Yıldızlar Hep Kayar Mı
Bazı zamanlar ortamdan uzaklaşmak,kafamda oluşan
düşüncelerden kurtulmak veya onları daha iyi analiz edebilmek için yalnız
kalmayı tercih ederim. Geçmişte böyle zamanlarda arkadaş veya dostlarımla
birlikte o eski meyhanelere giderdik.. Giderdik dediysem de, körkütük sarhoş
olmaya değil tabi ki ,birbirimize içimiz dökmek hoşumuza gider,ferahlamış ve
rahatlamış olarak çıkardık oradan. Zaman zaman bazı içkili lokantalara
arkadaşlarla birlikte gittiğimiz olursa da,ben içki içmediğimden sadece kola
veya gazoz içer onların dertlerine ortak olmaya çalışıyorum.. Bazende içki
içmem,sigarayıda bırakalı uzun zaman oldu,ben sizin masanınza uygun düşmüyorum
desem de;”abi sensiz olmuyor.Sen bu masanın demirbaşısın. Otur, içme bizi
dinlediğin yeter,” diyorlar..
Dün akşama doğru nedense biraz içimdeki
sıkıntıyı atmak birazda değişik bir ortamda bulunma isteği ile hiç kimseye
haber vermeden bazı zamanlar gittiğim deniz kenarındaki o içkili lokantaya
yanlız olarak gitmeye karar verdim. Arabama bindiğimde vakit ikindiyi çoktan
geçmişti. O bildik lokantanın önüne arabamı park ettim. Sıcağın verdiği
rehaveti arabamdan dışarı çıkınca denizin o serin havasını soluklanmam atmıştı.
Serin esen rüzgarın etkisi ile bir müddet deniz kenarında o vaziyetde
uzaklara,taa uzaklara tanıdık veya tanımayı çok arzuladığım birini görmek için
gözlerim sanki dürbünleşmişti..
-Hoş geldin abi.!
Arkamı döndüğümde lokantanın sahibiydi.
-Hoş bulduk ustam. Nasılsın?..
-Sağol beyim iyiyim ,siz nasılsınız?
-İyiyim iyiyim!.. sağol.! Tekbaşıma şöyle kafamı
dinlemek istedim de...
-İyi olmuş. Zaman zaman yalnız kalmak gerekiyor
abi dedi. Emektar dost lokantacı.
-Masayı dışarıya mı yoksa içeriyemi hazırlıyayım
abi.?
-Sakin bir yer olsun..
-Sen içkide içmezsin.?
-İçmem ya!
-Tamam abi ! sen etrafı seyret ben masanı uygun
yere hazırlıyayım dedi..
Akşam üstünün o muhteşem sihirli ortamında deniz
kıyısında dalgaların biraz hırçın da olsa kıyıya vururken çakıl ve taşların
üzerindeki o hışırtıları,güneşin deniz üzerinde sarı,kırmızı , beyaz ve daha
bir çok rengin karışımından deniz üzerinden güneşe yaptığı o şahane yolu seyrederken
sanki bambaşka bir alemde iki kişi şu anda yan yana burada imişiz gibi bir duygu
kapladı içimi. Gayriihtiyarı yanıma baktığımda hala tek başıma ve yalnız olduğumu
acı bir şekilde gördüm.Bu duygularla ellerim cebimde ıslak kumların üzerinde ne
kadar yürüdüğümü hatırlamıyorum.Geri döndüğümde lokantanın ışıklarının yavaş
yavaş yanmaya başladığını farkettim. Erken olmasına rağmen lokanta yavaş yavaş
dolmaya başlamıştı. Burası nezih ve huzurlu bir yer olduğundan ailelerde
geliyorlardı. Benim masamı lokantacı arkadaşım denizin kenarına sakin bir yere
kurmuştu.Masama oturdum. Etrafı rahatsız etmeden seyre başladım. Kaliteli bir
yerdi. Buranın adeti,kimse kimseyi rahatsız etmez,eğer rahatsız eden olursa yapılan
nazik ikazlara d a aldırış etmezse o kişi dışarıya çıkarılır ,gerekirse gideceği
yere kadar götürülürdü.Ben buraya geldim,kararı kaçırırsam,buradan gidemezsem
diye bir korku yoktu burada.Ne kararı kaçırtacak kadar içki verirler,nede o
kişi kararı kaçırdığında onu burada alıkoyarlar. O durumdakileri yukarıda da
söylediğim gibi arabayla evine kadar bırakırlar.
Gecenin
ilerlemesiyle masaların dolması da hızlandı.Eşiyle gelenler,hanım arkadaşıyla
gelenler,erkek arkadaşlarıyla gelenler ve benim gibi yanlız gelenler...
-Abi ne verelim,gerçi masanı ustam donatmış ne ile başlamak istersin.?
Garsondu.Kafamı kaldırdığımda mekan sahibi
uzaktan bakıyordu..
-Alabalığınız vardır herhalde ?.
-Var abi..
-Hadi bir alabalık yapıverin..
-Tamam abi başka?
-Sağ olsun ustan her şeyi koymuş,şimdilik başka
bir şey yok..
-Tamam abi.
Kola yı bardağıma döktüm.Ekmeği koparıp
salatanın yağına bandırdım.Sarı zeytinden de bir tane aldım ve elimde kola
bardağı sandalyeme yaslanıp hem denizi hemde etrafı seyre başladım. Denizin
sularının kıyıya vuruşları sadece çakıllar üzerinde çıkan hışırtılarla belli
oluyordu. Kıyıdan denize vuran ışıltılar denizin üzerinde özgürce dans
ediyorlardı.Arada sırada geçen kayıkların motor sesleri karanlığın o acımasız
perdesini yırtıyor olsalarda tekrar o sihirli ve acımasız ortam oluşuveriyor du.
Motorsuz kayıkların küreklerinin suya dalıp çıkmaları sırasındaki çıkan o
sesler belki bu akşamki duygulu halimden dolayı beni daha bir başka etkilemişti.Biraz
uzakta da olsa kenarda bir kaç kişinin kimseyi rahatsız etmeden denize girdiğini
,yüzdüğünü görebiliyordum.
Zaman ilerledikçe masalarda muhabbet de
koyulaşmaya başlamıştı. Lokantanın hemen hemen her tarafına konan hoparlörler
den kimseyi rahatsız etmeden yayılan müzik sesi gecenin o romantik havasını bir
başka türlü yapıyordu.
Yan tarafımdaki masadan iki kişi oturuyordu. Hem
yavaş yavaş içkilerini yudumluyorlar hemde masamdan bile zor duyulacak bir
şekilde etrafı rahatsız etmeden muhabbet ediyorlardı. Bir gönül meselesinden
bahsediyorlardı.Bende onları hiç dinlemiyormuşum gibi davranıyordum ama
konuşmaları da bana ilginç gelmişti.
-Yahu dostum,kadına öyle bir tutuldum ki sorma
gitsin.
-Kadın senin bu durumuna her hangi bir şekilde
olumlu veya olumsuz bir yanıt veriyormu ?
-Valla!
-Şunu bir anlat da ,iyice anlayalım bakalım.
-Tamam abi!Dinle madem:
-Ben bu kadını bir mağazada alış veriş
esanasın da gördüm.Bir zaman farkında olmadan bakıştık.Daha sonra hiç umulmadık
yerlerde karşılaşmaya başladık..Ben kadına bakıyor ve onun ilgisini çekmeye
çalışıyorum,ama o hanım sanki ilgisiz gibi davranıyordu. Onun bu tutumu beni
daha bir kamçıladı.Bende bu hanımın dikkatini çekmek ve onu tanımak için
elimden ne gelirse yapmaya başladım. Neyse bir gün o kadar uğraşmamdan sonra”
merhaba !“ dememe sadece “merhaba!” ile karşılık verdi. Buda bir şey diye
düşündüm.Gel zaman git zaman biz bu hanımla buluşmaya başladık. Ama
buluşmalarımızda yanlış olan bir taraf yok. Her ikimizde gayet kibar ve nazik
davranıyoruz birbirimize. Bu uzun zaman sürdü ve bir gün buluştuğumuzda:
-Bak canım dedi,ben bir başka yere tayin
oldum.Yakında oraya gideceğim.Bu belkide bizim son buluşmamız demez mi ?
Beynimden vurulmuşa döndüm.
-Eeeeee !
-Eee si varmı ?..dünyam karardı.sebebini sordum,hıkmık
etti ama beni tatmin edici bir cevap vermedi. Sadece benim bilmem gereken, bu
işin burada son bulduğuymuş..
-Sen ne yaptın..?
-Ne yapacağım abi zorda olsa serde erkeklik var,
kendimi topraladım..”Madem öyle istiyorsun peki” dedim.. Bu seferde o hanım
şaşırdı.. “Yani hepsi bu kadarmı?” dedi.. “Sen böyle söylemedinmi,böyle
istemedinmi” dedim.. o da,”bütün söyliyeceğin öyle istiyorsan öyle olsunmu? " dedi..”
Daha ne bekliyorsun ki?” dedim. “O kadar peşimden koştun o kadar bana dil
döktün ve şimdi de madem öyle peki diyorsun.” Yani sende benim bu iş burada
bitsin dememi dört gözlemi bekliyordun..?”
-Eeeeee,!
-Kadın ağlamaya başladı.Bu seferde benim kafamın
tası attı..Bu kadın benim sevgimi kendine oyuncak yapacakmış meğer.Benimle kedi
fareyle oynadığı gibi oynamak istiyormuş meğer.
-Eeeeeeee!
-Tamam, kızım madem sen böyle söyledin,sen tayin
olduğun yere git ve beni de unut tamam mı..?Sen bu işi bu kadar kolay
söyleyebiliyorsan bende buna bu kadar kolay cevap verebilirim dedim.Biz terk
ettiğimiz hanımın bir daha ayak topuklarına dönüp bakmayız kızım,biz erkeğiz
be.! .Sana bundan sonraki yaşamında iyi şanslar dilerim....
-Helal olsun be..Eeeeeeee..!
-Kadınlar işte, “kalpsiz adam benim duygularımla
oynadın” deyip ağlıyarak gitti.Gidiş o gidiş abi..
-Yavu valla tam bir film be!
-Öyle abi.
-O günden bu güne hiç ses soluk yok mu,aramadı mı
veya sen aramadın mı onu.?
-O bir kaç defa aramak istedi cevap vermedim.
Bende çok kırıldığımdan bir daha aramadım. Zaten bir müddet sonra gerçekten
başka yere tayin oldu gitti.Bir daha hiç görmedim onu..
-Vay be ! dedi arkadaşı
Anlatan adam gerçi bir daha hiç aramadım ,aramamda
desede denize öyle bir bakışı vardı ki , sanki denizin üstündeki yakamozların
arasından onu seçmeğe çalışır gibiydi.Onu tekrar görebilmek için neler vermezdi
kimbilir..
-Boş ver ! dedi adam..
-Hadi şerefe içelim .
Ve iki arkadaş masadaki dolu içki bardaklarını
kaldırıp şerefe içtiler.
Ama,adamın kafasındaki o hanımın şerefine bu
bardağı kaldırdığından hiç şüphem yoktu.
Kamil ERBİL
(
Yıldızlar Hep Kayar Mı başlıklı yazı
kamil-erbil tarafından
18.02.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.