Deneme / Hayata Dair Denemeler
Eklenme Tarihi : 6.06.2025Anlam ve aidiyet arayışındaki insan için
imkan ve dönüşüm bağlamında anahtar bir kavramdır vazgeçmek. Sürekli değişken ve akışkan olan dünyada, ayrılmak ,
geride bırakmak ve vazgeçmek modern bir
ritüel artık. Buda, mutluluğun anahtarını,
vazgeçmeyi öğrenmekten geçtiğini söylüyor.
Hayat, dinamik kurgusuyla sürekli yeni şeyleri
hayatına katmaya, bir şeyler edinmeye ve tabii ki vazgeçmeye zorluyor insanı.
Vazgeçmek, elbette her zaman kaybetmek , yenilmek, pes etmek anlamına gelmiyor . Hele ki, bir kaçış asla değildir. Sanılır ki her şeyi sımsıkı tutan güçlüdür. Oysa güçlülük, vazgeçebilmektir. Vazgeçmek her zaman kötü değildir ama her zaman vazgeçmek kötüdür .
Daha
güçlü bir başlangıç için güç toplamaktır vazgeçmek. Zihnimizi, kalbimizi
sıfırlamak, belki de fabrika ayarlarımıza dönebilmektir. Her şeyin sıradanlaştığı bir dünyada, bazen en doğru
seçim budur.
Vazgeçmek bir
hayal kırıklığının küllerinde boğulmak değil,
yeni bir zaferin sıcaklığıyla ısınmaktır. Asla beklentilerini düşürerek yaşamının ağırlığı altında ezilmek
değildir.
Çift yönlü bir bıçaktır vazgeçme. Yeni bir hikaye oluşturma adına
atılan, cesur bir adımdır. Kritik bir kararın ötesine atılmış ıslak imzadır. Huzuru tırpanlayanlara
karşı dürüst bir düellodur. İnsanın kendine
özgürlük alanları açma mücadelesinin bitmediğinin kanıtıdır.
Yaşananları vefa potasında bırakıp, kirli
hafızayı boşaltmak adına fantazi baloncuklarını patlatma sürecidir vazgeçmek. İşlevini yitirmiş
cansızları tedavülden kaldırmaya dönük
kozmopolit bir coğrafyanın diğer adıdır.
Bu coğrafyada fikirler, alışkanlıklar,
ilişkiler, makam, itibar, duygular ve daha pek çok şeyden vazgeçilir.
Her vazgeçiş, kendini doğuracak
başlangıçların tohumlarını içinde taşır. Bir an geriye çekilip, hayata makro düzeyden bakmaya,
kaçırdıklarımızı fark edip, iyiye ve güzele yönelebilmeye imkan sağlar. Bazen
bağları kesmek olabildiği gibi, bazen daha sağlam bağ kurabilme imkanı da
sunar.
‘’Bazen
en iyi seçim vazgeçmektir ‘’ der Dostoyevski. Cesurca
vazgeçmek gerekir . Alışkanlıklardan, vurdum duymazlardan. Kopmak
gerekir kördüğüm olmuş bağlardan. Ansızın, haber vermeden, minnet etmeden,
geriye dönmeden vazgeçmek gerekir. Silgi kullanmadan, üzerini karalamadan,
kendine yeni bir yol çizmek gerekir. Yol ne kadar uzarsa , U dönüşü yapmak o
kadar zorlaşır.
Vazgeçmek Zaferdir. Vazgeçebilen
insan cesurdur. Bu yüzden, bir çırpıda vazgeçemeyenler, çırpına çırpına
vazgeçer. Bir yerlerde duracağına uzağında durur.
Geçmişe takılı kalmadan cesurca vazgeçerek
‘’hayır’’ diyenler, hayatındaki evetlere
yer açar. Karadan vazgeçemeyen , okyanusların maviliğine erişemez. Bazen en
başarılı kararların ardında , gerçekten vazgeçtiklerimiz vardır. Bazen de her
şeyden vazgeçtiğinde aradığını bulur
insan.
Vazgeçerek azalanlar, hafifleyerek ruhuyla
bütünleşenlerdir. Bunlar geçmişin
yatırımına değil, geleceğin kazancına odaklanır. Olumsuz gidişatı, olumluya
çevirmenin bir yolu da budur.
Vazgeçmek, her şeyi kendi yazgısına bırakmak ve onsuzluğa razı olabilmektir .Bu yüzden, elinden geleni
yaptıktan sonra olmuyorsa, ayağından geleni yapıp gitmesi , vazgeçmesi
efdâldir. Bir sıcak hava balonuna benzeyen şu hayatta, yükselip yol almak
isteyen, ağırlık yapan her şeyden vazgeçmeli , onları boşluğa bırakmalıdır.
Madem ki dünya durmuyor, geçip gidiyorsa, insan da vazgeçip gitmeyi bilmeli. Bir şeylerden vazgeçmek belki kolay ama onun yerine koyacağını bulmak asıl olay.
.
.