Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 7.04.2025
Güncelleme Tarihi : 12.04.2025
Okunma Sayısı : 357
Yorum Sayısı : 9
Oy Birliği İle-ı. Bölüm- Tbmm'nin Açılışı Ve İlk Kanunlar-
OY BİRLİĞİ İLE-I. BÖLÜM- TBMM'NİN AÇILIŞI VE İLK KANUNLAR-

''101 Sene Önce Bugün-3 Mart 1924'' Başlıklı yazı dizimizin I. Bölümünde bazı hususları - daha önce çok yazdığım için - atladığımdan dolayı anlatmak istediklerimin daha iyi anlaşılması için en başa dönüyorum.

****

13 Kasım 1918'de İstanbul'a giren İtilaf Devletleri kuvvetleri ( İngiltere, Fransa, İtalya ) 16 Mart 1920'de İstanbul'u resmen işgal ettiler, Misak-ı Milliyi ilan eden Osmanlı Parlamentosunu dağıttılar, parlamenterlerin bir kısmını Malta'ya sürgüne gönderdiler.

Türk Milletinin, millet adına kararlar alacak ve uygulayacak bir parlamentoya ihtiyacı vardı. İşte bu parlamentonun oluşabilmesi için Mustafa Kemal Paşa, yurdun dört bir yanına telgraflar gönderdi.

Burada az soluklanalım.

Efendim, bundan sonrası için T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük Ders kitaplarımız '' Yurdun her yerinde seçimler yapıldı ve halkın seçtiği milletvekilleri Ankara'ya gitti'' Der.

Öyle olmadı. Yani milletin önüne seçim sandığı filan konulmadı.

Tam olarak şöyle oldu: 66 Bölgeden Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri tarafından uygun görülenler ''Sen git, bizi temsil et.'' Denilerek Ankara'ya gönderildi.

'' O yıllarda okuma yazma oranı %3'tü.'' denilen Türk Milleti 23 Nisan 1920 Tarihi itibariyle Meclise 298 Yüksek öğrenim, 94 de Orta Öğretim görmüş Mebus ( Milletvekili ) göndermişti. 44 De okuma yazması olmayan ya da sadece ilk mektep okumuş olan vardı.

''Birinci Meclis'' Dediğimiz bu mecliste zannedildiği gibi sarıklılar ( Din adamları ve müderrisler. ) büyük bir yekun tutmuyordu. Mesleklere göre dağılım şu şekildeydi:

162 Serbest meslek,
133 Devlet memuru,
54 Asker,
32 Din adamı,
30 Aşiret reisi,
16 Sağlık görevlisi
7 Teknik eleman
2 Reji görevlisi.
---------------------
Toplam 436

Görüldüğü gibi bazı kişilerin zannettiklerinin hatta yazıp çizdiklerinin tam tersine meclis hocalarla, din adamlarıyla ağzına kadar dolu değildi. Memleketin düşman işgalinden kurtulması için manevi desteğe de çok ihtiyaç vardı ve 436 Mebustan sadece 32'si din adamıydı.

I. MECLİSİN YAPTIĞI EN ÖNEMLİ İŞLER:

1- 29 Nisan 1920'de Hıyanet-i Vataniye kanununu çıkarmak
2- 18 Eylül 1920'de İstiklal Mahkemelerini kurmak
3- 20 Ocak 1921'de Türkiye'nin ilk Anayasasını yapmak
4- 1 Şubat 1921'de Trabzon Milletvekili Ali Şükrü ve arkadaşlarının teklif ettiği Men-i Müskirat Kanununu ( Yani içkinin yasaklanması kanunu ) kabul etmek.

[ Mustafa Kemal böyle bir kanunun, böyle bir zamanda meclisi oyalamasını hiç istemiyordu. Oylama yapıldı, kabul 71, Red 71. Meclise başkanlık eden Vehbi Efendi Evet oyu kullandığı ve böyle durumlarda başkanın oyu iki oy sayıldığından kanun teklifi yasalaşmış oldu.

Men-i Müskirat kanunu ile ilgili en ilginç hususlardan biri Antalya Milletvekili olan Rasih Hoca'nın bu kanun teklifine karşı olmasıdır. Bir diğer husus da Ali Şükrü'nün bu kanunu Mustafa Kemal, içki içemesin diye indına çıkarttığı iddialarıdır. Bu arada bu kanun teklifinde Mehmet Akif'in de parmağı olduğu söylenir. Hatta Ali Şükrü ile Mehmet Akif'in dini bir parti kurmak istedikleri de söylentiler arasındadır.

{Ali Şükrü Bey 27 Mart 1923'de kayboldu, üç gün sonra yani 30 Mart 1923'de Ankara'da Papazın Bağı denilen yerde cesedi bulundu. }

Men-i Müskirat Kanunu 1926 Yılında kaldırılmıştır. ]

5-12 Mart 1921'de Mehmet Akif'in İstiklal Marşı şiirini Milli Marşımız olarak kabul eden meclis de bu I. Meclisti.

6- 11 Ekim 1922'de Mudanya Ateşkes Antlaşması bu meclis ile İtilaf Devletleri arasında imzalandı

7- Lozan Antlaşması için Lozan'a Türk temsilcilerini gönderen meclis de bu I. Meclisti.

***

23 Nisan 1920 'de kurulan ve ''Milliyetçi, mukaddesatçı, gerçek manada milletin sesi'' olarak nitelenen bu Birinci Meclisin yaptığı en önemli işlerden biri de Saltanatı kaldırmak olmuştur.

Evet işte böyle bir meclisin saltanatı kaldırmış olmasını günümüzde yaptığımız her başarılı hamle için '' Osmanlı geri geliyor, Osmanlı diriliyor'' diyen bazı vatandaşlara izahta zorlanıyoruz. Hatta bu vatandaşlarımız Mustafa Kemal Paşa'nın ağır bir tehditinden bahsediyorlar. I. Meclis o ağır tehdit sebebiyle saltanatın kaldırılmasına razı olmuş.(!)

Nedir o ağır tehdit?

Mustafa Kemal, 1 Kasım 1922'de Saltanatın Kaldırılması ile ilgili görüşmeler, tartışmalar sürerken demiş ki:

''Efendiler ! "Mevzubahis olan 'Millete hakimiyetini bırakacak mıyız bırakmayacak mıyız?' meselesi değildir. Mesele zaten emrivaki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Aksi takdirde yine hakikat usulü dairesinde ifade olunacaktır. Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir."[ Konuşma aslında daha uzundur ama ben bu kadarını yeterli gördüm.]

Bir tane Mustafa Kemal böyle demiş, tamamen yerli, milli ve dahi kahraman olan ve dahi neredeyse hepsi saltanatın kaldırılmasına karşı olan(!) diğer milletvekilleri korkmuşlar ve saltanatın kaldırılmasına ''Evet '' demişler.

Durum bu mudur gerçekten de?

Her şeyden önce Mustafa Kemal '' Fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir.'' dedi mi?

İlginçtir ki konuyla ilgili 30 Ekim 1922 Tarihli TBMM zabıtlarında da 1 Kasım 1922 Tarihli zabıtlarda da ben böyle bir ifade görmedim ama 1927'de okuduğu ve daha sonra kitap halinde basılan Nutuk'ta böyle söylediğini bizzat kendisi beyan ediyor.

Şimdi sormak gerekir:

1 Kasım'da Mustafa Kemal'in tehditinden korkan (!) Milletvekilleri, iki gün önce 30 Ekim 1922'de neyden korktular da padişah Vahdettin'e '' Kahrolsun'dan haine kadar bir sürü küfürler savurdular? ''

Evet, İlginç bir durum değil mi?

Aslında Saltanatın kaldırılması ile ilgili kanun teklifi Mecliste 30 Ekim 1922'de görüşüldü. Hatta kabul edildi de diyebiliriz.

Ama bu kanun teklifinin görüşülmesinden önce çok önemli bir başka mesele daha görüşüldü.

Görüşülen mesele, son Osmanlı Sadrazamı Tevfik Paşa'nın TBMM Başkanı ve TBMM Hükumetinin Başkanı olan Mustafa Kemal Paşa'ya gönderdiği mektuplardı.

Bu mektuplarda Tevfik Paşa, özetle Mustafa Kemal'e '' İtilaf Devletleri( Aslında İngiltere ) bizi Lozan'da yapılacak bir barış görüşmesine davet ediyor, sizin de bizzat kendiniz ya da seçeceğiniz milletvekilleriyle konferansa katılabileceğinizi söylüyorlar. Birlik ve beraberlik içinde olduğumuzu göstermek açısından buyurun beraber katılalım konferansa.'' Diyordu.

Tevfik Paşa böyle diyordu ama Mustafa Kemal, 30 Ekim 1922'de bu mektupları TBMM'de okuyunca ( Meclis zabıtlarında var bu mektupların içeriği ) kızılca kıyamet koptu ve o an için TBMM'de bulunan 136 Milletvekilinden hiç biri evet 1. Meclis dediğimiz mecliste o an için bulunan 136 Milletvekilinden hiç biri Saltanat ve Padişah Vahdettin hakkında hayırlara vesile bir laf etmedi. ( Ders kitaplarında Saltanat yanlısı olarak tanıtılan Kazım Karabekir, Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay dahil )

Mustafa Kemal Paşa, henüz kafa kesmekten bahsetmemişti 30 Ekim 1922'de, yani hiç kimsenin korkması için bir sebep yoktu; korkmuş olsa bile o kadar ağır laflar etmesine gerek yoktu ama hal böyleyken yine de Padişah Vahdettin için ''O, hep nasihat aldığı Rahip Frew'nun( İngiliz Muhipler Cemiyetinin Kurucusu) Halifesidir'' Diyen bile oldu.

30 Ekim 1922'de daha neler dediler neler.

Gelecek bölümde yazacağım inşallah ama hep kafama takılmıştır

Saltanatın kaldırılması esnasında mecliste en az 300 Milletvekili olması gerekirken neden 136 Milletvekili vardı?
131 Oyla kabul edilen bir kanun nasıl oy birliği ile kabul edilmiş oluyor?

Bunu şu sebeple sordum: Bugün konuyla ilgili yazan en ciddi tarihçiler bile '' Saltanat TBMM'de oy birliği ile kaldırıldı.'' Diyorlar da...
( Oy Birliği İle-ı. Bölüm- Tbmm'nin Açılışı Ve İlk Kanunlar- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 7.04.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu