Bir gün, insan kendi bedeninde başlayan fırtınayı susturamayacağını anlar.
İlk zamanlar öfke olur, isyan olur; “neden ben?” diye sorar içinden defalarca.
Sonra yavaş yavaş kabullenmeye başlar gerçeği. Çünkü anlar ki hayat, sadece sağlıklıyken yaşanmaz; bazen sancının, bazen korkunun içinden de bir ışık sızar.

Geceler uzar, düşünceler çoğalır.
İnsanın geçmişi bir film gibi gözlerinin önünden geçer; yaptığı, yapamadığı her şey.
Ama bir yerden sonra, geçmişin yükünü taşımak yerine, onu kucaklamayı öğrenir.
Çünkü artık zaman, hesaplaşma zamanı değil; şükran zamanıdır.

Artık küçük şeylerin kıymeti bambaşka olur: sabah pencereden süzülen ışık, bir dostun sesi, bir çocuğun gülüşü…
İnsanın yaşama sebebi değişir; hayata tutunmak için büyük nedenler değil, minicik güzellikler yeter hale gelir.

Ve belki de en sonunda, insan şunu anlar:
Acı, hayatın sonu değil; sadece başka bir biçimidir.
Yaşam, kabullenince yeniden başlar.
Korkunun yerini huzur alır, öfkenin yerini dinginlik.
Ve insan, kendi bedeninde değil ama kendi kalbinde şifa bulur.

Kamil Erbil

 

( Yaşamın Bundan Sonrası başlıklı yazı kamil-erbil tarafından 4.11.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu