Şiirin külliyesi içimde saklı

Künyemden dökülen her harf

İsmim bazen bana eziyet

Oysaki babam koymuş adımı

Güleç olmalı iken mahiyeti örtülü şafak

Şakağından akan kan

Kalemin diviti

Sözcüklerin tükenmezken pili

 

Hüsranımı kucaklayan

Arifesinde şiirin

Azığa aldığım geminin

Şimendiferi

Göğün eksik olmayan sıcak nefesi

Eş güdümlü bir mermi

Miadı dolsa ne ki hayatın

Miracından sökün eden karanlığın

Koyu gözleri aşkın na’şına yakışır bir saygı

 

Sükûnet özürlü mizacımın farfarası

Kefil olduğum bir hüzün ki

Deşilesi toprağın beni çağıran sesi

 

 

GÜLÜM…

 


( Oysaki Babam Koymuş Adımı... başlıklı yazı GÜLÜM-ŞİİRİN TEK H/ECESİ İKEN AŞK... tarafından 23.01.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu