Üvey Babam
Babam bir akşam kalp krizi geçirerek vefat ettiğinde, ben 13
yaşındaydım. Annem, ablam ve ben yalnız kalmıştık. Dedemle birlikte oturmuyor
olsak da, onun koltuğunun altında oynardık. Babam bizlere büyük bir servet
bırakmıştı; birkaç iş yeri, daireler ve bir otomobil. Ben evde tek oğul olduğum
için şımartılmıştım.
Babam öldükten sonra işler kötüye gitti. İş kurmak istediğim
için dükkanları sattım, evlerimizden ikisini ve bir daireyi satıp geriye sadece
bir dairemiz kaldı. Ne ben başarılı oldum, ne de para kazandım. Telefon dükkanı
açtım, veresiyeden battım. Nakliye işi yaptım, araba aldım ama zararına sattım.
Evlilik için babamdan kalan evleri de sattım. Ama işler hep yetersiz kalıyordu.
Annem, ablam ve ben zor geçiniyorduk; annem bile başkalarının evlerine temizlik
ve badana işleri yapmak zorunda kalıyordu. Ablam küçük kızını alıp Avrupa’ya
çalışmaya gitti, biz de onun maaşını bekledik.
Annem genç yaşta dul kalmıştı. Farklı kişilerle
arkadaşlıklar kurdu, ama hep beni ve onun korkusunu bahane ederek evlenmek
istemedi. Bir gece, annem yeni bir evlenmek istediğini söylediğinde çok
sinirlendim. Ona karşı çıkıp, tepkimi göstermek istedim. Ama sonunda ikna oldum
ve annem komşu ilçeye gitti. Annemin maaşını almak için bankaya gittik, ama
paranın çekildiğini fark ettik. Üvey babam bana telefon edip, kartı getir veya
yasal işlem yaparız dedi. Ben de zorla kartı geri verdim, çünkü ödemem gerekmişti
ve çalışmıyordum. O zamanlar pişmanlık ve utanç içindeydim.
Bir süre sonra, annem ve üvey babamla aramızdaki ilişkiler
bozuldu. Evimiz ablamın üzerineydi ve ben de sürekli para istemek zorunda
kalıyordum, bu da aramızın kötüleşmesine neden oldu. Sonunda ablam evini
satmaya karar verdi. Ben de “4.000 YTL ver, evi boşaltayım” dedim ve bu parayı ablam
üvey babama yolladı. Ama asla gerçekten çalışmadım; sadece parayı almak ve
evden çıkmamak için kendime söz verdim. Ancak yasal süreçler başladı ve beni
kapıdan çıkarmak istediler. Birçok denemem sonuçsuz kaldı ve kendimi dedemin
evinde buldum, orada da geçimimi dedemin emekli maaşıyla sağlamaya çalıştım.
Hayatım sürekli iniş çıkışlar içerisine girdi. Sonunda,
kendimi borçlar ve işsizlik içinde buldum.
Çalışmaya alışmış bir hayatım olmadı, hep bir bahane bulup
işten ayrıldım. En sonunda, anneme ait
bir arsayı almak için onunla görüşecektim ama üvey babam beni engelledi.
Bir gece, arkadaşımın arabasıyla annemin evine gittim. Dışarı çıkıp konuştuk,
ama üvey babam beni yine izledi ve bana saldırmak istedi. Bu olay sırasında
elimdeki tabanca kazara üç kez patladı ve hem annemi hem de üvey babamı vurdu.
Sonuçta ikisi de hayatını kaybetti, ben ise olayın suçlusu oldum.
Şu an, kendimi çaresiz ve pişman hissediyorum. Uzun yıllar
boyunca birçok hatalar yaptım ve sonunda bu felaketlere kadar geldim. Artık
toparlanmam çok zor; yeni bir işe giriyorum ama kendime güvenim kalmadı. Kendi
içimde sürekli “Kendin ettin, kendin buldun” diyorum ve Allah’tan yardım
diliyorum.
Kamil Erbil