Giderken kapıyı öyle sert çarptın ki, sesi sadece duvarlarda yankılanmadı. İçimde de bir şeyleri devirdi, darmadağın etti. O an bir şeyin bittiğini anladım ama neyin bittiğini tam olarak kestiremedim. Bir cümlenin sonuna gelmek gibi değildi bu; daha çok, anlatacak çok şey varken birinin ansızın defteri kapatması gibiydi. Kelimeler havada asılı kaldı, sorular cevapsız, hisler yarım.

O kapının sesi hâlâ kulaklarımda. Ve ben o günden beri, her kapı sesi duyduğumda irkiliyorum. Sen gittikten sonra kaç kez yanlışlıkla seni duyduğumu sandım, biliyor musun? Merdivenlerde yankılanan bir ayak sesi, sokağın köşesinde beliren bir siluet… Her defasında kalbim duracak gibi oldu. Ama hep başkalarıydı, hep yabancılar.

Anahtarı paspasın altına koydum. Biliyorum, dönmezsin. Ama ya gelirsen? Ya bir gün, ne bileyim, sokak lambalarının altında yürürken, yanlış bir şarkı çaldığında ya da gökyüzü beklenmedik bir renge büründüğünde buraya dönmek istersen? İşte o zaman, uğraşma diye koydum oraya.

Ama sence de garip değil mi? İnsan birinin geri dönmesini isterse, neden anahtarı paspasın altına bırakır da elinde tutmaz? Belki de bu, benim kendime bile açıklayamadığım bir şeydir. Ne beklediğimi bilmiyorum. Döndüğünde ne yapacağımı, seni nasıl karşılayacağımı ya da karşılayıp karşılamayacağımı… Bildiğim tek şey, kapıyı açıp içeri adımını attığında her şey bıraktığın gibi olmayacak.

Sandalyenin üzerinde unuttuğun kazağın kokunu yitirdi, kahveni koyduğun köşe artık boş değil. Perdeler eskisi gibi havalanmıyor, çünkü içeride dolaşan rüzgârın yolu kapalı artık. Sen gittiğinden beri, buraya pek hava girmedi. Ne tuhaf, değil mi? Seninle birlikte nefes alan bir ev, sen gidince nefesini tuttu.

İnsan bazı şeyleri geride bırakıp giderken, yanında götürdüğünü sanıyor ama aslında götürdüğü şeyler değil de, ardında bıraktıkları değiştiriyor onu. Sen giderken içimden bir şeyler söküldü ve sanırım o boşluk hiçbir şeyle dolmayacak.

Yine de, olur da geri dönmek istersen, kapının kilidini açabilirsin. Ama içeri girdiğinde, seni bekleyen birini bulur musun, bilmiyorum. Bazı yollar geri dönmek için vardır, bazılarıysa sadece uzaklaşmak için. Bizimkisi hangisiydi, onu da bilmiyorum.

Ama sen bilmek istersen… Anahtar yerinde.

( Olur Da Geri Gelmek İstersen başlıklı yazı fidan-yesim-polattan tarafından 23.02.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu