Bizi Affedin


Bizi Affedin

Babam vefat edeli beş yıl olmuştu. Ne cenazesine katılabilmiş, ne de mezarını ziyaret edebilmiştim. Bugün, karlı bir kış gününde yola düştüm. Arabada yalnızdım. Dışarısı soğuk, içimde yılların pişmanlığı… Mezarlığa vardığımda görevlilerin olduğu binaya uğradım. Kendimi tanıtınca, yüzlerinde bir yabancıya değil, yıllar öncesinden tanıdıkları bir hayalete bakıyor gibiydiler. İçlerinden biri, ters ters bakarak beni babamın mezarına götürdü.
Mezar başında öylece kala kaldım. Ne bir dua okuyabildim ne de konuşabildim. Mermer levhada sadece adı ve ölüm tarihi yazılıydı. Üzerinde ne bir çiçek ne de bir taş vardı.
Babam, meslek lisesinden mezun olduğumda bana iş kurdu. Dükkanın her şeyini aldı, evimizi döşedi, evliliğimizin yükünü sırtlandı. Sonra oğlum doğdu. Tüm masraflar yine onun omuzlarındaydı. Ben kazandıkça yetmedi, o hep tamamladı. Annem kanserden vefat ettikten sonra babam evlendi. Bu bize ağır geldi. Alıştığımız maddi destek kesilince küstük. Önce ufak tefek tartışmalar, sonra büyük kırgınlıklar...
En sonunda ipleri tamamen kopardık.
Yıllar sonra kızımın karaciğeri iflas etti. Akrabalar, eş dost, kimse uyum sağlamadı. Eşim “Babanı denesek?” dedi. Umutsuzdum ama denedik. Babam, “Torunumun yüzünü bile görmedim ama eğer doku uyarsa karaciğerimi veririm,” demiş. Ancak bir şartla: “Ameliyat sırasında ne beni görsünler ne de ben onları.”
Nakil başarılı geçti. Kızım kurtuldu. Babam taburcu edilirken onu uzaktan, camın arkasından izledim. Yüzünde bir gülümseme vardı. O, bizi hiç affetmedi. “Hakkımı helal ettim, gerisini rabbime bıraktım,” demiş. Bir hafta sonra ölüm haberini aldık. Vasiyeti gereği bize haber verilmemişti. Bir süre sonra da üvey annem vefat etti, babamın yanına gömüldü.
Yıllar sonra bu kış günü mezarlarının başında dururken “Bizi affedin,” diyebildim sadece. İki mezarın ortasında titreyerek bir Fatiha okudum. Pardösümün yakasını kaldırıp, gözlerime kadar çektiğim takkemi indirerek oradan uzaklaştım.
Kar hâlâ yağıyordu…

Kamil Erbil


( Bizi Affedin başlıklı yazı kamil-erbil tarafından 9.06.2025 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu